Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Hilafet Devletinin Medya Siyaseti

بسم الله الرحمن الرحيم

Hilafet Devletinin Medya Siyaseti

(Tercüme)

Bilgi çağının mevcut medyası tüm dünyada insanların zihinleri üzerinde bu kadar etkiye sahip, hatta başka milletleri işgal edip kültürlerini yerle bir edebiliyor ve hatta insanlar üzerindeki otoritesi medeniyetlere ve milletlerin sahip olduğu ideolojilerine bir tehdit oluşturabiliyor. Bu bilgi çağında, kaynağı sadece İslam akidesi ve başka hiçbir şey olmayan ve ölçüleri doğrudan Şer'i hükümler olan, Rabbimizin bize göndermiş olduğu bu dinin yüceliğinden beslenen ve en son teknolojilerden istifade eden Raşidi Hilafet Devleti'ndeki medya siyasetinin ne denli etkili ve güçlü olacağını bir tahmin edin. Hiç kuşkusuz bu medya siyaseti çok güçlü, etkili ve disiplinli olacaktır. Gücünü üzerine inşa edildiği ideolojisinden, bu ideolojiyi benimseyen devletin gücünden alacaktır. Zira medya; Hilafet Devletinin kurumlarından ve sütunlarından bir tanesidir!

- İslam'da Medya Siyaseti Konsepti

Medya ve siyaset birbirinden ayrılmazdır çünkü kamuoyu oluşturmayı ve insanlara fikir ve hedefleri en hızlı şekilde ulaştırmayı devlet kesinlikle ihmal edemez. Belirli bir biçimde ve belirli bir amaçla haber iletmenin yolu medyadır.

Bildiğimiz gibi İslam'da siyaset; insanların, devletin ve toplumun işlerini üstlenmek ve Şer'i hükümler çerçevesinde maslahatlarını gütmektir. Medyanın amacı; insanları haberdar etmek, bilgi ve kültürle donatarak belirli bir olay veya sorun hakkında doğru kamuoyu oluşturmaktır. Bunu halkın zihniyetine ve içgüdülerine etki etmek üzere farklı araçlarla (basılı, görsel, işitsel ve elektronik) yapar.

Dolayısıyla İslam'da medya siyaseti medya çalışmalarını Şer'i hükümlerle bağlayarak doğru bir temele oturtmaktır. Yani medyanın insanlara ulaştıracağı enformasyonun, kültürün ve bilgilerin aslını tanımlayan da İslam'dır. Ayrıca yapılan röportajların, yayının, engellemenin ve kasıtların doğru zamanda ve doğru medyada yapılmasını belirler.

- Devletin Medya Politikasını Geliştirmekten Sorumlu Organ

Hizb-ut Tahrir Hilafet Devleti Anayasa Tasarısı'nın 103. Maddesinde bu organı Ümmet için şu şekilde benimsemiştir:

“Medya organı; dâhilde kötülüğü uzaklaştıran ve güzelliği barizleştiren kaynaşmış ve güçlü bir İslami toplum inşa etmek için, hariçte ise İslam'ın azametini ve adlini, ordusunun kuvvetini, beşerî nizamın fesadını, zulmünü ve ordularının vehnini gösterir bir şekilde İslam'ı barışta ve savaşta öne çıkarmak ve İslam'ın ve Müslümanların maslahatına hizmet etmek üzere, devletin medya siyasetini belirleyip infaz etmekten mesul olan bir dairedir.”

Buradan anlıyoruz ki; medya politikasını denetleyen ve insanlara yayınlanacak içeriklerden sorumlu olan bir kurum olmalıdır. Devletin (yöneticinin) tayin ettiği bu kurum; en yüksek seviyede kültür, bilinç, siyasi analiz yeteneği olan ve ortaya çıkan haberleri gerekli manalarıyla ifade edebilecek kabiliyette olan siyasetçiler, medya ve entelektüellerden oluşur. Buna ilaveten bu dairede görevli olan kişiler haber içeriklerini doğru anlamada ve bunlara dair gerekli Şer'i hükümleri ortaya koymada üstün ehliyet sahibi kişiler olmalıdır ki haber Ümmetin maslahatlarına, güvenlik ve emniyetine faydalı olsun.

Resmî (devlete ait) medyanın yanı sıra fertler de özel medya araçları kurma hakkına sahiptirler. Raşidi Hilafet hem devlet hem özel medyayı destekler ve gözetir. Böylece Hilafet Devletinin tabiiyetini taşıyan herkes kendine ait bir medya aracı kurabilir. Bunun için ruhsata ihtiyacı yoktur. Sadece devletin Medya Dairesini bilgilendirmek ve haberdar etmek yeterlidir. Bu husus Hizb-ut Tahrir'in Hilafet Devleti Anayasa Tasarısı'nın 104. Maddesinde sabittir.

Peki; özel medya bir şekilde Şeriat'ın hudutlarını aşar ve kanunları ihlal ederse ne olur? Veya medya siyasetinin temel prensiplerine ters düşerse ve uygunsuz içerik yayınlayıp insanlar arasında yaygınlaştırırsa ne olur?

Hilafet Devleti'ndeki Medya Siyasetinin Temel Kuralı

Haber, enformasyon ve bilgi yayımlamadaki temel kural; İslam akidesini, İslam dinini ve İslam Devletini ve emniyetini korumaktır. Bu bir yönüdür. Diğer bir yönü ise, devletin güvenliğini ve Müslümanların güvenliğini veya İslami akidesini veya İslami hükümleri tehdit eden her türlü yanlış fikre karşı mücadele edip onu yok etmektir.

Medya siyasetinin genel stratejisi budur. Dolayısıyla medya cihazının iki önemli dairesi vardır:

Birinci dairenin işi: Devlet ile doğrudan alakası olan askerî işler, harp sanayisi, devletlerarası alakalar ve askeri meselelere, yani ordunun harekâtları, zafer veya yenilgi haberleri gibi, haberlerdir. Bu tarz haberlerin yayınlanıp yayınlanmayacağına doğrudan yönetici (Halife) karar verir.

Bu dairenin işi, haberleri doğrudan murakabe etmektir. Yani bu tarz haberler ancak medya cihazına sunulduktan sonra devlet veya özel medya araçlarında yayınlanabilir.

Diğer haberler ikinci daireye tahsis edilir ve onların murakabesi doğrudan olmaz. Devletin medya araçları veya özel medya araçları bu türden haberleri sunmak için herhangi bir izne ihtiyaç duymazlar. Medya sahipleri her türlü içerikten sorumludur ve herhangi bir şer'i aykırılıktan hesaba çekilir.

İslami Medyanın Özellikleri

İslami medyada yerine getirilmesi ve uyulması gereken bazı temel özellikler vardır.

1-  Güvenilirlik: Doğru sözlülük bir Şer'i hükümdür ve hem medyada hem her alanda bu Şer'i hükme bağlanmak farzdır (Şeriat'ın belirlediği istisnalar hariç). Haberin yapılması, sunulması ve haberin kaynağının belirtilmesi (kişi veya medya kurumu) esnasında doğru sözlülük medya çalışmasının temel şartıdır.

2-  Profesyonellik: Burada medya çalışanlarının profesyonelliğinden, akli ve kültürel kabiliyetlerinden, dinamik, etkili ve adanmış şahsiyetler olmalarından bahsediyoruz. Hilâfet Devleti medya çalışmasında maharetli ve uzman bir çerçeve oluşturmak için çalışacaktır. Bunun için başında uzman eğitmenlerin olduğu medya haberi yazmayı öğreten kurslar verilecek, üniversitelerde üst düzey ve profesyonel seviyede, içeriği iyi hazırlanmış dersler verilecektir.

3-  Esneklik: Esneklikten kasıt, modern ve gelişmiş teknolojilerden istifade ederek kitlelere etki edebilecek bir ortamın oluşturulabilmesidir. Yani, gelişen materyalleri kullanmak, başarılı ve etkileyici üslup ve araçlar geliştirmek, gerektiğinde bu alanda ekipman ve uzmanlar ithal etmektir (İslam bunu helal kılmıştır). Bunun için hem doğrudan Devletin hem de özel kurum veya kuruluşların destek vermesi ve yatırım yapması gerekiyor.

4-  Dil: Raşidi Hilafet Devleti'nin resmî dili Arapçadır. Bu nedenle medya siyaseti Ümmet ile sahip olduğu akidesi ve kültürel kimliği arasında güçlü bir bağ oluşturmak için çalışacaktır. Bu elbette başka dillerde programlar ve bilgi materyalleri sunmayacağı anlamına gelmiyor. Zira başka diller İslam Davetini başka ülkelere taşımak için gereklidir. Fakat Arapça yoğun ve insanlara hoş ve makul bir şekilde kullanılacaktır.

5-  Anlamlı medya içerikleri: İnsanlara aktarılan haberler, programlar, enformasyon ve bilgiler; ister devletin güvenliği, akidesi veya toplumu ile alakalı olsun, fikir ve metot bakımından İslam'a hizmet etmek zorundadır.

Medya, İslami değerlere ve mefhumlara odaklayan etkili bir araç olmalı, İslami atmosfer içerisinde yaşam tarzlarına spesifik bir bakış açısı oluşturmalı, örneğin akit ve alışverişlere dair iktisat ile ilgili Şer'i hükümleri veya kadın erkek ilişkilerine dair Şer'i hükümleri veya diğer yönetim ve idare işleriyle ilgili Şer'i hükümleri de açıklamalıdır. Yine yaş, algı ve eğitim seviyelerindeki farkları dikkate almalıdır. Yani, dava programları, çocuk, kadın programları ve bilim ve sanayiye dair birçok programlar olacaktır. Ve bu konuda dolu dolu ve bitmek tükenmek bilmeyen materyal mevcut fakat önemli nokta, bunları maksatlarını yerine getirebilmeleri için iyi bir şekilde kullanmaktır.

Dolayısıyla medya; toplumda İslami değerleri ve takvayı yayma aracı ve hem dâhilde hem hariçte İslam Davetini taşımak için bir platform olacaktır. İslami medya aynı zamanda farklı dillerde yurt dışında da yaygınlaştırılarak gayrimüslimlere İslam'ı tanıtmak ve onların İslam'ı benimsemesine vesile olacak bir araç olacaktır. Medya aynı zamanda tek olan Ümmet arasındaki milliyetçi engelleri yıkmak, Müslümanlar arasındaki duvar ve bariyerleri kaldırmak için de çalışarak Ümmetin meselelerine odaklı bir bakış açısı oluşturmaya katkı sağlayacaktır.

Film, dizi, dinlenme ve eğlenme programları ne olacak?

Tüm bu Batı kültürünün ürettiği medya temposunun ortasında kalınca entelektüel ve kültürel yönümüzü de kaybettik. Her şeyi simetri ekseninde düşünen birçok Müslüman; tıpkı Batı medyasında olduğu gibi İslami tarafta da seyirciyi eğlendirip güldürecek filmler, diziler, dinlenme ve eğlence programları olması gerektiğini düşünüyor!

Bu durum gerçekte birçok Şer'i hükmün hasretini çeken çok sayıda Müslümanın kafasını karıştırmış ve Hilafet Devleti'nde yaşamlarının aynı şekilde devam edeceğini, sadece başlıkları değiştirip içerikleri muhafaza edeceklerini zannettiler. Hâlbuki İslam'ın kendine has bir yaşam tarzı ve mutluluk, saadet ve zevke dair eşsiz bir bakış açısı vardır. Eğlence, keyif yapmak ve dinlenmek İslam'da helaldir fakat meşru yollarla ve disiplinli hükümler çerçevesinde helaldir. Dolayısıyla, ihtilâtın olduğu, avretlerin sergilendiği ve haram eylemlerin yapıldığı film ve diziler gösterilmeyecektir. Yine müstehcenlik içeren şarkılar ve faydasız hiçbir şey yayınlanmayacaktır. Bunun yerine, Allah'ın izniyle, faydalı olan her şey sunulacak, Müslümanlara zarar verecek her şey engellenecektir ve sorumlu olan kişiler hesaba çekilecektir.

Bazıları abartarak İslami medyanın sadece Davet programları veya Mübarek Kur'an'ı Kerîm programları yayınlayacağını düşünebilir çünkü günümüzde "Dava Kanallarının" uygulaması bundan ibarettir. Aksine Hilafet Devleti'nin Medya siyaseti şu anki sürekli tekrarlanan basmakalıp ve sofistike resimden çok daha kapsayıcı ve çok daha derin içerikli olacaktır.

Hilafet Devleti'nde Medya Siyaseti ve Karşısındaki Zorluklar

İslam Ümmetine on yıllardır entelektüel ve askeri işgaller sayesinde kapitalist ve liberal fikirler aşılanıyor ve İslam beldelerindeki çok sayıda insanın fikirleri bunlarla şekillendi. Bunlar elbette sırf Raşidi Hilafet Devleti'nin ilan edilmesiyle kafalardan silinmiş olmayacaktır. Bundan dolayı İslami medya siyaseti, milliyetçilik, vatancılık, bağımlılık ve bozgunculuk artıklarını yıkmak isterken bir takım engellerle ve zorluklarla karşılaşacaktır. Dolayısıyla Hilafet Devleti toplumda kamuoyu oluşturmak ve yeni algılar, kriterler ve vizyonlar oluşturmak için medyanın etkisine güvenmek zorunda kalacaktır. Yine İslami Akideyle Şer'i hükümler arasındaki bağı ve yönetici ile tebaa arasındaki bağı güçlendirmek ve Müslümanları cihada teşvik edip İslam'ı yurt dışında yaymaya teşvik etmek için medyaya ihtiyacı olacaktır. Bu da yoğun, odaklı ve profesyonel çaba gerektirmektedir.

Bu esnada Batılı medya İslami rakibi karşısında tepkisiz kalmayacaktır elbette. Bu nedenle Hilafet Devletinin medya siyaseti; Batı'nın İslam Ümmetine sızmasına ve yurt dışında İslam'ın yayılmasına engel olma çaba ve komplolarına karşı uyanık ve tetikte olacaktır. Hilafet Devleti bu amaç için farklı gelişmiş teknoloji ve aletler kullanarak medyaya sızmaları kontrol edecektir, kendine ait uyduları olacaktır, bağımsız arama motorları, özel ve gelişmiş bilgi ağları olacaktır. Bununla birlikte İslam'ı yurt dışında tanıtma ve gayrimüslimlere hitap etme planları ve metotları geliştirecektir. Bu nedenle Hilafet Devleti kurumlarını maddi ve lojistik imkânlarla koruma altına alacak, yüksek seviyede bilgi ve farkındalık sahibi profesyonel medya çalışanlarına sahip olacaktır.

Son olarak da, burada anlatılan şu "azıcık" bilgiler bile Hilafet Devleti'nin medya siyasetinin İslam dinin yüceliğini, ufkunun genişliğini, hükümlerinin kapsayıcılığını yansıtmak için yeterlidir. Bu Şer'i hükümler sayesinde tüm insanların sorunlarının teferruatını ve kaynağını tanımlamış ve her ferdin, topluluğun ve hatta uluslararası seviyede toplulukların en güzel şekilde tedavi edilmesini sağlamıştır. Yaratılmış olmanın ve tekrar dirileceğimizin ve hesaba çekileceğimizin bilinciyle hayatımızda disiplin ve istikrar sağlamıştır.

Allah Subhânehu ve Teâlâ bizleri bir an evvel Nübüvvet Metodu üzere Raşidi Hilafet'in siyasetiyle huzura kavuştursun ve bizleri İslam ve Müslümanlara karşı nefret dolu yozlaşmış medyadan kurtarıp göğüslerimizi ferahlatan, nihayet Ümmetin meseleleriyle ilgilenen, adil ve dürüst bir medyaya kavuştursun.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi adına

Nesrin Buzafiri

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER