Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e Yönelik Tekrarlanan Hakaretleri Durdurmanın Tek Yolu Hilafeti Kurmaktır!

Başbakan Narendra Modi’nin iktidardaki Bharatiya Janata Partisi’nin (BJP) resmi sözcüsünün Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret etmesinin ve Hintli bir yetkilinin Twitter hesabına Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Aişe validemizle evliliği hakkında hakaret bir tweet yayınlamasının ardından Hindistan ve yurtdışındaki sosyal paylaşım sitelerini bir öfke seli sarmış ve özellikle Arap ülkelerinde sosyal ağ sitelerinin öncüleri arasında öfke ve yaygın eleştirilere yol açmıştır. Ayrıca aktivistler, Hindistan’da İslam'a ve Müslümanlara yönelik nefretin tırmanmasını eleştirdiler ve Başbakan Narendra Modi’nin Müslümanlara yönelik ırkçı politikasına vurgu yaptılar.

Elektronik iletişim platformlarında (Allah’ın Rasulü’ne Dil Uzatma Ey Modi) hashtag’i yayınlandı ve birçok kişi Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e yapılan açık saldırıyı reddettiler. Uluslararası İslam Peygamberine Destek Komitesi, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Halk Partisi’nin Sözcüsü Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret ediyor. Onu bundan kim caydıracak?” ifadesini kullandı; Müslümanları “Allah’ın Rasulü’ne dil uzatma Modi etiketiyle görüşlerini beyan etmeye” çağırdı. Hindistan’da on binlerce kişi kınamak ve eleştirmek için sokaklara dökülürken bazı ülkelerde de Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in onuruna yönelik bu hakareti kınadılar.

Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in onuruna yönelik bu hakaret bir ilk değildir, aksine defalarca tekrarlanmış olup bu vakıa son da olmayacaktır. Nitekim Danimarka’da yayın yapan Jyllands-Posten Gazetesi 30 Eylül 2005’te, Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret eden 12 karikatür yayınlamış ve iki haftadan kısa bir süre sonra ve 10 Ocak 2006'da, Norveç gazetesi Magazinet, Alman gazetesi Die Welt, Fransız gazetesi France Soir ve Avrupa’daki diğer gazeteler karikatürleri yeniden yayınlamışlardır.

Haftalık Fransız Dergisi Charlie Hebdo’nun yaptıklarına ek olarak o sırada birçok Avrupa medyası, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem hakkında daha önce yayınlanan karikatürleri yeniden bastılar, sonra kafirler daha da ileri gittiler; zira 14/1/2015 tarihinde yeni karikatürlerin yer aldığı derginin yeni sayısı çıkarılmış ve her zamanki gibi 60 bin adet yerine bir milyon adet yayınlanmış, sonra baskı sayısını 3 milyon kopyaya çıkarmışlar, ardından kopya sayısını beş hatta yedi milyona çıkarmak istemişlerdir. Bu, tüm Fransız gazete ve dergilerinin tarihinde olağan olmayan bir durum olup bu da Batı’nın İslam’a olan nefretinin açık bir kanıtıdır. Zira artık onların Müslümanlara herhangi bir saygıları kalmadığı gibi sevgili Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile de alay etmektedirler.

Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in siretine ve Allah onlardan razı olsun Raşid Halifelerin siretine ve başlangıcından yıkılışına kadar İslam Devleti’nin tarihine baktığımızda, İslam’ın Müslümanların birçok kez benzer durumlarla karşılaştığı bu soruna etkili bir çözüm getirdiği bizim için tamamen açıklığa kavuşacaktır. Zira İslam, birçok hükümlerle akideyi korumuş ve bu hükümler, yüzyıllar boyunca sadece İslam Devleti’nin sınırları içinde değil, bilakis aynı şekilde diğer ülkelerin topraklarında da İslam’ı baltalama veya Müslümanların kutsallarına zarar verme girişimlerini etkili bir şekilde engellemiştir.

1890 yılında Fransız yazar Marc de Paris’in, Francis Komedi sahnesinde gösterime sunmak için Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret içeren bir oyunun senaryosunu yazarken neler olduğunu hatırlamamız yeterli olacaktır. Zira o zaman Halife Abdulhamid, bu oyunun gösterime sunulmasının engellenmesi için Fransa’ya bir mektup göndermiş, Fransa da onun emrine uymuş, onu engellemiş ve Sultan için şu mesajı göndermiştir: “Sultan’ın emrine karşı takındığımız tutumun, aramızdaki ilişkiyi güçlendireceğine eminiz.”

Sonra Fransız yazar oyununu İngiltere’de gösterime sunmaya çalışmış ve ünlü İngiliz tiyatrolarından birinde gösterimin hazırlıkları başlamıştı. Nitekim Sultan’ın oyunun gösteriminin yasaklanmasını isteyen bir mesaj daha göndermekten başka çaresi yoktu. Bunun üzerine oyun İngiltere’de de yasaklanmış ve İngiltere, yazarın oyununu burada sunma girişimi konusundaki sessizliğinden dolayı özür dilemiştir. Burada şunu vurgulamak gerekir ki; o vakit bugün Amerika gibi İngiltere İmparatorluğu da dünyanın birinci ülke olma konumunu işgal ederken, Fransa da o zamanlar büyük ülkelerden biriydi. Buna rağmen Osmanlı Hilafeti, bu ikisinin Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret etmelerine izin vermemiştir. Zira Batı, Müslümanların Rasullerine ve dinlerine olan sevgilerinin boyutunu ve ne pahasına olursa olsun onları savunmaya ve değerlerini korumaya hazır olduklarını çok iyi tasavvur edebiliyordu.

Hakeza akideyi koruyan ve Kerim Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in onurunun zedelenmesini engelleyen bir devletti.

Müslümanların Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e yapılan hakarete tepki vermek için düzenledikleri yürüyüş ve gösterilere gelince; Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret edenlere karşı öfkelerini dile getirmiş olsalar da bunun hakaretlerin durdurulmasında doğrudan bir etkisi olmayacaktır. Binaenaleyh Batı’nın Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e yönelik tekrarlanan hakaretlerine duygusal olarak tepki vermekle sınırlı kalmak, sonra susmak ve rıza göstermek caiz değildir. Bilakis kafirlerin davranışlarına yönelik gerçek tepki, tüm ümmeti Hilafet Devleti’ni kurmak için harekete geçirmektir.

Bu nedenle Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e hakaret eden karikatürlerin ve İslam akidesine yönelik tekrarlanan hakaretlerin sadece Hilafet Devleti kurulduğunda duracağını herkes anlamalıdır. Böylece Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e yönelik hakareti engellemenin tek yolunun Hilafeti kurmak için çalışmak olduğu ortaya çıkmaktadır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdulhâlik Abdûn Ali