Cumartesi, 22 Cumade’s Sânî 1447 | 2025/12/13
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Danimarka Üniversitelerinde Namaza Yönelik Siyasi Saldırılar Ve Namaz Odalarının Kapatılması İslam'a Yönelik Açık Bir Saldırıdır

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Danimarka Üniversitelerinde Namaza Yönelik Siyasi Saldırılar Ve Namaz Odalarının Kapatılması İslam'a Yönelik Açık Bir Saldırıdır

Haber:

Kopenhag ve Güney Danimarka üniversiteleri, hükümetin siyasi baskısı üzerine, çoğunlukla Müslüman öğrenciler tarafından namaz kılmak için kullanılan sakin namaz odalarını kapattı.Başbakan Mette Frederiksen, eğitim kurumlarındaki namaz odalarının, yalan söyleyerek “olumsuz sosyal kontrol, dini baskı ve zulme" yol açtığını iddia etti.Eski Entegrasyon Bakanı Kaare Dybvad Bek, namaz odalarını “Danimarka'nın bugünkü işleyişiyle pek ilgisi olmayan, modası geçmiş bir kültür alanı” olarak nitelendirdi.

Yorum:

Üniversite yönetimlerinin namaz odalarını kapatma kararı tarafsız idari bir mesele değildir, aksine İslam'a yönelik düşmanca bir siyasi kampanyanın doğrudan bir sonucudur. Zira İslam'ın temel rükünlerinden biri olan namaz için ayrılmış yerleri hedef alarak Danimarka hükümeti, Müslümanların haklarını kısıtlamak, kamusal alandan İslam'ın uygulanmasını uzaklaştırmak ve üniversiteleri zorla entegrasyon politikalarının arenasına dönüştürmek için sistematik çabalarını artırmaktadır.

Üniversite kampüslerindeki gerçek, odalar değildir; aksine Müslüman öğrencilerin yıllardır bu odaları bir namaz kılmak için kullanmaları hem hükümeti hem de muhalefeti bizzat namaz kılma fiiline karşı siyasi kampanyalar başlatmaya sevk etmiş ve “baskı, olumsuz sosyal kontrol ve taklitçilik” gibi terimler sağda solda dolaşmaya başlamıştır.

Bu saldırı, peçenin yasaklanması ve diğer ayrımcı önlemlerle aynı mantığı takip etmekte olup bu, sınırların açık bir testidir:Müslümanlar toplu olarak güçlü bir muhalefet göstermezlerse, bu ihlaller kalıcı hale gelecek ve bu da daha fazla yasağın yolunu açacaktır.Bu yüzden Müslümanların, bunun sadece öğrencilerin sorunu değil, herkesin sorunu olduğunu idrak etmeleri gerekir.Tepkimizin, sadece İslami değerlere dayalı birlik içinde ve aleni bir şekilde olması ve İslam'ımızla temelden bağdaşmayan ve Müslümanlara karşı mevcut veya geçmişteki ayrımcı önlemleri engelleyemeyen ikiyüzlü seküler din özgürlüğü çağrılarını reddetmesi gerekir.

Namaz kırmızı çizgidir ve bu çizgiye dil uzatıldığında, kararlı bir duruş sergilemeliyiz.

Batılı bir hükümet, bir kez daha İslam'a ve Müslümanlara karşı düşmanlığını açıkça ilan ederek, fikri zayıflığını ve sözde özgürlüklerinin kırılganlığını ortaya koymakta ve Müslüman öğrencilerin namazlarını, açıkça İslam düşmanlığı temelinde ayrımcı önlemlerle mücadele edilmesi gereken sosyal bir tehdit olarak görmektedir. Bu arada ilgili üniversiteler siyasi baskıya boyun eğmeyi tercih etmiş ve özgür düşünceyi desteklediklerini iddia ederek ayrımcılık ve asimilasyonun araçları haline gelmişlerdir!

İslam'ın saldırılara maruz kaldığı her yerdeki Müslüman gençlere:Gerçek İslami kimliğinizden taviz vermeyin, Allah Subhanehu ve Teala'ya tevekkül edin ve İslami değerlerinizi ve uygulamalarınızı, bunları sizden koparmaya yönelik her türlü girişime karşı birlik içinde ve güçlü bir şekilde koruyun.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İlyas Murabıt

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER