- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Nasihat Eden Ama Kendisine Nasihat Etmeyi Unutan Lavrov!
Haber:
Aden’de yayınlanan günlük Aden al-Ghad gazetesi 30 Eylül Pazartesi günü şu başlıklı bir habere yer verdi: “Rusya Dışişleri Bakanı… Ortadoğu büyük bir savaşın eşiğinde.” Haberde şöyle geçti: “BM Güvenlik Konseyi'nin Ortadoğu’daki durumla ilgili bir toplantısı sırasında Lavrov şunları söyledi: “Ortadoğu bir kez daha büyük bir savaşın eşiğinde ve bazılarının bunu çok istedikleri görülüyor.”Lavrov, daha fazla kan dökülmesini önlemek için bölgedeki düşmanlıkların derhal durdurulması çağrısında bulundu ve bunun "siyasi ve diplomatik bir çözüm için gerekli koşulları hazırlayacağını" vurguladı.“Sonunda durum kontrolden çıkmadan önce şiddet döngüsünü derhal durdurmanın gerekli olduğunu” da vurguladı.
Yorum:
Lavrov, Ortadoğu’da çatışan uluslararası güçlere, çatışmalarını kontrol altına almaları ve kontrolün ellerinden kayıp gitmesine izin vermemeleri için dürüst bir nasihatçi gibi görünüyor. Ancak bizler Sergey Lavrov’a anladığı dilden sesleniyoruz: “Ey cahil başkalarına nasihat ediyorsun da kendine nasihat etmeyi unutuyor musun bre gafil?” Bugün Ortadoğu’da büyük bir savaş riskine karşı nasihatlerde bulunuyorsunuz; oysa sizin daha dün, Ukrayna ile üç yıldır devam eden ve dünyayı sadece büyük bir savaşla değil, dünya savaşıyla tehdit eden bir savaşa girmemek için bu nasihate daha çok ihtiyacınız vardı!
Ancak öte yandan bizler Rusya’nın, 1922’den sonra doğuya doğru Çin ve Japonya sınırlarına kadar genişledikten sonra, Rusya’ya sınır olan Ortadoğu’da meselenin çatışan uluslararası güçlerin elinden kayıp Rusya’nın batıya, yani Uralların ötesine kadar çekilmesi fikrinin gerçekleşmesinin sonuçlarından ne kadar korktuğunu da biliyoruz!Putin’in Ukrayna savaşı yıllarında Kuran-ı Kerim eşliğinde ortaya çıkması bunu haklı çıkarıyor!
Ortadoğu dünyanın merkezidir; bu yüzden ya halkının elinde olup refah oradan dünyaya akacak, ya da işlerin dizginleri ellerinden çıkıp düğümü çözülecek ve böylece işler halkından başkasının eline geçecektir; sonra alevli yanardağ patlayacak ve lavları, bir asırdır olduğu gibi tüm dünyaya yayılacaktır.
Ortadoğu’nun kaderine, Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafetin gölgesinde Ukab Râyesi’nin onları bir araya getireceği, stratejik konumlarının olacağı ve bol ve kesintisiz zenginliklere sahip olacakları devletlerinin üzerine dayandığı akideleriyle onun halkının karar vermesi gerekir; böylece dünyaya bin yıldan fazla bir süredir olduğu gibi barış ve huzur geri gelecektir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Mühendis Şefik Hamis – Yemen