Perşembe, 19 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Asıl Başarı Allah Subhanehu ve Teâlâ'nın Rızasına Erişmektir

بسم الله الرحمن الرحيم

Asıl Başarı Allah Subhanehu ve Teâlâ'nın Rızasına Erişmektir

Müslümanın hayatında elde etmeyi amaçladığı en önemli hedef Allah'ın rızasıdır. Hayatımızda karşılaşacağımız her ne olursa olsun, bu hedef her imtihan ve sıkıntılarla karşılaştığımızda daima aklımızda olacak olandır. Kuran, bizden öncekilerin çekmiş oldukları birçok zorluğun örneklerini vermektedir. Bu kıssalar, aşırı zorluklarla karşı karşıya kaldığımızda bizden nasıl bir tavır sergilememiz gerektiği hususunda yol göstermektedir.

Ümmetin günümüzde yaşamış olduğu ağır sıkıntıları akla Hendek ashabının durumunu getirmektedir. Rohingya'daki kardeşlerimizin bozguncu Budist çetelerince ateşle dolu hendeklere atılmış oldukları gerçeği ile yanan vücutlarının içler acısı durumlarına şahit olduğumuzda ki bunlar Hendek kıssasının günümüzde tekrar yaşandığını göstermektedir. Ayrıca, Rus hava saldırıları tarafından bombardıman altına alındıktan sonra evlerinin döküntüleri altında kalan Suriyeli çocukların yanmış cesetleri veya Orta Afrika’da öfkeli Hristiyan milisler tarafında vücutları ateşe verilen Müslüman kardeşlerimizin durumu bizlere Hendek ashabının hikâyesinin bugün çok önemli olduğuna dair bir göstergedir.

Müminlerin akıbeti ve zalimlerin akıbetinin ne olacağını açıkça anlatan bir hikâyedir. Allah Subhanehu ve Teâlâ'nın söylediği gibi zalimlerin akıbeti çok açıktır:

إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ

“Muhakkak ki onlar, mümin erkeklere ve mümin kadınlara işkence edip, sonra da tövbe etmemişlerdir. Artık onlar için cehennem azabı ve yakıcı azap vardır.”(Buruc 10)

Aynı surede yine müminlerin zulüm karşısındaki tavrı ve akıbetlerinin ne olacağı açıklanıyor:

إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ جَنَّاتٌ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ ۚ ذَٰلِكَ الْفَوْزُ الْكَبِيرُ

“Muhakkak ki iman edip salih amel işlemiş olanlar için, altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük kurtuluş budur.”(Buruc 11)

Dolayısıyla kardeşlerimizin karşılaştıkları bu zulümler var olabilecek en büyük zulümlerdir. İslami bir zihniyetle bakmak bize farklı bir bakış açısı getiriyor ve bu bizim kardeşlerimizin bu uğurda sabit kaldıklarında, tüm yaşamın asıl amacına ulaşacak ve O’nun rızasına nail olacak ve dolayısıyla Cennet'e kavuşuyor olacağı gerçeğidir.

Dolayısıyla kendimize sormamız gereken daha önemli bir soru var. Bu da vahşete tanıklık ederken ve Ümmet’in bir bireyi olarak bizim buradaki rolümüz ve sorumluluğumuzun ne olduğunu sorgulamamızdır. Bizden beklenen şey nedir ki bizler de Allah'ın rızasına erişmeye nail olalım?

Allah Subhanehu ve Teâlâ kullarından ne beklediğini de elbette haberdar etti:

كُنتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ ۗ وَلَوْ آمَنَ أَهْلُ الْكِتَابِ لَكَانَ خَيْرًا لَّهُم ۚ مِّنْهُمُ الْمُؤْمِنُونَ وَأَكْثَرُهُمُ الْفَاسِقُونَ

“Sana, onların ellerindeki (kitapları) tasdik eden Kitabı (Kur’an’ı) hak ile, kısım kısım (ayet ayet) indirdi. Ve Tevrat ve İncil’i de indirdi.(Ali İmran 110)

وَالْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ ۚ يَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَيُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَيُطِيعُونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ ۚ أُولَٰئِكَ سَيَرْحَمُهُمُ اللَّهُ ۗ إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

“Erkek ve kadın bütün inananlar, birbirlerinin dostudurlar; iyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar; namazı dürüst kılar, zekâtı verirler; Allah'a ve peygamberine itaat ederler. İşte bunları, Allah yarın rahmeti ile bağışlayacaktır. Çünkü Allah, güçlüdür, hikmet sahibidir.” (Tevbe 71)

Allah Subhanehu ve Teâlâ aynı zamanda bize sorumluluğumuzu almadığımız takdirde neler olacağını Peygamberimiz Rasulullah Sallahu Aleyhi Vessellem aracılığıyla bizlere bildirmiştir:

“Canımı elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, ya iyilikleri emreder ve kötülüklerden nehyedersiniz, ya da Allah kendi katından yakın zamanda üzerinize bir azap gönderir. Sonra Allah'a yalvarıp dua edersiniz ama, duanız kabul edilmez.” (Tirmizi/Fiten 9)

Ebu Bekir (RadiyAllahu anh)’ın işittiğine göre Peygamber Efendimizin şöyle buyurmuşlardır:

إن الناس إذا رأوا الظالم فلم يأخذوا على يديه أوشك أن يعمهمالله تعالى بعذاب منه«

“İnsanlar bir zalimi görürler de onun zulmüne engel olmazlarsa, Allah'ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.”(Tirmizi)

Bundan anlaşılıyor ki Allah Subhanehu ve Teâlâ müminlerin kötülüklerle (münkerle) karşılaştıklarında rolünün ne olduğu konusunu açıkça beyan etmektedir. Bu davada, zulmünden vazgeçinceye kadar zorbanın karşısında şiddetle durmak ona engel olmak gerekmektedir.

Müslümanların liderleri bu sorumluluğu ve görevi almadıkları için tüm Müslümanlara bu görevi üstlenmek zorunlu hale gelmiştir. Aynı zamanda ümmetin meselesini İslam ile gütmeyen liderlerin vakıasını değiştirmek için de çalışması gerekir. Bunu bir ümmet, bir parti ve bir birey olarak yapmalıyız. Ve sessiz kalır veya kötülüğü men etmeyi terk eder isek veya vakıayı değiştirmek için çalışmıyor isek günahkâr olmaktan kurtulamayız. Allah Subhanehu ve Teâlâ bize bu görevimizi yerine getirmeyi nasip etsin ki bizleri de böylece bahçelerinden ırmaklar akan Cenneti ile mükâfatlandırsın.

إِنَّمَا وَلِيُّكُمُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذِينَ آمَنُوا الَّذِينَ يُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَهُمْ رَاكِعُونَ

وَمَن يَتَوَلَّ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَالَّذِينَ آمَنُوا فَإِنَّ حِزْبَ اللَّهِ هُمُ الْغَالِبُونَ

“Sizin dostunuz önce Allah, sonra peygamberi, sonra namaza devam eden ve Allah'ın emirlerine boyun eğerek zekât veren müminlerdir.Ve her kim Allah'a, peygamberine ve iman edenlere dost olursa, şüphe yok ki, ancak Allah'tan yana olanlar üstün geleceklerdir.(Maide 55-56)


Yasmin Malik

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi üyesi

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER