Cuma, 24 Rebiu’l Evvel 1446 | 2024/09/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
İslam İşbirliği Teşkilatı, ABD’nin Sudan’a Yönelik Komplosuyla Özdeşleşmektedir!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

İslam İşbirliği Teşkilatı, ABD’nin Sudan’a Yönelik Komplosuyla Özdeşleşmektedir!

Haber:

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 50’nci Dışişleri Bakanları Konseyi (BDK), Kamerun’un başkenti Yaounde’de 29-30 Ağustos 2024 tarihleri arasında iki gün süren toplantısının sonunda, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın, isyancı Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle devam eden silahlı çatışmalar konusunda Sudan ile tam bir dayanışma içinde olduğunu vurguladı. Sudan’ın güvenlik ve istikrarının korunmasının ve egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesinin önemini de vurgulayan teşkilat, Cidde platformunun her türlü müzakerenin temeli olduğunu ifade etti. (Sudan Haber Ajansı (SUNA) 30/8/2024)

Yorum:

Eski adıyla İslam Konferansı Örgütü olan İslam İşbirliği Teşkilatı, 21 Ağustos 1969’da Mescid-i Aksa'nın Yahudiler tarafından yakılmasından bir ay sonra, 25 Eylül 1969'da Fas'ın başkenti Rabat'ta, dünya Müslümanlarının bu iğrenç suça karşı duydukları öfkeyi absorbe etmek amacıyla kurulmuştur. Bu, yani bu örgüt, tıpkı gerçekte bir birlik değil de parçalayıcı olan Arap Birliği olarak adlandırılan örgüt gibi Müslüman ülkelerdeki zararlı devletçiklerin ajan Ruveybida yöneticilerin toplantılarından biridir. Çünkü o, ümmetin parçalanmasını kutsamakta ve İslam temelinde doğru bir birliğe engel olmaktadır. Bu İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Birliği’nden daha zayıf ve daha güçsüz olup 55 yıl önceki kuruluşundan bu yana Müslümanların yararına hiçbir şey yapmamış ve her seferinde yaptığı toplantısında boşboğazlık yapıp sonra da dağılmıştır! Bakınız işte bugün de zayıflığını ve aşağılanmışlığını ispatlayan hobisini uygulamış ve trajikomik tavsiyelerde bulunmuştur! İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) dayanışması, sömürgeci Amerika’nın çıkarı için olan saçma savaş yüzünden yerinden edilme ve tehcir yaşayan Sudan halkına ne faydası var Allah aşkına?! Peki örgüt, Sudan’ın kaybettiği güvenliğini ve arzulanan istikrarını korumak için hangi mekanizma ile çalışacaktır? Sudan’ın aslında kaybetmiş olduğu egemenliğine nasıl saygı gösterecek?

Aksine hiçbirinizin, kendi devletçiklerinizin üzerinde bir egemenliğiniz yoktur ey zararlı yöneticiler. Zira bunlar, sömürgeci kafire hizmet eden ve İsra ve iki kıblenin ilki ve üçüncü Harem-i Şerif Mescid-i Aksa topraklarını gasp eden Yahudi varlığını koruyan işlevsel devletçiklerdir; bakın işte Yahudi varlığı, Filistin’i yok ettiği, çocuklarını ve kadınlarını katlettiği, evleri sakinlerinin başına yıktığı, onları sudan, ilaçtan ve yiyecekten mahrum bıraktığı halde sizler sadece seyrediyorsunuz; aksine bazılarınız, ordu gönderip Mescid-i Aksa’yı ve tüm Filistin’i özgürleştirmek yerine Amerika adına arabuluculuk yapıyorsunuz!

Sudan’ın toprak bütünlüğüne gelince; Güney Sudan ayrıldığı ve Sudan’ın diğer bölgelerinin parçalanıp bölünmeye hazırlandığı gün sizler neredeydiniz?!

Sudan’ın sorununu çözecek olan biziz demek yerine meseleyi, Sudan’da zehirli yemeği pişene kadar Cidde platformu gibi saçma bir müzakere dayatan efendiniz Amerika’ya bırakmanız sizin aşağılık olduğunuzu teyit etmektedir.

Sudan halkı, herhangi bir içerikten yoksun olan, dahası Cidde ya da başka bir yerde ülkemizdeki sömürgeci kafirleri güçlendiren dayanışmanızı istemiyorlar; aksine Sudan halkı, sömürgeci kafirlerin komplolarını ortadan kaldıracak ve Müslüman ülkeleri, tevhid sancağı olan “لا إله إلا الله محمد رسول الله” sancağı altında birleştirecek Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret verecek adamları beklemektedirler. İşte o zaman Sudan’ın, hatta tüm Müslüman ülkelerin güvenliği ve istikrarı korunacak ve Allah, kudretiyle Müslümanlara yardım edecektir. Nitekim Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُّؤْمِنِينَ وَيُذْهِبْ غَيْظَ قُلُوبِهِمْ وَيَتُوبُ اللهُ عَلَى مَن يَشَاءُ وَاللهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌMümin toplumun kalplerini ferahlatsın. Ve onların (müminlerin) kalplerinden öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah bilendir, hikmet sahibidir.” [Tevbe 14-15]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İbrahim Osman (Ebu Halil) - Sudan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER