Cuma, 20 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Hilafet’in Yıkılışının 101. Yıldönümü Onun Yeniden Kuruluşunun Başlangıcı Olsun!

بسم الله الرحمن الرحيم

El-Raye Gazetesi

Hilafet’in Yıkılışının 101. Yıldönümü Onun Yeniden Kuruluşunun Başlangıcı Olsun!

Üstaze Rola İbrahim’in Kaleminden

Hicri 1443 yılının gelmesiyle, Hilafet’in yıkılışının üzerinden 101 yıl geçmiş olmaktadır. Nitekim Müslümanlar bu bitkin ve zayıf yıllarda, tarihlerindeki en şiddetli elem ve acıları tatmışlardır. Üniversite çalışmalarında kabul gören bir hususa göre bu 101 rakamında bizim için akademik bir müjde vardır. Zira bu rakam, belirli bir alandaki öğrenimin başlangıcını sembolize etmekte, bunun ardından da ilk üniversite diplomasını (lisans) alıp öğretimin sonuna kadar bir eğitimin adımını başka bir eğitim adımının takip etmesi anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bugün bizler de bu 101 rakamını, bugün dünyayı yöneten bir ideoloji olan Kapitalizmin çöküşünün yakın olduğuna dair birtakım göstergeler ve Müslümanlar arasında Hilafet’in kurulmasının gerekliliğine ve onun zuhur etmesinin yakın olduğuna dair emarelerin ortaya çıkmasıyla bağlantılı olarak Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti’ni kurmak için ciddi olarak çalışmakla ilişkilendiriyoruz. Zira Hilafet’in yıkılmasından ve İslam beldelerinde siyasi olarak küfür sistemlerinin tatbik edilmesinden bu yana İslam siyasi olarak sona ermiş ve onun yerini, dini hayattan ayıran bir din olan Kapitalist ideolojinin akidesinden çıkan Batılı siyasi fikir almıştır. Bu yüzden İslam ümmetinin, işlerinin İslam ile gözetilmesinin ancak Raşidi Hilafet Devleti ile olacağını ve siyasal İslam’ın hayattan ve dinden ayrılmasının İslam’ın, nizamlarının ve hükümlerinin yok olması ve ümmetin, değerlerinin, hadaratının ve risaletinin ortadan kalkması anlamına geldiğini idrak etmesi gerekmektedir. 

Kapitalizmin çöküşünün göstergeleri:

1- Hayatın her alanında gölgesi altındaki dünyanın bariz bir şekildeki sefaleti ve siyasi yönetiminin yozlaşması nedeniyle ekonomik ve sosyal idarede de yozlaşmanın ortaya çıkması.

2- Siyasal İslam’a olan düşmanlığın şiddetlenmesi ve Hilafet Devleti’ni kurmak için çalışmanın hızlanması, onun kurulmasının yakın olduğunu gösteren bir olgudur.

3- Kapitalizmin krizleri yönetme ve kendi halklarının yanı sıra dünya halklarının da işlerini gözetme konusundaki bariz acizliği.

4- Bazı fikir ustalarının gayri İslami fikirlerin elverişli olmadığıyla ilgili itirafları ve onların İslam Devleti’nin gölgesi altında yaşamayı tercih etmeleri.

5- Fransa ile Amerika, İngiltere ve Avustralya arasında ve şu anda da bir yandan Amerika ile Avrupa ve diğer yandan da Çin ve Rusya arasında meydana gelen büyük Kapitalist ülkeler arasında keskin rekabetlerin ortaya çıkması.

6- Batı’nın İslam ve Müslümanlarla karşı karşıya gelme politikasına başvurması. Bu da Batı’nın çevreleme politikasından sulandırma ve dondurma politikasına kadar İslam’a ve Müslümanlara yönelik takip ettiği tüm politikalarında başarısız olduğunun açık bir göstergesidir.

Hilafet’in yakın bir zamanda ortaya çıkacağına dair emarelere gelince:

1- Hilafet’in geri dönüşünü müjdeleyen ve onu kurmak için çalışan mümin Müslümanları istihlafa, nusrete, iktidara ve güvenliğe hazırlayan Kur’an âyetlerinin ve nebevi hadislerin olması.

2- Hilafet’i kurmak için ciddiyetle ve şerî metotla çalışan Hizb-ut Tahrir’in varlığı. Zira Hizb, İslam’ı dakik ve azim bir anlayışla anlamış, kitaplarında ve neşriyatlarında İslam’ı akide ve hüküm olarak billurlaştırdığı gibi kalkınmaya yol açan fikirleri de billurlaştırmış, İslam’ı küresel bir fikir olarak barizleştirmiş, devleti inşa etmede Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in metoduna bağlı kalmış, kitaplarında ve neşriyatlarında bu metodu billurlaştırmış, planlar ve üsluplar çizmiş ve devleti inşa etmedeki çalışmasının her bir merhalesinde üretken araçları takip etmiştir. Bu yüzden Hizb, kendisiyle çalışmaya ve ona kucak açmaya layıktır.     

3- Müslümanların, yokluğunun uzamasının ve ondan uzak kalmanın ateşiyle kavrulmalarının ardından Allah’ın şeriatının üzerlerine tatbik edilmesine özlem duyması.

4- Güç ve kuvvet ehli tarafından Hilafet fikrine yönelik desteklerin yoğunlaşması ve uygun bir zamanda ona davet edenlere nusret vermeye hazır olmaları. 

5- Müminler ve “kafir ve münafıklar” bloku olmak üzere iki bloğun oluşumunun başladığını gösteren alametlerin ortaya çıkması.

Bu vesileyle bizler, Hilafet’in kurulmasına götüren bu davetin çalışmalarının yükünü omuzlarında taşıyan Müslüman genç erkek ve bayanlara sesleniyor ve onlara diyoruz ki: Allah Azze ve Celle’den sonra bu ümmetin umudu sizlersiniz. O halde çalışmalarınıza devam edin ve nusretin sabırla geleceğini ve zorlukla birlikte bir kolaylığın olacağını bilin. Genel olarak Müslümanlara ve özel olarak da güç ve kuvvet ehline diyoruz ki: İçinde Allah’ın rızasını kazanmak ve La İlahe İllallah ümmetine nusret vermek olan bu azim çalışmaya katılmanızın artık zamanı gelmiştir. Belki de bu, Hilafet’in yıkılışını andığımız son hatırlatmamız ve sevincimizin başlangıcı olacak, sonra da inşa edilmesini kutlayacağız.  O halde bu vesileyle sloganımız “Hilafet 101” olsun ve her Müslüman onun gerçekleşmesi için çalışsın. Böylece ya davetçi Musab İbn Umeyr’in ya da nusret veren Sa’d İbn Muaz’ın örneği olacağız.   

وَاللَّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَـكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَMuhakkak ki Allah emrinde galiptir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” [Yusuf 21]

Kaynak:El-Raye Gazetesi-378. Sayı-16/02/2022

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER