- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
ثُمَّ يَنْقُضُونَ عَهْدَهُمْ فِي كُلِّ مَرَّةٍ وَهُمْ لاَ يَتَّقُونَ
“Her defasında Allah’tan korkmadan yaptıkları antlaşmayı bozdular.” [Enfal-56]
Haber:
Yahudi varlığının Başbakanı Binyamin Netanyahu, 18/10/2025 Cumartesi akşamı yaptığı açıklamada, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasının yürürlüğe girmesinin ardından savaşın sona ereceğini söyledi ve Netanyahu bir televizyon röportajında şunları dile getirdi: “Savaş, tüm rehinelerin iadesi, Hamas'ın dağıtılması ve Gazze Şeridi'nin silahsızlandırılması gibi anlaşmanın şartlarının uygulanmasıyla sona erecektir.” Savaş dönemini, yarın hükümete sunacağı bir kararla özetleyeceğini ve savaşın adını “Diriliş Savaşı” adıyla değiştireceğini belirterek savaşın Orta Doğu'nun çehresini değiştirdiğini vurguladı ve şöyle devam etti: “Savaşın ikinci veya üçüncü gününde şöyle demiştim: Ortadoğu'nun yüzünü değiştireceğiz ve gerçekten de bunu yapıyoruz.” (Sky News Arabia)
Yorum:
Onlardan hiçbiri, Allah’ın yarattığı en korkak varlık olan Yahudiler tarafından soykırıma maruz kalan Gazze halkına yardım etmek için ordusunu harekete geçirmeye yönelik tarihi fırsatı değerlendirmedi; nitekim Allah Subhanehu ve Teala Yahudileri şöyle nitelendirmiştir: لَا يُقَاتِلُونَكُمْ جَمِيعاً إِلَّا فِي قُرًى مُّحَصَّنَةٍ أَوْ مِن وَرَاءِ جُدُرٍ بَأْسُهُم بَيْنَهُمْ شَدِيدٌ تَحْسَبُهُمْ جَمِيعاً وَقُلُوبُهُمْ شَتَّى ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لَّا يَعْقِلُونَ “Onlar müstahkem şehirlerde veya siperler arkasında bulunmaksızın sizinle toplu halde savaşamazlar. Kendi aralarındaki savaşları ise çetindir. Sen onları derli toplu sanırsın, halbuki kalpleri darmadağınıktır. Böyledir, çünkü onlar aklını kullanmayan bir topluluktur.” [Haşr 14]Şimdi Gazze'deki halkımıza karşı yürütülen bu vahşi savaşta, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 68.000'den fazla şehit ve 18.000'den fazla yaralının olmasının ve 157'si çocuk olmak üzere 473 kişinin açlıktan ölmesinin ardından Yahudilerin abisi Netanyahu, Ortadoğu'nun çehresini değiştirmek, rehineleri geri almak, Hamas'ı dağıtmak ve Gazze Şeridi'ni silahsızlandırmak istediğini açıklıyor. Çünkü o, cezalandırılmadan emin olduğu için edepsizlik yaptığı gibi ajan yöneticilerin, nasıl da asrın Firavunu Trump'ın önünde durmak için Mısır'daki Şarm el-Şeyh konferansına koştuklarını ve onun Gazze Şeridi'ndeki cihadi durumu ortadan kaldırmak için hazırladığı cehennem planını imzaladıklarını görmüştür; ama onlardan hiç birinin, ey kafirin oğlu cevap, duyduğun değil gördüğün olacaktır dediğini, ardından da Yahudi varlığının ortadan kaldırmak ve mübarek Mescid-i Aksa'yı Yahudilerin pisliğinden kurtarmak için ordusunu harekete geçirdiğini görmedik.
Bu, hak ile batıl, İslam ile küfür, İslam ümmeti ile diğer milletler arasındaki çatışma turlarından biri olup bu çatışma, şu veya bu grubun silahsızlandırılmasıyla sona ermeyecektir. Bu nedenle fikir sahiplerinin, alimlerin ve aşiret şeyhlerinin saflarını düzenleyerek, sadece Ortadoğu'nun değil, tüm dünyanın çehresini değiştirecek, Müslümanları tek bir siyasi liderlik altında birleştirecek, Yahudi varlığını ortadan kaldırıp onun kökünü kazıyacak, Müslümanların yağmalanmış zenginliklerini geri verecek ve İslam'ı dünyanın dört bir yanına taşıyacak olan Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet Devleti’ni kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışanlarla birlikte çalışmaları gerekir. Şöyle buyuran Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem doğru söylemiştir: لَيَبْلُغَنَّ هَذَا الْأَمْرُ مَا بَلَغَ اللَّيْلُ وَالنَّهَارُ وَلَا يَتْرُكُ اللَّهُ بَيْتَ مَدَرٍ وَلَا وَبَرٍ إِلَّا أَدْخَلَهُ اللَّهُ هَذَا الدِّينَ بِعِزِّ عَزِيزٍ أَوْ بِذُلِّ ذَلِيلٍ عِزّاً يُعِزُّ اللَّهُ بِهِ الْإِسْلَامَ وَذُلّاً يُذِلُّ اللَّهُ بِهِ الْكُفْرَ “Muhakkak ki bu iş (bu dinin hakimiyeti) gece ve gündüzün ulaştığı yerlere ulaşacaktır. Allah ne bir kerpiç ev ne de bir keçe çadır bırakmayacak; azizi aziz ederek, zelili zelil ederek, bu dini ona dahil edecektir. Allah'ın bu işte aziz edeceği İslâm'dır. Allah'ın bu işte zelil edeceği küfürdür.”
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdullah Abdulhamid – Irak



