- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Yahudi Varlığının Devam Eden Saldırıları Tüm Müslümanları Tehlikeye Atıyor!
Haber:
Kanada Müslümanları Ulusal Konseyi tarafından yapılan açıklamaya göre, Kanada'nın Winnipeg kentinde İslami peçe takan iki kadın çocuklarının önünde saldırıya uğradı.Açıklamada, bıçaklı bir adamın iki kadının yüzüne yumruk attığı ve “İsrailliler” Gazze’ye saldırı konusunda iyi iş çıkardılar, aynısını Lübnan’da da yapacaklar" gibi İslam ve Filistin karşıtı diğer hakaretlerde bulundukları kaydedildi.Kanadalı bir lider Justin Trudeau Cuma günü resmi X hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Başörtülü kadınların Londra’da şiddetli bir saldırının hedefi olduklarını ve Winnipeg’deki bir caminin nefret dolu tacizlerin hedefi olduğunu öğrendiğimde öfkelendim.”
Yorum:
Kanada’daki Müslüman kadınları desteklemeye yönelik aleni olarak yapılan hiçbir açıklamanın, Müslüman ülkelerde on binlerce Müslüman kadının kitlesel olarak öldürülmesini destekleyen Kanada Başbakanının gerçek düşmanca tutumunu örtbas edemeyeceğinin anlaşılması gerekir. İslami menfaatlerle ittifak yapıp siyasette iki ipte oynamanın imkanı yoktur. Müslüman kadınlar olarak bizim, Müslüman ve gayrimüslim yöneticilerin, kadın ve çocukların katledilmesini durdurmak için herhangi bir eylemde bulunmaksızın boş kınama açıklamalarıyla bize sundukları yalanlar ağını görmemiz gerekir.
Müslümanlar Ulusal Konseyi tarafından yapılan başka bir açıklamada şöyle geçmektedir: “Artık harekete geçme zamanıdır, bayağı sözlerle fazla zaman geçirmeye gerek yoktur; liderlerimiz toplumlarımıza karşı nefretin bu büyük ve endişe verici artışına karşı koymak için gerçek bir plan yapmaları gerekir.”
Toplumsal ve siyasi yüklerimize artıran şey, bizim Kuran ve sünnet vizyonundan yoksun modası geçmiş aynı köhnemiş liberal tuzaklara ve zihniyetlere düşen İslamcı temsilcilerimizin olmasıdır.
Zira onlar, İslam ümmetinin istismar ve onursuzluk döngüsü içinde sıkışıp kalmaya devam etmesini kolaylaştırıyorlar. Bu yüzden bizim, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in hidayetine ve Raşid Halifelerin güzel örnekliğine geri dönme kararlılığımızda gevşeklik göstermememiz gerekmektedir. Kadınlarımızın ve çocuklarımızın katledilip yerlerinden edilmesine gözümüz ve kulağımız o kadar alıştı ki artık acil bir değişimin zaruretini göremez hale geldik! Bu da bizim aynı zamanda cehennem ateşinin korkusundan ve Allah Subhanehu ve Teala’nın öfkesinden uzaklaştığımız anlamına gelmektedir; tıpkı şu tür ayetlerde zikredildiği gibi: لاَ يَسْتَأْذِنُكَ الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِاللهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ أَن يُجَاهِدُواْ بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ وَاللهُ عَلِيمٌ بِالْمُتَّقِينَ “Allah’a ve ahiret gününe iman edenler, mallarıyla ve canlarıyla cihad etmekten geri kalmak için senden izin istemezler. Allah, kendine karşı gelmekten sakınanları çok iyi bilendir.” [Tevbe 44]
Dolayısıyla bizim, Hilafetin liderliğinde Kur’an ve sünnetin yüceltilmesine ve Müslüman kadınların onurunun ve hayatının fiili olarak savunulmasına geri dönmemiz gerekir. Zira bu gerçekleşene kadar İslam düşmanlarının Müslümanlara karşı savaşlarını genişletmekten çekinmeyecekleri gayet açıktır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İmrane Muhammed