- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber ve Yorum
Sömürgeciler Gitsin Terör Bitsin
Haber:
Kayseri'de, Erciyes Üniversitesi yakınlarında 08.45'te bomba yüklü bir araçla, çarşı iznine çıkan askerlerin içinde bulunduğu özel halk otobüsüne yönelik bombalı araçla intihar saldırısı gerçekleştirildi. TSK'dan yapılan açıklamada 13 askerin şehit olduğu, 48 personelin yaralandığı bildirildi. Haberler
Yorum:
Maalesef neredeyse üzerine güneşin doğduğu her gün yeni bir acıya şahit oluyoruz. Her gün bir beldemizde patlama, saldırı haberleri alıyoruz. Bu bazen İstanbul, Kayseri olurken, bazen Halep, İdlib oluyor bazen de Arakan, Gazze ve diğerleri oluyor. Her seferinde kınama açıklamaları, sert beyanatlar yapan yetkililer bu yaşananlardan hiç ders almayacak gibi terörün asıl failleri ile olan ilişkilerine devam ediyorlar. Analar ağlıyor, canlar yitiriliyor, servetler, umutlar yok ediliyor…
Türkiye’de ne zaman anayasa ve sistem değişikliği konusu gündeme ciddi bir şekilde gelse hemen akabinde bu tip menfur saldırıların olduğuna 2007 yılından bu güne şahidiz. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Ak Parti devlet kurumlarında, özellikle askeriyede yapısal ve kadro açısından bazı değişiklikler yaptıktan sonra başkanlık ve yeni anayasa konusunu MHP’nin de desteği ile gündeme taşıdı. Bu çalışmalardan sonra geçen hafta 10.12.2016 tarihinde Ak Parti ile MHP arasında mutabakata varılan metin meclise getirildi ve aynı gece İstanbul Beşiktaş’ta PKK’ya bağlı TAK terör örgütünün üstlendiği saldırılar gerçekleşti. İngiliz Financial Times, “Saldırı, AK Parti’nin Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığını güçlendirecek ve 2029 yılına kadar ülkeyi yönetmesine imkân tanıyacak yeni anayasa taslağının kamuoyu ile paylaşmasından saatler sonra gerçekleştirildi” demişti. Kayseri patlamasından sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’da; Şu çok net ve açıktır, 15 Temmuz'dan sonra, 15 Temmuz'u başaramayanlar el birliğiyle Türkiye'yi istila edemeyenler bugün Türkiye'yi terörle yıldırmaya ve insanımızı umutsuzluğa sevk etmeye çalışıyor.” dedi.
Anayasa ve sistem değişikliği Türkiye’nin kurucu kadroları ve onları destekleyen İngiliz siyasetinin kırmızıçizgisidir. Bu kadrolar; Amerikan tipi bir siyasetin Türkiye’ye entegre edilmesine karşı çıksalar da bugüne kadar başarılı olamadılar... Bu yüzden ve başkanlık modeli, ismi ne olursa olsun, İngiliz siyasetinin Türkiye’deki etkisini, menfaatlerini büyük oranda etkileyeceğinden bunu her türlü yolla engellemeye çalışmaktalar.
Bu süreç MHP’nin de desteği ile Ak Parti için kamuoyu yapma ve halkı hazırlama sürecidir. Bu yüzden bu konunun gündemde olup konuşulmasını, referandum sürecine kadar halkın ikna olmasını istemektedir. Bu saldırılar ise konuyu gündemden uzaklaştırmakta ve desteğin artmasına engel olmaktadır.
PKK ve diğer terör örgütlerinin bu türden saldırıları kamuoyunda endişe ve kaygıların artmasına neden olabilir. Her saldırı sonrası Ak Parti durumu kamuoyunu kendi lehine çevirse de kaygılar, saldırılar arttıkça artacaktır. Nisan ayında referandum yapılırsa ve o güne kadar bu saldırılar devam ederse durum daha da vahim hale gelecektir.
İngilizler anayasa ve sistem değişikliğinin olmaması veya olması durumunda uzlaşma ve taviz almak için bu saldırılara devam edecektir. Yine bu saldırılar ile ülkede ekonomik açıdan kötüye gidişi artırmak ve hükümeti zayıflatmayı hedeflemektedirler.
Gerek İstanbul, Kayseri gerekse de Halep’teki saldırılar aynı merkezlerden planlanmaktadır. Mesele tüm İslam beldelerinin kaos ve kargaşaya sokulmasıdır. Bunu yapanlar ise taşeron örgütler değil onların arkasındaki ABD, İngiltere, Rusya veya “Yahudi varlığı” gibi kâfir devletlerdir. Bu yüzden yapılması gereken bu devletlerle tüm ilişkilerin askıya alınması, elçiliklerinin kapatılması, ajanlarının kovulması veya esir alınması ve İslam’a dönülmesidir. Asıl failler ile mücadele edilmeden terörün durması, engellenmesi ve bitirilmesi mümkün olmadı/olmayacaktır. Bu yüzden sömürgeciler gitmeli ki terör bitsin. Asıl failler ile mücadele etmeliyiz ki terörü topraklarımızdan, coğrafyamızdan temizleyelim. Aksi halde sürekli bataklığı kurutmadan onun ürettiği sineklerle uğraşmış oluruz ki bu köklü bir çözüm değil. Bunu yapmak ise ancak Raşidî Hilafet Devleti ve onun hayat kaynağı İslam ile olacaktır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Musa BAYOĞLU