- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt

بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Şafak Söktü ve Gizli Olanlar Açığa Çıktı
Haber:
İran'ın Birleşmiş Milletler Temsilcisi: İslam İşbirliği Teşkilatı'nı mazlum Filistin halkını desteklemek üzere ciddi tedbirler almaya çağırıyoruz. (El-Ahd TV, 18 Mart 2025)
Yorum:
Öncelikle kendimize şu soruyu sormalıyız: İran'ın devrimle benimsediği hedef ve sloganlardan vazgeçerek konumundaki bu gerileme, gerçekliğin baskısının bir sonucu mudur, yoksa büyük efendileri Amerika'nın çizdiği siyasi aşamada, sorunlarını açıkça Amerika'ya ve onun uluslararası kurumlarına teslim etmek için tasarlanmış bir oyun mudur?
Özellikle de İran'ın Birleşmiş Milletler temsilcisinin İslam İşbirliği Teşkilatı'nı (İİT) mazlum Filistin halkını desteklemek için ciddi tedbirler almaya çağırmasının ardından ki bu, 1979'daki İran devriminin iddia ettiği İslam'ı taşıma, devrimi ihraç etme, Kudüs'ü ve mustazafları özgürleştirme, cihat ve İmam'ın ordusu fikrini tamamen terk etmeye yönelik açık bir çağrıdır. Nitekim bu çağrı, gün geçtikçe sadece İslami kamuoyunu kazanmaya yönelik sloganlara dönüşen eylemleri ve ümmetin birçok meselesine yönelik siyasi tutumlarıyla zayıflamıştır; özellikle de İran’ın Hamas'ı, Lübnan'daki partisini ve liderlerini terk etmesinin ve en sonuncusu İslam ümmeti üzerinde hesap yapılması ve kendilerine boyun eğer durumda kalmaya devam etmek için küfür ve avenelerine karşı yenilgi ve acizliğin kabul edilmesi anlamına gelen zayıf tutumunu ortaya çıkaran Yahudi varlığına yönelik füze tiyatrosunun ardından.
Ama Amerika ve İran şunu çok iyi bilsinler ki, ümmetimiz tüm bunların İran devriminin zaferinden önce ümmetin kafasını karıştırmak için hazırlanan oyundan başka bir şey olmadığını anlamaya başlamıştır; bu da daha önce milliyetçi çağrıları boşa çıkarmasının ardından ümmetin devletini kurma ve kutsal mekânlarını özgürleştirme isteklerini boşa çıkarmak içindir ki bu isegerçekliğin baskısından ve kafir Batı'nın gücünden dolayı değil, aksine ajanlık ve ihanetten dolayı olmuştur; çünkü İslam ümmeti, uluslararası duruşuyla bütün gerçekliği değiştirebilecek bir güçtedir.
Ey Müslümanlar: İster devletler isterse gruplar olsun laikliğe tapan ve İslam'ı bir kılıf olarak kullanan kafirleri ve münafıkları ifşa etmek için küresel ve İslami arenada olaylar hızlanmaktadır; bu da İslam'ın davetinin ve önerisinin parlaklığının ortaya çıkması içindir.Ümmetin göstermiş olduğu büyük fedakârlıklar yoluyla hissin müşahede ettiği işte budur; bu ise gerekli bir denklemdir; çünkü büyük bir hedef, ümmetin, aksine insanlığın beklediği devi, yani ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ “Sonra Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet olacaktır” şeklinde vaat edilen İslam Nizamını ortaya çıkarmak için büyük fedakârlıklar yapmayı gerektirmektedir; bu da laik rejimin zulmünden ve kokuşmuş demokrasiden kurtulmak ve İslam’ın nuruyla zulüm, karanlık ve aldatma dönemine son vermek içindir. Şöyle buyuran Allah Subhanehu doğru söylemiştir: يُخَادِعُونَ اللهَ وَالَّذِينَ آمَنوا وَمَا يَخْدَعُونَ إِلاَّ أَنفُسَهُم وَمَا يَشْعُرُونَ “Onlar (kendi akıllarınca) güya Allah'ı ve müminleri aldatırlar. Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir.” [Bakara 9] Ve Allahu Teala’nın şu kavli: وَلاَ تَحْسَبَنَّ اللهَ غَافِلاً عَمَّا يَعْمَلُ الظَّالِمُونَ “(Rasulüm!) Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma!” [İbrahim 42]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Hamdânî – Irak