ROHİNGYALI MÜSLÜMANLAR MYANMAR CEHENNEMİNDEN

ŞİMDİ DE TEHLİKELİ ADAYA!!

(Tercüme)

HABER

Myanmar’da şiddetten kaçıp Bangladeş’e sığınan Rohingya'lı Müslümanları Bengal körfezindeki uzak bir adaya gönderilmesine karar veren Bangladeş hükümetinin niyetini Dışişleri Bakanı açıkladı. Bangladeş Dışişleri Bakanı 60 diplomat ve Birleşmiş Milletler dahil olmak üzere birçok organların temsilcileriyle bir araya geldi. Şu anda Myanmar sınırında Cox Bazara’da bulunan Rohingya'lı Müslümanları Bengal körfezindeki Thengar Char adasına nakli için ülkesine yardım etmelerini istedi. Gelgitler nedeniyle yılın büyük bölümünde sular altında kalan, sular çekildiğinde ise bataklığa dönüşen Thengar Char adasında yaşam şartları çok zordur. Yetkililer, Myanmar vatandaşlarının yasadışı Bangladeş’e girişini durdurmak ve yerel halk ile karışmasını önlemek için tüm mültecilerin Bangladeş’te belirlenen alanlarda toplanmasını ve nakilleri için gerekli işlemleri belirli yerlerde düzenlenmesini istiyor. (Kaynak: Anadolu ajansı)

YORUM

Rohingyalı Müslümanların acıları yıllardır sürmektedir. Budistlerin çirkin cürümleri ve tüm insani değerleri ihlal etmesi apaçık ortada olmasına rağmen Müslümanların bu acıları sınırların ötesinde de devam etmektedir. Köylerin toplu olarak imha edilmesi, çocukların ve kadınların yakılması, toplu tecavüzler ve acımasız katliamları teyit eden görüntü ve haberlerin bulunduğu raporlara rağmen, Bangladeş hükümetinin Müslümanları kurtarmaya yönelik gecikmiş tepkisi çok cılız ve utanç vericidir. Kanların dökülmesi, ırzların ihlali, çocuk ve kadınların ölmesi için boş şeylerle meşgul olarak zaman mı kazanıyordunuz?! Ayrıca Müslümanları uzak bir adaya izole edip, sel tehlikesi ve açlıkla karşı karşıya bırakmakla, onları kurtarıp yardım mı etmiş oluyorsunuz?!

Mücrim Hasina hükümeti, doğal kaynaklar, verimli topraklar, doğalgaz, petrol ve arazi zenginliğine rağmen halkının geçimini daraltarak yaşamlarını zora sokuyor. Onlardan zaten hayır beklenmez. Yabancı gördüğü ve dışladıkları kişilere karşı asla merhametli olmazlar. Kötü komşuları Malezya ve Endonezya’ya gelince; bu iki komşu ülke Rohingyalıları kurtarmak için parmaklarını dahi kıpırdatmadılar. Hatta onları ülkelerine almayı reddederek doksan gün denizde bırakarak şiddetli dalgaların savurmasıyla balinalara yem ettiler. Ayrıca, uluslararası kurum ve kuruluşlar Myanmarlıların daha çok dışlanmadan ve marjinalleşmeden sorunlarını çözmek için toplantılar yapıyorlar. Bu kuruluşların Müslümanların sorunlarına yardım etme gibi bir niyetlerinin olmadığı bundan dolayı başarısız oldukları artık sır değildir. Bu yüzden bu kuruluşlar her seferinde Rohingyalı Müslümanlar konusunda uluslararası toplumu yanılttığını kanıtlıyor. Bilakis bu kuruluşlar Müslümanlara karşı ihanet ve savaşmak için küresel gündem oluşturmak için çalışıyor.

Müslümanların çok iyi bilmesi gerekir ki, bu hilekâr art niyetli sistemler yoluyla Rohingyalı Müslümanların sorunları asla çözülmeyecektir. Zira onlar ümmetin daha çok bölünmesini ve zayıflamasını, ardından bu şekilde düşmanların önüne bırakmak istemektedirler. Onlarda tıpkı sofraya üşüşen leş kargaları gibi birbirini sofraya çağıracaklardır.

Myanmar sorunu komplo ve suça bulaşmış kuruluşların eliyle asla çözülmez. Altmış diplomatla toplantı yaparak da bu sorun çözülmez. Bu sorun ancak Müslümanların kanı üzerinde müzakere, gecikme ve ihmali kabul etmeyen sağlam İslam akidesiyle ve iradesiyle çözülür. Tek bayrak, tek devlet ve tek ümmetle olur. Ancak bu yolla ümmetin arasındaki sunî sınırlar ortadan kaldırılır. Ülke muhafaza edilmesi suretiyle de Müslümanın kanının akması durdurulur, ırzları korunur. Zira bütün Müslümanların ve Myanmar sorununun tek ve doğru çözümü Nübüvvet Metodu üzere Râşidi Hilafet devletidir. Kim İslam ve İslam devletinden başka çözüm ararsa asla başarılı olamaz, hatta dünya ve ahirette de rezil olur. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi Vessellem şöyle buyurdu:

«إنما الإمَامُ جُنة، يُقاتل مِنْ وَرَائِهِ، ويتقى بهِ»

“Şüphesiz ki imam (halife) kalkandır. Onunla korunulur ve onun arkasında savaşılır.” (Müslim)

Hizb ut-Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Fatıma Binti Muhammed