Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Kâfir Mahallesinde Salyangoz Satmak!

بسم الله الرحمن الرحيم

Kâfir Mahallesinde Salyangoz Satmak!

Haber:

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Avrupa'da ideolojik ve zihinsel yeni Berlin duvarları inşa edenler, Avrupa demokrasilerine en büyük zararı verirler. Demokratik buluşmalar engellenirse, demokrasiye karşı coğrafi ve siyasi tel örgüler çekilmiş olur. Göçmen düşmanı, antisemitik, ırkçı ve İslamofobik siyasi akımlar, aynı zamanda AB değerlerine de düşmanlar” diye konuştu (03.03.2017 sputniknews.tr)

Yorum:

Die Welt gazetesinin Türkiye muhabiri Deniz Yücel’in, hafta başında çıkarıldığı mahkemece “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla tutuklanmasının ardından belki buna bir misilleme olarak ya da Türkiye’ye karşı duyulan öfke nedeniyle Almanya, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Nihat Zeybekçi’nin konuşmacı olarak katılacağı referandum etkinliklerini iptal etti. Ve Yücel’in tutuklanmasını protesto etmek için Türkiye’nin Almanya Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı.

Sonra Türk yetkililerden peş peşe sert açıklamalar geldi. Bu açıklamalarda ön plana çıkan ortak noktalar: “demokrasi, ifade özgürlüğü, temel hak ve hürriyetler”dir. Hatta Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Türkiye’nin Almanya’dan alacağı demokrasi dersi yoktur…” dedi.

İki ülke arasındaki siyasi polemik bir yana Türk yetkililer, boynuz kulağı geçer misali özelde Almanya olmak üzere demokrasinin beşiği kabul edilen ileri düzeydeki demokratik ülkelere güya demokrasi ve liberal değerler dersi veriyorlar. Bu ders bize çocuğun babaya ya da kölenin efendiye nasihat ve tavsiyesini anımsatıyor. Diğer bir deyişle yüz yıllık kötü demokrasi geçmişi olan ve halkı demokrasiyi içselleştirememiş bir ülke, üç yüzyıllık demokrasi deneyimi sahibi ve halkı demokrasiyi özümseyip kanıksamış bir ülkeye caka satılıyor.

Kâfir mahallesinde salyangoz satarak caka atan Türk yetkililerin bu durumu, kâfirin Müslümana İslam dinini, Müslümanın da Hristiyan’a Hristiyanlık dinini öğretmesi gibi bir şey. Onun için Türk yetkililer neyin havasını atıyorlar? Sen kötüsün, ben senden daha kötüyüm yarışına mı gidiyorlar?

Demokrasinin kalbi sayılan Avrupa’nın, liberal değerler ve özgürlüklerle övünmeleri bir o kadar normal. Anormal olan ise sözde Müslüman olduğunu iddia edenlerin kendi değerlerini Avrupa’ya ihraç etmek yerine Avrupa’dan ithal değerler ve sistemle Avrupalılara “ben senin o değerlerine senden daha çok sadığım” havasına girmeleridir.

İşin siyasi boyutuna gelince, ABD’de Başkan Trump iktidara geldiğinden bu yana Almanya ile ilişkiler gerilmiş durumda. Bu gerilimin yansıması olarak 15 Şubat günü casusluk suçlamasıyla Almanya'da 4 Türk din görevlisinin evlerinde arama yapıldı. Türkiye’de buna Die Welt gazetesinin Türkiye muhabirini gözaltına alarak yanıt verdi. Almanya ise bu hamleye iki bakanın referandum mitingini iptal ederek misilleme yaptı.

İkincisi, Almanya’da Eylül ayında parlamento seçimleri yapılacak. Almanya devletinin içişlerine müdahale anlamına gelebilecek bu tür mitingler, Alman kamuoyunda antipati yaratabilirdi. Bu yüzden risk almak istemeyen Merkel yönetimi mitingleri iptal etmeyi yeğledi.

Üçüncüsü, Nisan’da yapılacak referandum Avrupa özellikle İngiliz sisteminin tasfiyesi, Amerikan sisteminin başarısı anlamına gelecek. Bu nedenle Avrupa, Amerikan sisteminin zaferini önlemek için elinden geleni yapmaktadır. Bu iptaller de bu bağlamda değerlendirilebilir.

Özetle umarız Türk yöneticileri akıllarını başlarına alırlar da demokratik değerlerden dem vurmak yerine Müslüman Türk halkının değerlerine dönerler ve bu değerleri Avrupa’ya ihraç etmek için yarışırlar.

وَفِي ذَلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ الْمُتَنَافِسُونَ

“İşte yarışanlar, bunun için yarışsınlar.” [Mutaffifin 26]

Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Ercan Tekinbaş

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER