Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
NE AMERİKAN MODELİ BAŞKANLIK NE DE İNGİLİZ MODELİ PARLAMENTER SİSTEM ÜMMETİ ASLA KALKINDIRAMAZ

بسم الله الرحمن الرحيم

NE AMERİKAN MODELİ BAŞKANLIK NE DE İNGİLİZ MODELİ PARLAMENTER SİSTEM ÜMMETİ ASLA KALKINDIRAMAZ
 

HABER:

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu, 22 Mayıs’ta yapılacak olan AKP olağanüstü genel kongrede Genel Başkan adayı olmayacağını söyledi. Kaynak: Haber Ajansları

YORUM:

Başbakan Davutoğlu’nun kongre kararı alıp, kendisinin kongrede genel başkanlığa aday olmayacağını açıklaması herkesi şaşırtmış gözüküyor. Yani herkesi ters köşe yaptı. Aslında hiç kimse böyle bir sonucu beklemiyordu. Evet, Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki bir takım fikri ayrılıklar herkesin malumuydu. Fakat hiç kimse böyle bir sonucu beklemiyordu.  Davutoğlu ile Erdoğan arasında var olan bu gerginliğin başkanlık sistemi üzerinde yaşandığını görmekteyiz. Diğer konular ise tali meselelerdir. Asıl mesele başkanlık üzerinde düğümlenmektedir. Başkanlık meselesi Erdoğan-Amerika için olmazsa olmazlardandır. Aslında başkanlık sistemini sadece Erdoğan’ın şahsi meselesi olarak algılamak doğru değildir. Bu sistemin başmimarı Amerika’dır. Amerika, Türkiye’deki İngiliz parlamenter sisteminin yerine kendi amaçlarına tamamıyla hizmet edecek, başkanlık modelini istemektedir. Hatta Amerika bunu dönemin Cumhurbaşkanı olan Özal vasıtasıyla kamuoyu ederek bu hedefini gerçekleştirmek istemiştir. Fakat Özal’ın ölümüyle beraber bu proje bir süreliğine rafa kaldırılmıştır. Şimdi ise, Amerika bunu Erdoğan eliyle gerçekleştirmek istemektedir. Erdoğan’ın son Amerika ziyareti ile birlikte bu mesele tekrardan çok hızlı bir şekilde gündeme getirilmiş ve kamuoyu edilmektedir. Bundan da Amerika’nın bu konuda Erdoğan’a meseleyi çabuklaştırması için baskı yaptığı anlaşılmaktadır. Aslında Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki kriz gerçek değildir. Evet, Davutoğlu parti içerisinde bir takım şeyler yapmak istemiş ve Erdoğan’da buna izin vermemiş olabilir. Fakat sonuç itibariyle her ikisi de Amerikan siyasetinde hareket etmektedir. Tartışma temelde değil, sadece üslup veya yöntemdedir. Davutoğlu başkanlık sistemini istemekle beraber bunu biraz daha zamana yaymak istemiştir. İşte bu durumdan Erdoğan rahatsız olmuş ve Davutoğlu’nu kibar bir şekilde görevden almıştır. Erdoğan ise, başkanlık sistemine en kısa zamanda geçilmesini talep etmektedir. Hatta bunun ön adımı olarak öncelikle Partili Cumhurbaşkanlığı modelini tartıştırmaktadır. Bu sebepten dolayı olacak ki, Erdoğan yanlısı birileri tarafından ‘’Pelikan Dosyasını’’ gündeme getirilerek Davutoğlu’nun hem AKP genel başkanlığından hem de Başbakanlıktan istifa etmesi amaçlanmıştır. Çünkü bu dosya ile adeta Başbakan Davutoğlu günah keçisi ilan edilerek ipi çekilmiştir. Yani şu ana kadar uygulanan bir takım siyasi işlerin sorumlusu olarak Davutoğlu gösterilmiştir. Tüm bu yaşananlar karşısında İngilizlerin tutumuna gelince, İngilizlerin siyasi uzantısı olan CHP genel başkanı ise başkanlık sisteminin kan dökülmeden ülkeye gelemeyeceğini savunarak, buna engel olmak için ellerinden gelen her şeyi yapacakları tehdidini savurmuştur. Şayet Erdoğan-Amerika başkanlık sistemini bir şekilde gerçekleştirirse o zaman İngilizlerin Türkiye üzerindeki etkinliği tamamen sona erer. İşte bu yüzden İngilizler başkanlık sistemine geçilmesini engellemek için her türlü aracı kullanacaktır. Hatta son zamanlarda tırmanan terör ve şiddet olaylarını bununla irtibatlandırmak mümkündür. Dolayısıyla 22 Mayıs’ta yapılacak olan kongrede her ne kadar tüm kulisler ve ibreler yeni genel başkan ve başbakan olarak Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ı işaret etmiş olsa da aslında kimin genel başkan ve başbakan olacağı pek de önemli değildir. Bundan sonra gelecek olan genel başkan ve başbakan tamamıyla göstermelik olacaktır. Hiçbir konuda Erdoğan’a muhalefet etmeyecek ve onun sözünden asla dışarı çıkmayacaktır. Hem Türkiye siyasetinde hem de AKP üzerinde patron Erdoğan olacaktır. Sözün özü, ister İngiliz parlamenter sistemi olsun, isterse de Amerikan tipi başkanlık olsun her ikisi de gayri İslami sistemlerdir. Bunlardan bugüne kadar bu ümmete hiçbir hayır gelmemiştir ve bundan sonra da asla gelmeyecektir. Bu her iki sistem de sömürgeci kâfirlerin sistemi olup siyasal İslam’ın yani Hilafet ’in yeniden iktidara gelmesini engellemek içindir. Dolayısıyla Müslümanlar tüm bu beşeri sistemleri reddedip bunun yerine tüm insanlığın kurtuluşuna vesile olacak Raşid-i Hilafet’in kurulması için mücadele etmeleri gerekmektedir.

Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Yılmaz ÇELİK

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER