- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
![Trump’ın Gazze Halkının Yerinden Edilmesine İlişkin Açıklamaları Ülkemizi Yöneten Ajan Rejimleri İfşa Ediyor!](/tr/media/k2/items/cache/aedd2c983858e98b75d4477252bd468c_M.jpg)
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Trump’ın Gazze Halkının Yerinden Edilmesine İlişkin Açıklamaları Ülkemizi Yöneten Ajan Rejimleri İfşa Ediyor!
Haber:
El-Hurra TV 5/2/2025 Çarşamba günü internet sitesinde, ABD Başkanı Donald Trump’ın Salı günü Mısır ve Ürdün'den Gazze Şeridi sakinlerinin taşınması için gereken araziyi sağlamalarını beklediğini söyledi.Yahudi Başbakan ile düzenlediği ortak basın toplantısında şunları söyledi: “İlk başta reddedilmesine rağmen, Ürdün Kralı ve Mısır Cumhurbaşkanı'nın kalplerini açacaklarına ve insanların uyum ve barış içinde yaşayabilmeleri için ihtiyacımız olan toprağı bize vereceklerine inanıyorum.” Ve şöyle ekledi: “Olağanüstü olabilecek bir şey yapmak için elimizde bir fırsat var.Abartmak istemiyorum ama Gazze Şeridi Ortadoğu'nun Rivierası (kıyı tatil beldesi) olabilir.” Ve şöyle ekledi: “Daha da önemlisi, Gazze Şeridi’nde acı çeken halk, çok daha iyi bir durumda barış içinde yaşayabilirler.”
Yorum:
Trump’ın açıklaması bir öfke ve ret dalgasına yol açtı;zira bu, Filistin halkına yönelik komplonun boyutunu ve Trump’ın onları topraklarından tehcir etme planını hayata geçirme çabasını yansıtmaktadır. Bu öneri yeni değildir; aksine Filistin davasını tasfiye etmeyi ve Filistinlilerden arınmış Yahudi varlığı kurmayı hedefleyen sömürgeci projelerin devamı niteliğindedir.
Gazze halkını Mısır ya da Ürdün’e yerleştirme çağrısı, 1948 Nakba’sıyla başlayan ve geçtiğimiz on yıllar boyunca önerilen çeşitli yerleşim projeleriyle devam eden ve mübarek toprakları halkından boşaltmaya çalışan daha önceki projelerin bir uzantısıdır.Nitekim bu komplolar hiç durmadı; bakın işte bugün Trump tarafından barışı gerçekleştirme bahanesiyle tekrarlanıyor.
Trump’ın Sisi ve İkinci Abdullah’ın Filistinlilerin yeniden yerleşimi için toprak vermek üzere “kalplerini açacaklarını” ima etmesi, bu yöneticilerin Amerika’nın iradesine tabi olduklarının ve iktidarda kalmaları karşılığında Batılı planların uygulanmasına ortak olmaya hazır olduklarının boyutunu ortaya koymaktadır.
Filistin sadece bir toprak değildir, aksine Allah’ın Müslümanlara korumalarını ve savunmalarını farz kıldığı mübarek bir topraktır.Bu yüzden herhangi bir yöneticinin ya da odağın, bir karış toprağından bile vazgeçmeye ya da halkının yerinden edilmesine izin vermeye hakkı yoktur. Dolayısıyla bu topraklar, Filistin halkının, Gazze halkının ve ondan Yahudiler için vazgeçenlerin mülkü değil, aksine mülkiyeti tüm ümmete ait olan haraci bir arazidir;bu yüzden ümmetin görevi, onu Yahudilerden tamamen kurtarmaktır.Dolayısıyla bugün Mısır’ın başını çektiği ve kendilerine milyarlarca para harcanan ülkelerimizin orduları, Filistin halkını desteklemek ve Yahudi varlığını kökünden söküp atmak için harekete geçmesi gerekir.Zira onların gerçek sorumluluğu bu olup tahtlarını ve Batı tarafından çizilen sınırları korumak değildir.
Filistin meselesinin çözümü onu Yahudilerden tamamen kurtarmaktır, bu da Kahire’nin kurtarılmasıyla başlar; Kahire’nin kurtarılması ise Mısır’ı yöneten ve halkını prangalayan ajan ve hain rejimin kökünden sökülüp atılması anlamına geldiği gibi ordusunun da Batı’nın pençesinden kurtulması ve onun ümmete karşı bir silah değil, ümmet için bir silah haline getirilmesi anlamına gelmektedir. Yani Selahaddin Eyyubi, Muzaffer Kutuz ve Zahir Baybars zamanında olduğu gibi ümmet için bir kalkan olması anlamına gelmektedir.
Ey Kinane askerleri: Sizler, kaybedilen tüm canlardan, dökülen tüm kanlardan ve sizler seyredip dururken Yahudiler tarafından kardeşlerinizin başına gelen şeylerden dolayı Rabbiniz Celle ve Âla'nın huzurunda sorumlu olacaksınız ve mübarek toprakların halkı Allah'ın huzurunda boynunuza yapışacak ve sizlerden kendilerini yüzüstü bırakmanızın sebebini soracaklardır. O halde cevabınızı hazırlayın. Zira mesele ciddi olup bir şaka değildir; çünkü ya cennet ya ateş, ya nimet ya da cehennemdir. O halde ya kendi nefsinizi tercih edin ya da gaspçı varlığı ve ondan önce de bunu yapmanızı engelleyen ve oradaki halkımıza karşı komploya ortak olan her şeyi kökünden söküp atmak için acele edin ve buna da sizleri yöneten ajan rejimden başlayın. Zira rejimi kökünden söküp atmak vacibiniz olduğu gibi İslam’ı uygulamak için çalışan muhlislere yardım etmek de sizin vacibinizdir. Allah’ın sizi vacip kıldığı şeyleri yerine getirin ki o zaman umulur ki Allah sizin ellerinizle fetih ve zafer nasip eder. Böylece de kurtuluşa erenlerden olursunuz.
وَلَيَنصُرَنَّ اللهُ مَن يَنصُرُهُ إنَّ اللهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ * الَّذِينَ إن مَّكَّنَّاهُمْ فِي الْأَرْضِ أَقَامُوا الصَّلاةَ وَآتَوُا الزَّكَاةَ وَأَمَرُوا بِالْـمَعْرُوفِ وَنَهَوْا عَنِ الْـمُنكَرِ وَلِلَّهِ عَاقِبَةُ الأُمُورِ
“Şüphesiz ki Allah, kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki Allah, çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir. Onlar (o müminler) ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah’a varır.” [Hac 40-41]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Mahmud El-Leysî - Mısır