))وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ((

 “Kâfirler Kerih Görseler Bile” [Saff-8]

Günümüzde elektronik iletişim siteleri, insanlar arasındaki bilgi alışverişinde önemli bir rol oynamaktadır. Samimi Müslümanlar da bundan en iyi şekilde yararlanmaya çalışmaktadırlar. Tabi bu girişimler İslam düşmanlarını rahatsız edecektir; bu nedenle sosyal medyadaki İslam karşıtı faaliyetlerinin bir parçası olarak düşmanlık gösteriyorlar ve insanlar ve davet arasına engeller koymak için çeşitli hileler kullanıyorlar.

Kırgızistan’daki rejimin, ülkedeki 21 örgütü aşırılıkçı ve terör örgütü olarak ilan ettiğini ve bunların faaliyetlerini yasakladığı biliniyor. Bunlardan biri de Müslümanlara ait olmayan Moon tarikatıdır. Zira aşırılıkçılık ve terörizm hakkındaki efsanelerin İslam ile savaşan silahlar olduğu gerçeğini gizlemek için bu tarikatı da bu örgütler arasına dahil ettiler. Nitekim Kürdistan Halk Partisi ve Doğu Türkistan Kurtuluş Örgütü Müslümanlara ait olmasına rağmen, bu ikisinin İslam ile hiçbir ilgisi olmadığı halde Türkiye ve Çin’den sonra Kırgızistan da bunları yasakladı. Bu örgütlerin geri kalanlarının tamamı, İslami örgütlerdir. Bu İslami örgütler arasında yaklaşık %90’ı ile en çok zulme ve yargılamaya maruz kalanlar Hizb-ut Tahrir üyeleridir. Çünkü sömürgeciler ve ajanları, insanlar ile gerçek davet arasında bir engel oluşturmaya çalışıyorlar. Bu bağlamda yasa, "aşırılık alametleri içerdiği" iddiasıyla Kırgızistan’da belirli neşriyatların yayınlanmasını, saklanmasını, taşınmasını ve dağıtılmasını yasaklamıştır. Dolayısıyla bazı web sitelerindeki tüm sayfalar engellenirken bazılarında ise sadece belirli sayfalar engellenmektedir. Bu sitelerin toplam sayısı 155 olup bunların 100’den fazlası Hizb-ut Tahrir’e ait sitelerdir. İslam düşmanları, İslam’a yönelik savaşlarını, aşırılıkçılığa, daha doğrusu Hizb-ut Tahrir’e karşı bir mücadele olarak göstermek için insanların basitliğinden faydalanmaya çalışıyorlar. 

Facebook bugün en popüler sosyal ağ sitesi olduğundan dolayı yukarıda söylediklerimize dair bazı kanıtlar sunacağız.

Kafirlere bağlı Kırgızistan hükümeti ve İçişleri Bakanlığı’na bağlı Ulusal Güvenlik Devlet Komitesi ve Terörizm ve Aşırıcılıkla Mücadele Dairesi, internet üzerinden sosyal medya aracılığıyla özellikle İslam’a ve davetine karşı çalışan bir trol fabrikası işletiyorlar.

Onların ana grupları iki kısma ayrılabilir: Birinci grup, kendilerini milliyetçi ve Şaman (Tenirchi) olarak tanıtan İnternet trolleri. Bu grup, Facebook’un Kırgızistan’da Almazbek Atambayev’in cumhurbaşkanlığı döneminde yayılmasından bu yana geniş çapta faaliyet göstermektedir. O zamandan beri üç hükümet değişmesine rağmen, grup her bir hükümetin altında faaliyetlerini durdurmadı, bilakis hükümetlerin desteğini kazandı ve otorite tarafından aşırılıkçılıkla suçlanmak yerine İslam ile savaşmaya devam etti! Facebook’ta birkaç grupları var ve bunların çoğu, kullanıcılar tarafından desteklenmediği için çalışmıyor. Ancak çalışmalarını koordine eden “Yeni Çağ” adlı kalıcı bir sayfa da var; bu sayfada, aleni bir şekilde İslam düşmanlığına yönelik mesaj ve yorumlar yayınlanmaktadır. Örneğin içerisinde şöyle mesajlar yayınlanıyor: “Cami yerine okul yapın”, “İslam’ın karanlığını değil ilmin ışığını talep edin”, “eğer İslam’ı isterseniz, Afganistan, Irak ve Suriye gibi olacaksınız”, “sen Müslüman değilsin, aksine müşriksin”, “İslam, karanlığın dinidir” ve “İslam’a dönmek, orta çağa geri dönmektir…” Buna rağmen sayfa yasaklı olmadığı gibi bilakis devlet tarafından da gizlice desteklenmektedir!  Öte yandan Hizb-ut Tahrir / Kırgızistan’a bağlı, "Turkiston.biz" sitesi, "Azatkg" sitesi, "Turkistonkg" ve "Politumma" sayfaları ile Kırgızistan’daki Hizb-ut Tahrir üyelerinin “el-Kadem” ve “Çözüm İslam’da” sayfaları kapatılmıştır. Çünkü bu siteler ve sayfalar, gerçek bir İslami davet içermekte, içerisinde sürekli olarak açıkça İslam akidesi, günümüz sorunlarına ilişkin şeri hükümler, siyasi tahlilleri içeren makale ve haberler ilan edilmektedir. Ama bir Facebook kullanıcısının "beğen" tuşuna bastığı ortaya çıkarsa, aşırıcılıkla mücadele görevlileri hemen gelip onları tutuklayacak ve devlet zulmü başlatacak; devletin konumu nasıl bir düşün? Sen kimle savaşıyorsun?!

Ayrıca Şaman trollerin de önde gelen şahıslar için açılmış sayfaları vardır. Bunlar, özellikle İslami kampanyalar ve toplantılar sırasında doruğa ulaşan İslam ve Müslüman karşıtlığı makaleler ve yayınlar yoluyla başkalarının işlerini kontrol etmektedirler. Bu hesap sahiplerinin ev adresleri ve iş yerleri bilindiği halde kolluk kuvvetleri hiç umursamıyorlar. Örneğin Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in hurumatlarını savunmak için yapılan kampanya sırasında, bu Şamanlar Nebimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret ettikleri halde onlara karşı hiçbir işlem yapılmadı. Ancak yürüyüşe katılan Müslüman aktivistler mahkemede yargılanıyorlar! Ayrıca görevliler, yürüyüşün videosunun “beğen” tuşuna basanların evlerini bastılar ve onları aşırıcılıkla suçladılar! 

İkinci gruba gelince: Kırgızistan'daki özel servislerden Şamanlar için troller kiralamanın ve işlerinde onlara destek vermenin yanı sıra İslam’a karşı mücadelelerinde de trolleri kullanıyorlar. “Baltanın sapı odundan yapılmıştır” şeklinde söylendiği gibi bazı İslam ülkelerinden “ılımlı İslam’ı” öğrenen Laikler de bu çalışmaya katılmışlardır. Zira onlar, Müslümanlar arasında mezhepçi fitnesi ruhunu yayıyorlar ve bu şekilde insanları düşünmekten alıkoyup onları kasten yanlış yönlendiriyorlar. Örneğin Hizb-ut Tahrir pandemi sırasında toplu namaz yasağını protesto ettiğinde Hanefiler şöyle diyorlar: “Hizb-ut Tahrir Hanefi değildir!” Aslında Hizb-ut Tahrir, bu alandaki Hanefi hükümlerini anlatıp bunlara uyulmaya davet ederken, onlar sömürgecilerin, komplocuların ve onların ajanlarının aldığı kararları anlatıyor ve onlara itaat etmeye teşvik ediyorlar! Başka bir örnek; Hizb-ut Tahrir mübarek Ramazan ayının hilalinin görülmesini tartışırken Selefi oluyorlar ve Hizb-ut Tahrir’in akidesinde yanlış yola saptığını iddia ediyorlar! Bir çıkış yolu bulamayınca da şöyle diyorlar: “Biz laik bir ülkeyiz, devlet başkanımıza itaat etmeliyiz!" Dolayısıyla Şamanlar, bu tartışmaya katılıp konuya bağlı olarak mezhepçiliğe ve ılımlılığa teşvik ediyorlar.  

Tüm bunlardan, özel servislerin dine karşı bütün trolleri kontrol ettikleri açığa çıkıyor. Dolayısıyla bu dinin düşmanlarına hiç kimse bir şey söylemezken, saf akideye ve doğru şeriata sahip olanları “aşırılıkçı” olarak nitelendiriyorlar.

Din düşmanları, iletişim araçları yoluyla halk ile Hizb-ut Tahrir’in arasını ayırmaya güç yetiremedikleri zaman, bu tür baskıcı yöntemlere başvuruyorlar. Ancak onların yöntemleri, kesinlikle davetimiz karşısında bir engel olamayacak ve Allah’ın izniyle daha önce yaptığımız gibi onların tüm engellerini aşacağız.

Allahu Teala, şöyle buyurmuştur: يُرِيدُونَ لِيُطْفِؤُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَاللَّهُ مُتِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ هُوَ الَّذِي أَرْسَلَ رَسُولَهُ بِالْهُدَى وَدِينِ الْحَقِّ لِيُظْهِرَهُ عَلَى الدِّينِ كُلِّهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُشْرِكُونَ “Onlar, ağızları ile Allah’ın nurunu söndürmeyi istiyorlar. Ve Allah, kafirler kerih görseler bile nurunu tamamlayacaktır. Müşrikler istemese bile dinini bütün dinlere üstün kılmak için peygamberini hidayet ve hak ile gönderen O’dur.” [Saf-8-9]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Abulhakîm Karahani - Afganistan