Haber-Yorum

Erdoğan, Amerika’nın Ajandasına Hizmet Etmek İçin İslam İle Savaşmaya Devam Ediyor!

Haber:

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkesinin Suriye ve Irak’ta (terörizmle) mücadeleyi sürdüreceğini vurguladı. Ve şöyle ekledi: “Ülkemize silah doğrultan en son (teröristi) bile yok edinceye kadar Suriye ve Irak’taki mücadelemizi sürdüreceğiz.” Bu konuşmasını, Salı günü ülkenin kuzeybatısında bulunan “Sakarya” ilinde (iktidardaki) “Adalet ve Kalkınma” Partisi’nin taraftarlarıyla yaptığı kitlesel mitingde gerçekleştirmiştir. (Anadolu Ajansı)

Yorum:

24 Haziranda yapılacak olan parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tarihi yaklaştıkça Erdoğan, özellikle bu seçimlerde insanların oylarını ve iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’ni etkileyecek şekilde daha da kötüye giden ekonomik krizin tehlikesini sezmesinin ardından kendisinin ve partisinin mümkün olan en uzun süre iktidarda kalması için Türkiye’deki Müslümanların duygularıyla oynuyor. Zira Erdoğan, kampanyası boyunca insanları aldatmaya odaklanıyor. Ayrıca ülkesinin, içeride ve dışarıda “teröristlerle” savaşacağını iddia ediyor, Suriye ve Irak’taki (terörizmle) ve ülkenin birliğini tehdit eden ayrılıkçı Kürt hareketleriyle savaşı sürdüreceğini vurguluyor. 

Erdoğan, Suriye devrimini sona erdirmek ve İslam projesini öldürmek için açık bir şekilde en büyük teröristler Amerika, Rusya, İran ve katil Esed rejimi ile işbirliği yaptığı bir zamanda (terörizmle) savaşmaktan bahsediyor. Savaşının güvenlik ve askeri koordinasyonu olan tüm “teröristlere” karşı olduğunu iddia ederken terörizmin başı Amerika’nın düzenlediği Astana sürecinin “garantör” ülke liderleri sıfatıyla devrime komplo kurmak için suçluların elebaşlarıyla Rusya ve İran’da zirveler düzenliyor! Eğer gerçekten teröristlerle savaşmak istemiş olsaydı ilk olarak Türkiye, ordusunu Şam halkına yardım etmek için Suriye’ye gönderirdi. Ayrıca güç bakımından NATO’da ikinci sırada yer alan ordusu, yüzbinlerce insanı öldüren Beşar zalimini tek bir darbe ile yok edebilirdi. Ancak Erdoğan’ın dostları olduğunu iddia ettiği Şam halkı, ondan ihanetten, terk etmekten ve içi boş açıklamalardan başka hiç bir şey görmediler. 

Bilinçli bir kişi, ülkeyi tehdit ettiği gerekçesiyle DEAŞ ve Kürt örgütleri gibi gruplarla yapılan savaşın, Türkiye’nin önceden izin alarak ve müttefiki Amerika ile koordineli olarak yürüttüğü aldatma ve saptırma sürecinden başka bir şey olmadığını fark edebilir. Zira Amerika, birbiri ardına bölgeleri Esed rejimine teslim etme cürmünü sona erdirmiş ve “Fırat Kalkanı” ve “Zeytin Dalı’nda” meydana geldiği gibi mücrim Beşar’ın muhlis devrimcilerden geri kalanlarına karşı zaferine yol açmıştır. Çünkü Amerika, Şam devrimini bitirmek ve İslam’ın yönetime geri dönüşünü engellemek istediği siyasi çözümü uygulamak için ajanı Erdoğan’a bölgede önemli Şeytani bir rol vermiş ve Erdoğan da bu iğrenç rolü Amerika’nın diğer ajanından beklediğinden daha iyi bir şekilde oynamıştır. 

Hikmet ve basiret, İslam ümmeti pahasına sömürgecilerin çıkarlarına hizmet eden Erdoğan’ın yalanlarını onaylamamayı gerektirir. Bilakis yapılması gereken, Erdoğan’ı ve Hilafet Devleti’nin enkazı üzerine kurulan laik Türkiye devletini ifşa etmek, onun ajan rejimini kaldırıp atmak ve Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet’in olduğu azim İslam Devleti’ni kurmak için çalışmaktır.   

Fatıma Binti Muhammed

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazdı