- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
HABER-YORUM
ERDOĞAN TARTIŞMASIZ AMERİKA’YA TÂBİDİR
HABER
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyib Erdoğan, Daeş örgütünü El Bab kentinden temizledikten sonra, Suriye’de güvenli bölge oluşturabilmek için kuzey Suriye’de askeri operasyonları genişletip Rakka ve Menbic’i güvenli bölgeye dahil etmek istemektedir. Ayrıca Erdoğan, ülkesinin ABD liderliğindeki uluslararası koalisyon ile iş birliği içinde bu senaryo üzerinde çalışmaya istekli olduğunu belirtti.
Bahreyn’deki bir konuşmasında Erdoğan, “Önerilen güvenli bölge 4 bin ile 5 bin kilometre kare olacak ve uçuşa yasak bölgeyi gerektirecektir” dedi. (BBC Arapça)
YORUM
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın haberde geçen sözleri ABD Başkanı Donald Trump’un açıklamalarının akabinde geldi. CNN Arap web sitesine göre Trump’un açıklamaları “Ben kesinlikle Suriye’de insanlar için güvenli bölgeler oluşturmayı, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerin milyonlarca insanın gelişine imkân sağlayan büyük bir hata yaptığını ve kişinin sadece kendi etrafına bakmasını gerektiğini bununla beraber orada büyük bir felaketin var olduğunu düşünüyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın efendisi ABD Başkanı Trump’un açıklamalarından bazı kesitler alarak ve Erdoğan’ın sonraki sözlerini karşılaştırarak yorum yapmak yeterlidir. Trump’un açıklamalarının ardından iki gün bile geçmemişti ki Erdoğan, o sözleri sarfetti. Halbuki, Hizb-ut-Tahrir Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Amerika’ya bağlılığını defalarca dile getirmiştir. Şeyh Ata Bin Khalil Abu Al-Raşta’nın son yayınladığı soru-cevapta geçen “Uluslararası Trump Politikaları İçin Bazı Ana Hatlar” başlıklı yazıda; “Türkiye ABD’ye karşı göstermiş olduğu samimi özverisiyle, yıllardır müzakere önünde bir engel olarak gördüğü silahlı gruplar denklemini çözmenin yolunu bulmuş oldu. Türkiye, silahlı gruplar açısından Amerika’nın hedeflerine erişmek için benzeri görülmemiş bir özveri gösterdi. Silahlı gruplar ile olan rol ve ilişkisini sponsorluktan arabuluculuğa, sonra baskı ve ihanet aşamasına taşıdı. Hatta silahlı grupların dümenini Kazakistan’ın başkenti Astana’ya çevirdi. Türkiye, sadık bir uydu devleti olarak 9 Kasım’da zaferini ilan eden seçilmiş Başkan Trump’tan sonra bile Amerika’ya hizmet etmek için bu rolünü sürdürmektedir. O kadar ki, 20 Ocak 2017’de göreve gelen Trump’tan sonra rolünde olası herhangi bir değişiklik olacağını ya da son bulacağını aklından dahi geçirmedi.’’
Aslında Suriye’deki sorunların çözülmesi ve ümmetin lehine dönüşmesi Türkiye’nin imkânı dâhilindedir. Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın içinde azıcık onur varsa İslam’a ve Müslümanlara destek olup, mücrim Suriye rejimini ve destekçilerini kökünden temizler. Fakat Amerikan planlarını uygulayan, Yahudi varlığıyla ilişkilerini normalleştiren ve Suriye’de Müslümanların evlatlarını öldüren Putin’le aynı masada oturan, Suriye devrimine ve silahlı gruplara komplo kuran kişi asla bu onura nail olamaz. Evet, Suriye’de güvenli bölgeler üzerinde Trump’un sözleri herhangi bir yankı bulmadı, tâki Erdoğan’ın ne Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan ne Rasûlullah SallAllahu Aleyhi Vessellem’den ve ne de Müslümanlardan utanmadan o sözleri tekrarlamasına kadar. Fakat Allah Subhânehu ve Teâlâ Müslümanlara komplo kuranları ve ikiyüzlü yalancıları ifşa eder. Böylece ümmet kimin Müslümanlarla beraber olduğunu, kiminde kafirlerle aynı safta olup Müslümanların beldelerine saldırdığını anlasınlar!
﴿أمْ حَسِبَ الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ أَن لَّن يُخْرِجَ اللَّهُ أَضْغَانَهُمْ﴾
“Yoksa, kalplerinde hastalık olanlar Allah’ın, kinlerini ortaya çıkarmayacağını mı sandılar?” (Muhammed 29)
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Halife Muhammed - Ürdün