Çarşamba, 18 Muharrem 1446 | 2024/07/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
EY ŞEYTANIN DOSTLARI, EZANI ASLA SUSTURAMAYACAKSINIZ!!

بسم الله الرحمن الرحيم

EY ŞEYTANIN DOSTLARI, EZANI ASLA SUSTURAMAYACAKSINIZ!!

HABER:

Özel mevzuat, ‘Yeşil Hat’ bölgelerine ve Kudüs çevresindeki yerleşim alanlarına yakın olan camilerden hoparlörden ezanı yasaklayan tasarı, Yahudi varlığının Bakanlar Kurulunca kabul edildi. Bu tasarı tartışılması ve onaylanması için meclise sunuldu. Yahudi varlığın Başbakanı Benyamin Netanyahu tasarıya desteğini vereceğini ve ayrıca tasarı kabul edildiği zaman polise müezzin hakkında cezai takibata çağırabileceği ve cezai ve mali işlem yapabilme yetkisini vereceğini açıkladı. Kanunun şerhinde şöyle geçmektedir; "Celile, Negev, Kudüs, Tel Rebia ve Yafa’da yüz binlerce Yahudi gece ve gündüz camilerden okunan ezan sesinden (ağır gürültüsünden) dolayı günlük bazda olağandışı acı çekmektedir."

YORUM:

Arap ve Müslüman politikacıların bozuk siyaseti altında iken Filistin’i ve Mescidi Aksa’yı kurtarmak hayal. Bundan dolayı Yahudi varlığı kibirle, tehditle ve saygısızca Müslümanları her yerde provoke ediyor. “Filistin’e dini ve tarihsel hakkı veren kanun, kutsal yerlerin korunmasını sağlayan uluslararası kanun ve antlaşmalar ’Yalan sözler nerde? Yahudi varlığı Filistin üzerinde projelerini uygulamak ve kendi egemenliğini Filistin’de bütün insanlara, taşlara, ağaçlara, karaya, denize, tarihe ve hadarata dayatmak dışında hiçbir şey onu umursatmıyor! Evleri ve arazileri çalarak yerleşimini sürdürüyorlar. Mescidi Aksa’ya saygısızlığını sürdürüp onu yıkmanın yollarını arıyorlar. Filistin’deki çoğu camilerinde olduğu gibi El Halil’deki İbrahim Mescidinin bölünmesinden ve yahudileştirilmesinden sonra şimdi cami hoparlöründen Allah’ı hatırlatan Ezanı önlemek için bu utanç verici yasayı getiriyorlar! Sanki Filistin kendilerine ait! Filistin’in İslami medeniyeti yüksek dağlar gibidir. İşgalci Başbakan Netenyahu kısıtlamaları Avrupa hükümetleriyle karşılaştırıyor ve Avrupa ülkelerinden Belçika ve Fransa’da bu sorunun var olduğunu ve onlar bu sorunu kanun yoluyla çözdüğünü belirterek “bizde Avrupa’dan daha liberal olmak zorunda değiliz ki niye biz de kanun yoluyla çözmeyelim” dedi. Bu Hınzır kendilerinin dışarıdan işgalci olarak geldiklerini unutmuş ya da kasıtlı olarak hatırlamak istemiyor. Unutsunlar veya unutmasınlar orası temiz İslam topraklarıdır ve er ya da geç onlar ordan çıkarılacaklardır. Allah’u Teala şöyle buyurdu: ﴿سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلاً مِّنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ البَصِيرُ﴾“Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.”(İsra 1)

Özellikle belirtmek gerekir ki ‘Yeşil Hat’ alanları olarak isimlendirilen bölgeyi Filistin halkı tamamen red etmektedir. Ezanı inanç sembolü sayan ve akideden bir cüz olduğunu içeren bu karar nerede? bu kararı kabullenmeyenlerin kınanması hakkında birçok sözler verilmişti! Sorgulanması ve kınanması gereken asıl husus; uluslararası toplumun ve İşgalci Gücün din hürriyeti özgürlüğünü savunması ve 1400 senedir Kudüs’te sesli okunan ezanın susturulmasında uluslararası toplumdan ses çıkmamasıdır.

21. yüzyılda engellenmeye çalışılan din özgürlüğü nerede? Şunu belirtmek gerekir ki, tarih boyunca Filistin ve Kudüs’e savaş açan ordular ezanı susturmayı kesinlikle başaramadılar! Onlar ezandan rahatsız olanları aradılar ve Avrupa’da buldular. Avrupa’ya bakarak onlar gibi karar alarak rahatlayacaklarını zannettiler. Hâlbuki onlar buraya geldiler, kasabaları ve Arap beldelerini işgal ettiler. Ayrıca bu yasanın amacı yahudilerin ezandan rahatsız olmaları değil, onların rahatsız olduğu Kudüs ve işgal ettikleri topraklarda İslam’ın varlığıdır. Bu yahudileştirmede işgalci siyasetin ve stratejisinin bir yansımasıdır. Yoksa bu gürültü ve rahatsızlıkla alakası yoktur. Uzun bir hazırlıktan sonra ortaya çıkan ve siyasi boyutları olan bir karardır. Aynı zamanda bu, bariz ihlale karşı sözde Filistin otoritesini akla getiriyor. Evkaf Bakanı’nın (Vakıflar Bakanı) ilk sözleri; “Bu yasanın ırkçı ve siyasi boyutları aştığını tüm bölgeyi dini savaşların tehdit ettiğini belirterek, ayıplanıp kınanması gereken bir konudur” dedi. Semavi ve uluslararası yasalarla garanti edilen ifade araçlarının ve inanç özgürlüğünün ihlali, semavi ve uluslararası yasalarla garanti edilmiştir! Sonra İşgalci Başkanlığın resmi sözcüsü ‘Liderliğimiz felakete ve bölgeyi dini savaşın içine sürükleyecek, ezanı hoparlörle söylemeyi ve son eskalasyonu (yüksek fiyat enflasyonu) durdurmak ve önlemek için BM Güvenlik Konseyine ve uluslararası kurumlara gidecekleri ‘’ tehdidini yaptı. Sanki dini savaşın temeli değil gibi! Ve uluslararası toplum sanki onların intikamını alacak ve haklarını verecek ayrıca Yahudilerin baskılarını ve zulmünü engelleyecek! Ne kötü hüküm veriyorsunuz!!!

Bu yasa İslami şiarlara karşı bir önyargıdır, sadece Kudüs’ü ve Filistin’i ilgilendirmez, dünyadaki bir buçuk milyar Müslümanı ilgilendirir. Belki de Yahudiler bu yasa uygulanmadan önce Müslümanların bu yasaya nasıl tepki vereceklerini bekliyor!Resûl-i Ekrem ashab-ı kiramı toplayarak, kendileriyle “namaza nasıl bir da­vet şekli tespit etmeleri gerektiği” hususunu istişare etti.Ashabtan Abdullah b. Zeyd bir rüya gördü. Rüyasında gördüğü ezan, bugünkü ezan şekliydi ve bu ezan Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem zamanında Medine’de teşri edildi. Sahabelerin bazıları, Hıristiyanlarda olduğu gibi çan çalınmasını, diğer bir kısmı Yahudiler gibi bo­ru öttürülmesini, bir kısmı da Mecusilerinki gibi namaz vakitlerinde ateş yakı­lıp yüksek bir yere götürülmesini teklif etti. Peygamber Efendimiz, bu tekliflerin hiçbirini beğenmedi. Çünkü Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem amellerde ehli kitaba muhalefet etmeyi seviyordu. Bazıları da halkı namaza çağırmak için neden bir adam göndermiyorsunuz?” dedi.

Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, bu teklifi uygun gördü ve aradan fazla bir zaman geçmeden ashabtan Abdullah bin Zeyd'in (ra) rüyâsında gördüğü ezan, bugünkü ezân şekliydi. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem bunu ikrar etti ve Hz. Ömer (ra) da aynı rüyayı görmüştü. Bu kıssa sünnet ve siyer kitaplarından rivayet edilmiştir. Said hüdri Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle dediğini nakletti: «... لَا يَسْمَعُ مَدَى صَوْتِ الْمُؤَذِّنِ جِنٌّ وَلَا إِنْسٌ وَلَا شَيْءٌ إِلَّا شَهِدَ لَهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ» "Ezan sırasında sesini yükselt. Zira, müezzinin sesini insan, cin ve sair her ne işitirse en uzağı bile Kıyamet günü onun lehinde şehadet eder."Allah’u Teala dininin intikamını alacak ve O'nun vaadi gerçekleşecektir. Allah’u Teala şöyle buyurmaktadır: ﴿وَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّن مَّنَعَ مَسَاجِدَ اللّهِ أَن يُذْكَرَ فِيهَا اسْمُهُ وَسَعَى فِي خَرَابِهَا أُوْلَئِكَ مَا كَانَ لَهُمْ أَن يَدْخُلُوهَا إِلاَّ خَآئِفِينَ لهُمْ فِي الدُّنْيَا خِزْيٌ وَلَهُمْ فِي الآخِرَةِ عَذَابٌ عَظِيمٌ﴾ “Allah’ın mescitlerinde onun adının anılmasını yasak eden ve onların yıkılması için çalışandan kim daha zalimdir. Böyleleri oralara (eğer girerlerse) ancak korka korka girebilmelidirler. Bunlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük bir azap vardır.” (Bakara 114).

Allah’u Teâlâ’nın kullarına vaad ettiği Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdelediği Nübüvvet Metodu üzere Raşidi Hilafet Devletiyle ancak onlar kontrol edilir ve ancak böyle kökü kurutulur.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

MÜSLİME ŞAMİ

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER