Haber-Yorum

Medya Organları Uyusa da Uyumayan Bilinçli Bir Grup Vardır

Haber:

Suriye rejimi ile onu destekleyen yabancı terörist gruplar, bölgede ateşkesi amaçlayan Soçi Muhtırasını çiğneyerek İdlib ilindeki bölgelere yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. Rejim ve onu destekleyen yabancı gruplar, sivil konut merkezleri ile muhalif askeri bölgeleri hedef alarak son iki hafta boyunca İdlib’deki gerilimi azaltma bölgesine yönelik saldırıları sürdürüyor.

Anadolu Ajansı'nın yerel kaynaklardan elde ettiği bilgilere göre Esed rejimine bağlı birimler,  Çarşamba akşamından bu yana (orta) Hama ve (Kuzey) İdlib şehir ve kasabalarına yönelik topçu ateşini sürdürüyor. Kaynaklar, “Tel Sultan” bölgesinin bugün öğle saatlerinde Esed güçlerinin bombardımanı nedeniyle yer değiştirme hareketliliğine tanık olduğunu vurguladılar. Rejimin yaptığı saldırılarda aralarında 9 sivilin de olduğu 15 kişinin öldürüldüğünü açıkladılar. 

Suriye Muhalif Güçlerinin, bu yıl 17 Eylülde Türkiye ile Rusya arasında imzalanan mutabakat muhtırası uyarınca geçen Ekim ayının 10’unda silahsızlandırılmış bölgelerden çekildiğine dikkat çekildi.

Anlaşma; Suriye rejimi ve destekçilerinin, yüz binlerce yerinden edilmiş insan da dahil olmak üzere yaklaşık 4 milyon sivilin yaşadığı muhaliflerin son kalesi olan İdlib’e askeri bir saldırı düzenlemelerini önlemek için Türkiye’nin kalıcı ve samimi çabalarının bir meyvesi olarak kabul edildi. (Anadolu Ajansı-01/11/2018)

Yorum:

Çeşitli medya organları, birçok uluslararası çevreler tarafından hedeflerine ulaşma amacıyla çatışmaya dönüştürülen Kaşıkçı’nın ölümüyle ilgili son gelişmeleri takip edip işkence edilen bedenini ve öldürülme keyfiyetini vermekle meşgul olurlarken mağdurun ailesini dikkate almamaktadırlar. Daha geniş bir düzeyde ise, yıkım, bombalama, çocukların, kadınların ve yaşlıların öldürülüp yerinden edilmeleri, kıtlığın ardındaki kuşatmalar, binlerce çocuğun, kadının ve yaşlıların yavaş yavaş ölmeleri gibi özellikle İslam ülkeleri olmak üzere dünyanın sıcak noktalarında neler olduğunu tamamen görmezden gelmektedirler.

Bu garip durumlarda Suriye rejimi kendi halkına karşı cürümler işlerken medya organları Şam halkının ağlama çığlıklarını (haber) yapmamakta ve mazlum halka karşı işlenen cürümleri açığa çıkaran ve belgeleyen kameralarının merceklerini uzak tutmaktadırlar. Böylece rejim, cürümlerini sürdürmekte, tüm muhalif sesleri susturmak için planlarını uygulamakta, bu rejime direnen, ülkeyi ve insanları onun zulmünden ve tiranlığından kurtarmak için çalışan herkesi ortadan kaldırmaktadır.  

Mücrim rejimi aktif hale getiren ve Batı ajanlarının laklaklarına ve planlarına sessiz kalan flaşlardan uzak karanlık bir gecede… ama Allah uyuklamayan ve uyumayan bir guruba şahittir ki O, Kaşıkçı için dökülen timsah gözyaşlarına aldanmayan, gözlerini medya organlarının parlak görüntülerine ve geniş başlıklarına dikmeyen ve ümmeti ilgilendiren ve onun hayatını ve geleceğini etkileyen haberlerin yayınlanmasını engellemeyen bu tetikteki guruba yardım etmeye muktedirdir… İşte Hizb-ut Tahrir’in temsil ettiği bu grup, Suriye, Mısır, Yemen, Libya ve diğer İslam ülkelerinde ümmete dokunan hususlara karşı bilinçli olmaya devam edecektir… Ayrıca ümmeti geleceğiyle ilgili sorunlarda bilinçlendirmek için çalışacak, ümmeti Batı’ya bağımlılıktan kurtarmanın yanı sıra Batı’nın araçlarından ve ajanlarından kurtarmak için ona liderlik edecek, Müslümanları koruyacak, onları gözetecek ve kafirler, zalimler ve fasıklar hoşlanmasalar da batıl dinlere ve akidelere üstün kılmak için azim olan İslam dinini yayacak olan Nübüvvet Minhacı Üzere Hilafet’i geri getirecektir.  

هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ “O (Allah), müşrikler hoşlanmasalar da (kendi) dinini bütün dinlere üstün kılmak için Resulünü hidayet ve hak din ile gönderendir.” [Tevbe-33] 

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Esma El-Cu’be