Cumartesi, 10 Cumade’l Ûlâ 1447 | 2025/11/01
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Trump... Malezya Ya Da Başka Herhangi Bir Yere Hoş Gelmedin!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Trump... Malezya Ya Da Başka Herhangi Bir Yere Hoş Gelmedin!

Haber:

ABD Başkanı Trump, Malezya hükümetinin daveti üzerine 25/10/2025 tarihinde Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da düzenlenen 47. ASEAN Zirvesi'ne katıldı. Malezya Cumhurbaşkanı Enver İbrahim, Trump'ı havaalanında sıcak bir şekilde karşıladı. Trump, “Gazze ve Orta Doğu'da barışı sağladığını” iddia etti.

Yorum:

Yorumumuz şu beş ana noktayı kapsamaktadır:

1- Malezya'nın, Gazze halkının katili olduğunu bildiği halde ve tüm bu katliamlara ve faillerine karşı olduğunu iddia ettiği ve Yahudi saldırganlığını ve katliamlarını kınadığı bir zamanda ABD Başkanı Trump'ı iki savaş uçağıyla havada ve yerde dans ve şarkılarla karşılaması bir utanç ve rezilliktir.Yahudi varlığının baş destekçisi olan birini İslam beldesinde, suçlu başbakanı Netanyahu'yu karşılar gibi karşılayıp ardından da bir grup insanın sıraya girip alkışlamaları, dans etmeleri ve şarkı söylemeleri için kiraladığı halde bunu, Trump ve Amerika'yı reddeden ve Filistin'de cihat ederek Yahudi varlığını yok etmek isteyen Malezya'nın Müslüman halkını temsil ediyormuş gibi göstermeye çalışmaktadır. Oysa bu, Malezya halkına bir ihanettir. Ayrıca tüm bu eylemler, Trump’ın Gazze’de işlediği suçların onun tarafından bir lütuf olarak kabul edildiği anlamına gelmektedir; oysa Trump, Yahudi varlığına her türlü silahı sağlamış, tüm katliamlarında ona destek vermiş ve halkının yerinden edilmesi, toprağının dümdüz edilmesi ve oranın bir tatil beldesine dönüştürülmesi çağrısında bulunmuştur. Nitekim o, Amerikan hegemonyası altında bu varlık hesabına bir plan hazırlamıştır. Eğer Amerika'nın doğrudan desteği olmasaydı, bu suçlu varlık saldırılarına devam edemez ve katliamlar işleyemezdi. Buna ek olarak Malezya ve diğer İslam beldelerindeki rejimler, özellikle çevre ülkeleri, sadece kınamakla yetinip Gazze halkını desteklemek için harekete geçmemişlerdir; bu da Amerika'yı bu saldırıyı desteklemeye ve Yahudi varlığını da soykırımı işlemeye teşvik etmiştir.  

2- Malezya yöneticileri Trump'ı, Mısır'ın yöneticilerinin ve onlarla birlikte Körfez ülkeleri, Ürdün, Irak, Türkiye, Pakistan ve Endonezya yöneticilerinin Gazze'nin Amerika'ya satış sözleşmesini imzalamak üzere 14/10/2025'te Şarm El Şeyh zirvesinde karşıladıkları gibi karşıladılar. 13-16 /5/2025 tarihlerinde Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin liderleri onu kabul ettiğinde, onlar Trump'a büyük miktarda para yağdırmışlar ve o da o zaman gururla şöyle demişti: “Bu bir rekor turdu; zira daha önce hiçbir tur bu dört veya beş gün içinde 3,3 ila 4 trilyon Dolar arasında bir fon toplamamıştı.”Katar topraklarında bulunan El Udeyd ABD üssünün geliştirilmesi için Katar'dan 10 milyar Dolarlık yatırım sağladığını da övünerek anlatmıştır. Tüm bu yöneticiler onu karşılıyorlar, ona övgüler yağdırıyorlar, onu hediyeler ve armağanlara boğuyorlar, Yahudi varlığına ve Gazze'deki soykırıma verdiği destekten dolayı onun ülkesini tebrik ettikleri gibi İslam'a ve Müslümanlara düşmanlığından dolayı da onu tebrik ediyorlar; böylece onlar, pervasız sefihler gibi suça ortak oluyorlar.

3- Malezya halkı tüm bunları reddettiler ve onlardan büyük kalabalıklar kibirli katil Trump'ın ziyaretini protesto ettiler.Hizb-ut Tahrir de, gençlerinden ve destekçilerinden çoğunu toplayarak orada bir gösteri düzenledi, Allah'ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in Râyelerini dalgalandırdılar ve partinin Malezya'daki resmi sözcüsü Abdul Hakim Osman, Malezya Başbakanı Enver İbrahim'in ABD Başkanı Trump'ı ASEAN zirvesine davet etmesini çok şiddetli şekilde kınayan bir basın açıklaması yaptı ve şunları ifade etti: “Ümmetin onuruna yönelik büyük bir hakaret ve her bir Müslümanın duygularını yaralayan bir ihanettir.”Başbakanın samimiyetsizliğini de ona yönelik hitabında açıkça şöyle ortaya koymuştur: “Filistin halkını savunduğunu iddia eden biri, onların katillerini ve topraklarını tahrip edenleri nasıl olur da Müslüman ülkelerin topraklarına davet edebilir?!” Ayrıca şuna da dikkat çekmiştir: “Trump, Gazze topraklarında kendi emriyle masum Müslümanların kanını akıtmakla övünen kibirli bir kâfirdir.”

4- Trump, ASEAN zirvesi öncesi yaptığı konuşmada şunları iddia etti: “Gazze'de barışı sağladık. Orada ateşkes anlaşması imzalamış olmaktan gurur duyuyoruz.” Şunları da iddia etti: “Ortadoğu şu anda barışı tanıyor.”Biden liderliğindeki ülkesi soykırımı desteklemiş ve varlığa her türlü silahı sağlamıştı; Trump bu yılın başında iktidara geldiğinde de bu desteğini sürdürmüş ve Knesset ve Yahudi liderleri önünde kibirli bir şekilde övünerek şöyle demiştir: “Netanyahu sürekli beni arayıp şu silahı, bu silahı istiyordu. Bazılarını hiç bilmiyordum bile. Güzel silahlar verdik. Siz de onları gayet iyi kullandınız.” Yani bu silahlar, Gazze'yi yerle bir etmek ve savunmasız çocuklarını, kadınlarını ve erkeklerini öldürmek için kullanıldı. Trump, Malezya hükümeti tarafından da desteklenen meşum planı kapsamında Gazze ile ilgili anlaşma konusunda şunları ifade etti: “Bu, yeni bir Ortadoğu için tarihi bir şafak, İsrail için muazzam bir zaferdir.” Böylece Gazze ve Ortadoğu'daki barış, Yahudi varlığı ve Amerika'nın bölge üzerindeki hegemonyası için bir zafer anlamına gelmektedir.

5- ASEAN zirvesinde yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Amerika'nın altın çağı daha yeni başladı.” Oysa Amerika'nın içten içe yıprandığı ve çöküşün eşiğinde olduğu bilinmektedir. Zira Amerika’nın sorunları, çözemeyeceği ve içerisinden çıkamayacağı akut krizlere dönüşmüştür. Ayrıca Amerika'da rk ayrımcılığı yaygınlaşmış ve kamu borcu krizi 38 trilyon Doları aşmış olup bu borcu geri ödeyemiyor veya azaltamıyor; ülkenin kuruluşundan bugüne kadar ülkeyi yöneten iki ana parti arasındaki siyasi bölünmeler kalıcı bir olgu haline geldiği gibi trilyonlarca Dolara sahip zenginler ile günlük ekmeğini kazanmak için gece gündüz çalışan genel halk arasında büyük bir uçurum bulunmaktadır; zira ABD Nüfus Sayım Bürosu'nun 9/9/2025 tarihli resmi verilerine göre, 2024 yılında ülke genelinde yaklaşık %12,9'a ulaşan ve bu yıl da bu oranda sabit kalan yaygın yoksulluğun yanı sıra her türlü suçun yayılması gibi diğer krizler de söz konusudur.Eğer dışarıda Amerika'ya rakip olabilecek bir ülke olsaydı, onun nüfuzunu sınırlayabilirdi; eğer dünya ülkeleri Amerika'yı reddetmiş, onun liderlerini ve üslerini kabul etmemiş, emirlerini ve planlarını reddetmiş olsalardı, Amerika'nın dünyada hiçbir nüfuzu kalmaz ve Atlantik'in ötesindeki ülkesine çekilirdi.Bunun için dünyayı Amerika'nın kötülüklerden ve sömürgeci devletlerin şerrinden kurtarmak için Allah'ın izniyle yakında kurulacak olan Raşidi Hilafet Devleti'nden başka bir çare yoktur.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Esad Mansur

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER