- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Kinane Ordusunu Büyük Bir Savaş (Melhame-i Kübra) Bekliyor, Peki Bunun İçin Kim Var? Bu Büyük Savaşta Ümmeti Kim Destekleyecek?
Haber:
Youm7 6/10/2024 Pazar günü internet sitesinde Sisi’nin şu sözlerini aktardı; elli bir yıl önce bugünlerde Mısır, bu ulusun hafızasında ve şanlı tarihinin sayfalarında ölümsüzleşecek bir zafer elde etti; bu da daima herkese, bu vatanın, halkıyla, liderliğiyle ve ordusuyla kenetlendiğinde ne kadar büyük olursa olsun imkansızı başarmaya muktedir olduğunu hatırlatıyor. Sisi, şanlı Ekim Savaşı’nın yıl dönümü münasebetiyle yaptığı konuşmada şunları da ekledi: “Ekim ruhu, söylenen yapıcı sloganlarda değil; aksine hakkın gücünü, izzet-i nefsi ve iradenin sağlamlığını ifade eden sıkıntı zamanlarında açıkça ortaya çıkan bu halkın özünde ve asıl madeninde gizlidir ve tarih bunları ışık saçan sözlerle kaydetmiştir; şüphesiz Mısır, evlatlarıyla izzetli, kurumlarıyla güçlü, silahlı kuvvetleriyle görkemli olup evlatlarının fedakarlıklarıyla iftihar etmektedir.” Ve şöyle devam etti: “Mısır’ın görkemli Ekim Savaşı’nda başardıkları, Mısır halkının iradesinin gücünün, silahlı kuvvetlerinin yeterliliğinin ve Mısırlıların doğru planlama ve uygulama kabiliyetinin bir kanıtı olarak sonsuza dek kalmaya devam edecektir.”
Yorum:
Ekim Savaşı, halk ve ordu açısından gerçekliğinden uzak olduğu gibi rejimin ve Beyaz Saray’daki efendileri ile bu savaşın her iki tarafının vizyonu açısından da gerçekliğinden farklıdır; bu da bizim önümüze, Mısır ordusunun Yahudi varlığını kökünden söküp atabilecek kapasitede olduğu şeklindeki tartışılmaz gerçeği koymaktadır. Yine bu bizi Kinane ordusu içindeki sadık insanların cevap vermesini gerektiren bir soruyla karşı karşıya bırakıyor ki o da şudur: peki onları, Allah’ın kendilerine vacip kıldığı mübarek toprakları kurtarmaktan ve Yahudi varlığı kökünden söküp atmaktan alıkoyan şey nedir?
Evet, biz eminiz ki Mısır ordusu, duyguları ve akidesiyle halkından ayrılmaz, dinini ve kutsallarını sever, şehadeti ve İslam’ın muzaffer olmasını temenni eder. Ancak on yıllar boyunca onlara aşılanan şey, kendilerini kafir Batı’ya satan ve hainlere ve kalbi hasta olanlara biraz rüşvet veren rejimler tarafından prangaya vurulması ve boyunlarına iplerin bağlanması olmuştur. Böylece ümmetten ayırdılar ve onunla ümmetin davalarının arasını engellediler. Bu yüzden Kinane askerlerini, İslam topraklarını işgal eden ve Gazze’deki mustazaf kardeşlerini kuşatan varlığın muhafızları ve koruyucuları olarak görmeye başladık. Dolayısıyla onların görevi kardeşlerine yardım etmek ve onların tüm topraklarını kurtarmak olduğu halde kardeşlerinin katledilmesine ve kanlarının dökülmesine ortak olan rejimin emirlerini yerine getiriyorlar.
Mısır ordusu ümmetin ordusudur ve ümmet için vardır; geçmişte ümmetin kalkanıydı ve şimdi de aynı şekilde olması gerekir; dolayısıyla Allah’ın kendilerine farz kıldığı şeyi yapması, yani İslam’ı uygulamak, otoritesini ve devletini yeniden tesis etmek, İslam topraklarını kurtarmak ve mustazafları desteklemek için çalışması gerekir. Hain ve ajan rejime ve onun imzalamış olduğu utanç verici anlaşamaya isyan ederek ayağa kalması, sömürgecinin çizmiş olduğu sınırları söküp atması, çizdiği bayrakları çöpe atması, hakkıyla Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sancağını taşıması ve onun gayesinin yolunda çalışması gerekir. Peki buna ben varım diyerek İslam’ı ve ehlini izzetli kılacak, ümmetin otoritesini ve egemenliğini yeniden tesis edecek ve iyiliğini ağaçlara, taşlara ve kuşlara kadar yayacak bir devlet kurabilecek aklı başında bir adam var mı?!
Ey Kinane askerleri ve ey en hayırlı askerler: Bizler sizin önünüze, Allah’ın size farz kılmış olduğu şerî vacibi koyuyoruz; yarın kıyamet gününde bundan dolayı Allah’ın huzurunda sorguya çekileceksiniz ve şayet onlara yardım etmekten geri durur ve onların yanlarında yer almazsanız Mısır halkı, mübarek toprakların halkı, bilakis tüm ümmet boyunlarınıza yapışacaktır. O halde ümmetin devletini kurmak ve otoritesini yeniden tesis etmek için çalışanlara yardım edin ve acele edin; zira fırsat sizin elinizde ve hayır sizlere çağrıda bulunuyor. Haydi ellerinizi, muhlislerin ellerinin üzerine koyun. Böylece umulur ki Allah geçmiş günahlarınızı bağışlar da sizin ellerinizle hayır yazar ve ümmetin beklediği, Allah Subhanehu’nun vaat ettiği ve Nebi’si Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in müjdelediği devlet olan Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti sizlere nasip eder.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ “Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasulü’ne icabet edin.” [Enfal 24]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Mahmud El-Leysî - Mısır