- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
HABER-YORUM
(Tercüme)
Mısır'daki Silahlı Eylemlerin Kazananı Kim?!
HABER:
Mısır’ın Kuzey Sina ilinde Cuma sabahı bir güvenlik denetim noktasında meydana gelen saldırıda aralarında Albay ve üst rütbeli komutan dahil olmak üzere 10 asker öldürüldü. Mısır güvenlik kaynaklarının Skynews Arapça kanalına yaptığı açıklamada saldırı, askerlerin toplanma noktası olan Refah şehrinin Bers köyünde oldu.
Kaynaklar, saldırganların bomba yüklü bir araba ile güvenlik noktasına yaklaşarak bombaları patlattıklarını bildirdi. Patlamanın akabinde ağır silah ve havan toplarıyla çatışmalar devam etti. Bu çatışma neticesinde aralarında yıldırım tabur kumandanı Albay Ahmed Mansinin de bulunduğu birkaç asker hayatını kaybetti ve aynı zamanda birçok militanda öldürüldü.
YORUM
1. Mısır ordusuna karşı yapılan saldırıların artış göstermesiyle birlikte, ölü ve yaralı asker sayısı da artmaktadır. Son zamanlarda Mısır ordusunun çok fazla sayıda yüksek rütbelilerini kurban vermesi ile ilgili suikastlar, pusu kurularak meydana gelen trafik kazaları ve istasyon saldırıları bir anda peşi sıra vuku bulmaktadır.
2. Saldırılarda birçok rütbelilerin hedef alınması çok manidardır. Askeri uzmanların yaptığı açıklamalarda; saldırıların istihbarat tarafından tertip edilmesi ihtimalinin yüksek olduğunu ve bu saldırılardaki hedefin “değerli balıkların” seçildiğini beyan etmektedirler.
3. Bu olayların neticesinden kazanan ve yararlanan kim? Elbette sahip olduğu makamını korumak isteyen, bunun içinde uzunca bir süre (terörizmle) mücadeleyi popüler kılıp, insanların günlük kaygılarını görmezlikten gelerek IMF reçetesini uygulamakla birlikte yükselen fiyatları unutturanlardır.
4. Bu olaylardan en büyük kazancı olan Amerika değil mi? Zira Silahlı Kuvvetler Yüksek Komutanı, Trump’a olan hayranlığıyla onun beğenisini kazanmak adına onun emrini yerine getirmeye gayret etmesinin yanı sıra resmi olarak bir yaptırım olmadan dahi bir telefonla emirlerini uygulamaktadır!!
5. Ey Mısır silahlı kuvvetleri subayları! Potansiyel kuvvetin sizin ellerinizde olduğunu görmüyor musunuz? Amerika nasıl olur da sadece kendi çıkarlarını elde etmek için sizi kullanabiliyor?
Amerika kendi gücünün tehdit altında olduğunu ve Mısır ordusunun gücü ve otoritesinin Müslüman ümmetin işlerine hizmet etmeye meylettiğini hissettiği an ordudan muhlisleri temizlediğini tasavvur edemiyor musunuz? Onların tek korkusu karşısına çıkabilecek güçlü bir ordunun olmasıdır. Bu yüzden Amerika’nın derdi sadece kendi çıkarlarını güvence altına almak ve bu uğurda sizin ordunuzu zayıflatmak istemektedir. Amerikan kuklaları Mısır'ın güvenliği ve egemenliğine bakmaksızın Amerika'nın arzularını gerçekleştirmek için çalıştıkları sürece, bu hafta içinde ölen subay ve askerler ne ilk ne de son olacaktır. Amerika sizleri halkına karşı onun bekçisi olmaya dönüştürmesine ve sizin içinizde bulunan muhlisleri askeri mahkemelere sunulduğunu gördüğünüzde sessiz mi kalacaksınız? Ve hainlerin rütbeleri yükseltildiğine buna seyirci mi kalacaksınız?
Biliyoruz ki bazılarınız Amerikalı kafirler ve hain yöneticilerle ayakta duruyorsunuz. Sizlere dünyevi kazançlar sağladığı için bilerek onların yaptıkları hasara tam destek veriyorsunuz.
Bilin ki, Allah'ın izniyle yakında kurulacak olan Nübüvvet Metodu üzere Râşidi Hilafet devleti böylesi hainleri ümmetin eliyle cezalandırılacaktır. Ayrıca yüce Allah'ın azabının dünyadaki herhangi bir cezadan daha büyük olduğunu bilin.
﴿فَأَذَاقَهُمْ اللَّهُ الْخِزْيَ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَلَعَذَابُ الآخِرَةِ أَكْبَرُ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ﴾“Böylece Allah dünya hayatında onlara zilleti tattırdı. Elbette ki ahiret azabı daha büyüktür. Keşke bilselerdi!”(Zumer 26)
Yüce Allah’ın kendisine hakkı desteklemesi için güç bahşettiği halde zulme ve zalime karşı kuvvet kullanmadan suskun kalanların hesabını elbette soracaktır. Allah Subhanehu ve Teâlâ’nın Firavunu ve onunla beraber yürüyen ordusunu nasıl cezalandırdığını bilmiyor musunuz? Bu dünyadaki lezzet ve zevklerin Cennetteki nimetlerden daha büyük olduğunu mu zannediyorsunuz? Allah Subhanehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:﴿يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمْ انفِرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الأَرْضِ أَرَضِيتُمْ بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنْ الآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الآخِرَةِ إِلاَّ قَلِيلٌ﴾“Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size “Allah yolunda sefere çıkın” denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir." [Tevbe 38]
Müslümanların çoğu düşmanın hezimete uğratılmasını ve artık ümmetin zafer kazanmasını bekliyor. Bu nedenle kerim kardeşlerim Nübüvvet metodu üzere Râşidi Hilafet Devletini yeniden kurmak için Hizb-ut Tahrir'e nusret verme vakti gelmedi mi? Belki de Yüce Allah sizin ellerinizle kurulmasını nasip ederek, batıl ve şer sizin elinizle yok olur. Allah Subhanehu ve Teâlâ şöyle buyurdu: ﴿لِيُحِقَّ الْحَقَّ وَيُبْطِلَ الْبَاطِلَ وَلَوْ كَرِهَ الْمُجْرِمُونَ﴾“Suçlular hoşlanmasa da Allah’ın hakkı ortaya çıkarması ve batılı ortadan kaldırması içindi.” (Enfâl 8)
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına
Cemal Ali