Çarşamba, 23 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Başta Özbekistan Olmak Üzere Orta Asya'nın Yöneticileri Esad Rejiminin Çöküşünden Ders Çıkaracak Mı?

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Başta Özbekistan Olmak Üzere Orta Asya'nın Yöneticileri Esad Rejiminin Çöküşünden Ders Çıkaracak Mı?

Haber:

Heyet Tahrir Şam liderliğindeki muhalif güçler Suriye’nin başkenti Şam’a girerek Devlet Başkanı Beşar Esad rejimini devirdiklerini ilan ettiler.(Qalampir.uz, 08/12/2024)

Yorum:

Allah’a hamd olsun tiran Beşar Esad rejimi Allah’ın yardımıyla yıkıldı. Bugün için o, bin dinar değerinde olan bir fare deliğindedir. Gerçekten her zalimin sonu budur ve Allah’ın huzurundaki hesap ise daha çetin ve aşağılayıcı olacaktır. Dolayısıyla ne Amerika, ne Rusya, ne de diğerleri onu koruyamadı. Onun düşüşü, sadece Suriye'deki Müslümanlar tarafından değil, tüm dünyadaki Müslümanlar tarafından kutlandı.Allah’tan güzel Suriye’deki sevinci daim kılmasını ve tüm Müslümanların sabırsızlıkla beklediği ve Filistin'i Yahudilerden (Allah'ın laneti onların üzerine olsun), sonra da tüm İslam ülkelerini hain rejimlerin kontrolünden ve sömürgeci kafir ülkelerin tahakkümünden kurtaracak olan Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti’nin kurulmasına izin vermesini niyaz ediyoruz.

Suriye’deki son olaylarının akabinde, bu olayların Orta Asya’yı, özellikle de Özbekistan’ı nasıl etkileyeceğine dair sorular sormak gayet doğaldır.Çünkü bu bölge ve halkı, İslam ülkesinin ve İslam ümmetinin ayrılmaz bir parçası olduğu için, bu tür önemli olayların etkisinden dışlanması imkansızdır.

Özbekistan rejimine gelince; şüphesiz Suriye’deki gelişmeleri büyük bir endişeyle izlemektedir.Her ne kadar şu ana kadar konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılmamış olsa da ancak bu, derin sessizlikten anlaşılabilir.Evet, rejim bundan sonra işlerin nasıl seyredeceğini izleyecektir; çünkü Ortadoğu’daki durumun ülkemizdeki Müslümanlar üzerinde büyük etkisi olduğu gibi diğer yandan da Özbekistan rejimi Müslümanların dini ihtiyaçlarını dikkate almadan siyaset yürütmektedir.Onu endişelendiren bir diğer önemli faktörün de Özbekçe konuşan mücahitlerin rejimin devrilmesine aktif olarak katılması olduğunu söylemek bir abartı olmaz. Zira onlardan birçoğu, Suriye’nin Halep kentini kurtarmak için 27 kasımda başlayan cihatçı operasyonlar, 8 Aralık'ta Esad rejiminin düşmesiyle sona erene kadar, kanallarında ve sosyal medya profillerinde bu kurtuluş savaşlarını aktif olarak paylaşmışlardır. Doğal olarak İslami duygularla, tekbir ve tehlillerle dolu bu tür videoların, kalbi iman dolu her Müslümanın sevinç gözyaşları dökmesine neden olacağına ve duygularını derinden etkileyeceğine şüphe yoktur. Böyle bir durum kesinlikle Özbek rejiminin lehine olmayacaktır. Bu rejim henüz Müslümanlara karşı Esad rejimi kadar iğrenç eylemlerde bulunmamış olsa da, hala İslam’a ve Müslümanlara karşı politikalar izlemekte, dolayısıyla Esad rejimi gibi gayri İslami olduğunu kanıtlamaktadır.Bu nedenle bu tür şiddet içeren rejimlerden kurtulma hissi, bir şekilde Özbekistan’daki Müslüman halkın arasında yayılacaktır.Ancak Özbek rejiminin ülkemizi ve halkımızı her alanda geri ve zayıf bir durumda tutmaya devam ettiği ve onları Rusya ve sömürgeci Batılı ülkeler gibi sömürgeci ülkelere bağımlı hale getirdiği herkes tarafından bilinmektedir. Bu nedenle ümmetimizin onlardan kurtulmayı istemesi hiç de şaşırtıcı değildir.

Suriye’de ve mübarek Filistin topraklarında yaşanan olaylar, ülkemizdeki Müslümanların üzerinde olumlu bir etkisi olacak, onların uyanış çabalarına ivme kazandıracak olmasının yanı sıra siyasi bilincin oluşmasını ve gelişmesini de sağlayacaktır.Tüm bunların sonunda Allah’ın izniyle Hilafet Devleti’nin kurulmasına yol açacaktır.Özbek rejimi bunun önüne çeşitli engeller koymaya devam ederse, Esad rejiminin akıbetinin onun da başına gelmeyeceğinin bir garantisi yoktur.Bunun yerine onun Orta Doğu’daki olaylardan bir ders çıkarması gerekir.Allah’ın yardımıyla işler giderek Müslümanların lehine gelişme göstermektedir.Sömürgeci kâfir ülkeleri ve aynı şekilde işgalci varlığı hâlâ karanlık günler beklemektedir.Hilafetin önünde tir tir titredikleri gün onları hiçbir şey kurtaramayacaktır; işte o zaman Amerika, Çin, Rusya ve etrafındaki herkes takıntılı bir hale geleceklerdir. O zaman onlara güvenenler ve onlardan yardım bekleyenler “herkes olduğu yerde kalsın” cevabını alacaklar ve Halife'nin huzurunda cevap vermek zorunda kalacaklardır. Evet, o gün iman eden dağlar bile teselli bulacaktır.

Dolayısıyla İslam’a ve Müslümanlara yönelmek için hala vakit varken, Özbek rejimi de dahil olmak üzere bu rejimlerin çok geç olmadan akıllarını başlarına almaları gerekir.Buna göre İslami olmayan siyaseti terk etmeli ve halkının akidesini ve temel çıkarlarını dikkate alan bir siyasi yol benimsemelidirler.Bu amellerin Allah katında makbul olması ve geçmiş günahlarının bağışlanması garip değildir. Biz onlara Allah’ın şahitliğini tebliğ ettik; aklı olanlar kabul edecek ve cahil olanlar ise inkar edecektir.

فَإِمَّا يَأْتِيَنَّكُمْ مِنِّي هُدًى فَمَنْ اتَّبَعَ هُدَايَ فَلاَ يَضِلُّ وَلاَ يَشْقَى * وَمَنْ أَعْرَضَ عَنْ ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكاً وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَىEğer benden size bir hidayet gelir de her kim Benim hidayetime tabi olursa o sapmaz ve bedbaht olmaz. Her kim de Benim zikrimden (hidayetimden) yüz çevirirse şüphesiz onun sıkıntılı bir hayatı olacaktır." [Taha 123-124]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İslam Ebu Halil - Özbekistan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER