Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
HANGİ DİYALOGDAN BAHSEDİYORSUNUZ?

بسم الله الرحمن الرحيم

HANGİ DİYALOGTAN BAHSEDİYORSUNUZ?

(Tercüme)

HABER

Fas’ta yapılan 2. Uluslararası Parlamenter Forum’da konuşan yetkililer ve sendikacılar Arap bölgesinde sosyal adalet ve istikrar sağlamak adına sosyal diyaloğa çağrıda bulundular. Belediye meclisi kamarasında düzenlenen ve sloganı “Sosyal Diyaloğun Kurumsallaşması ve Esasi, Sürdürebilir Kalkınma ve Sosyal Adalet” olan form iki gün sürecek.

Arap ülkeleri bölge Direktörü Mustafa Thili Uluslararası Sendikalar konfederasyonundaki konuşmasında; “Sosyal diyalog, güvenliğin yokluğu ve küresel terörizmin tehlikesinden dolayı ülkelerinden göç etmek zorunda kalan milyonlarca insanı göz önünde bulundurursak, özellikle Orta Doğu’da yaşanan olaylar Arap ülkeleri içinde istikrarı sağlayabilmek için tek yoldur. İstikrar kalkınmanın anahtarlarından biridir, çünkü siyasi ve sosyal istikrar olmadan ekonomik kalkınma olmaz” dedi. (A.A)

YORUM

Haberi dikkatlice okuyan kişi, foruma katılan katılımcıların Müslüman ve Arap beldelerinin yaşadığı durumlardan bihaber olduklarını hemen anlar. Katılımcılar, bu beldelerde yaşanan acıların sebebinin yöneticilerin uyguladığı sistemden kaynaklandığını ve beldelerinde uygulanan sistemin Batı’nın çıkarlarını gözetmek için olduğunu bile anlamamışlar. Zaten onlar, halkın kendi İslam akidesine inancına dayanan hüküm ve kanunlara göre güdülmeleri gerektiğini de anlamazlar.

 İnsanların çektikleri yaşam sıkıntısının sebebi bu yöneticiler ve rejimleridir. Bu yöneticiler, Batı’daki efendilerinin maslahatlarını gözeterek kendilerinin ve yandaşlarının çıkarları doğrultusunda hareket etmektir. Bunların düşündükleri tek şey budur.

İslam ümmeti, kendinden bir parça olan İslam akidesine dayanan yönetime ihtiyacı vardır.  İslam nizamı,ancak temelini oluşturan İslâm akidesi üzerine kurulur. İslam akidesine dayalı Şer-i hükümleri ümmete tatbik eden nizam Müslümanların aralarındaki ilişkilerinin, anlaşmazlıkları çözmenin, kısacası tüm hayatın ve yönetimin esası, kanaat, ölçüleri ve mefhumları bünyesinde barındırır.

Bu kişilerin davet ettikleri diyalog hangi esasa dayanmaktadır? Bizler, konferansta sosyal diyaloga davet eden konuşmacıların forumda hangi esasa göre bunların olması gerektiği yönünde bir açıklama duymadık. Sadece gelişmenin ve ekonomik ilerlemenin bazı sonuçlarına işaret ederek sorunun sosyal diyalogun olmadığından kaynaklandığını belirttiler. Hâlbuki bunların hiçbirisi ümmetin akidesine dayanmayan çözümler olduğunu bilerek veya gafil davranarak belirtmediler. Böylesi fikir ve düşünceler Müslüman ülkelerdeki ekonomik sorunun günümüzdeki gibi fasid ve başarısız olmasına yol açar. Zira sistemleri ve bu düzeni ayakta tutan yöneticiler, yolsuzluğa sebep olup ona göz yumanların ta kendileridir. Yoksa sosyal diyaloğun ekonomik gelişmeye minimum etkisi bile yoktur.

Konferanstaki konuşmacılar ve Müslüman ülkelerdeki insanlarda şunu bilsinler ki; Ümmetin günümüzde asli olan tek meselesi İslam’ın hayat vakasına tekrar dönmesidir. Bu tesis edildiğinde insanlar arasında fikirlerin, duyguların ve kendilerine tatbik edilen nizam arasında uyum sağlanır. İşte o zaman ümmet ideolojisini hayatta tatbik eder ve böylece risaletini insanlara nur ve hidayet olarak taşır. Bunu ancak Nübüvvet metodu üzere Râşidi Hilafet devletiyle yapabilir.Allah Subhânehu ve Teâlâ bu devleti kullarından kendisine iman eden ve salih amel işleyenlere vaad etti ve Rasûlullah bizlere bu devletin müjdesini verdi.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Halife Muhammed

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER