Ey Şam Grupları: Allah Geçmişi Affetmiştir

O halde Rejimi Devirmek İçin Birlik Olalım ki Samimi Bir Tövbe Olsun

Şam devrimine katılan devrimcilerin çoğu, devrim yılları boyunca en azından bir noktada hata yaptılar; zira onlardan bazıları uluslararası müdahale çağrısında bulunarak başlangıçta hata yaptılar, diğerleri daha sonra devrimi kontrol altına almak için kurulan koalisyonlara ve konseylere katılma veya onları destekleme hatasına düştüler ve birçoğu da, grupları kendilerine ve arkalarındaki sömürgeci iradeye bağlamak için onlara para ve silah temin eden Suudi Arabistan, Katar, Türkiye ve diğer rejimler gibi dost olduklarını iddia eden ancak Şam devriminden tilkinin kaçtığı gibi kaçan rejimlerle ilişki kurma hatasına düştüler. Yani devrimcilerim çoğu devrimin bir noktasında hata yaptılar; elbette gaflette olmayan, hata etmeyen ve zaaf göstermeyen şanı yüce olan Allah’tır. Dolayısıyla bugünün çocukları bizler, denildiği gibi ve Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğu kimseler gibiyiz: التَّائِبُ مِنْ الذَّنْبِ كَمَنْ لَا ذَنْبَ لَهُ “Günahtan tevbe eden kimse, hiç günahı olmayan kimse gibidir.” [Hâfız-el-Fetih’de (13/471) şöyle dedi: Hadisin senedi hasendir.]

Devrimin üzerinden uzun yıllar geçti ve çoğu devrimcinin yaptığı hatalar ortaya çıktığı gibi ihanetlerin, gafletlerin ve ayak sürçmelerinin tamamı da ortaya çıktı; yani gizlenen şeyler ortaya çıktığı gibi destekçilerin niyeti, sömürgecilerin niyeti, münafıkların niyeti ve ortalığı karıştıranların niyeti gibi tüm niyetler de açığa çıktı. Nitekim kendilerinin devrime, devrim halkına ve onlara liderlik etmeye daha layık olduğunu zanneden cahiller ve saflar da ifşa oldular; yani her şey açığa çıktı. Bizim buradaki amacımız, eleştirmek, hesap sormak, azarlamak ve karalamak değildir; bilakis bizim amacımız, aynı hataların tekrar edilmemesi amacıyla yaşananlardan ders çıkarmak, dahası bedelini kanla ödediğimiz hatalarımızın gelecek günlerde bize yol gösterici olması için vakıayı vasfetmektir.

Aynı şekilde bugün, sömürgecilerin, Suriye’yi bir kez daha rejimin ve Amerika’nın kollarına geri döndürecek olan 2254 sayılı kararı netleştirmeye dönük planları ve niyetleri de ifşa olmuştur. İşte devrime destek verdiklerini iddia eden Arap rejimleri, Amerika’nın emriyle Esad rejimini kucaklamaya yönelik oyunlarına son vermek için çalışıyorlar; işte Türkiye rejimi, devrimcileri teslim etmek ve onları yeniden onun kucağına geri göndermek için Esad rejimiyle koordinasyon kuruyor. Peki şu ana kadar geriye gizli olan ve açık olmayan bir şey kaldı mı ey şerefli Şam devrimcileri? Açıklamaya ve ayrıntıya ihtiyaç duyan bir şey kaldı mı?

Bütün hatalar ifşa oldu ve devrim ve Suriye için hazırlanan planlar açığa çıktı; zira destekçilerin ve sözde “Suriye’nin Dostları!” olarak adlandırılanların, ikiyüzlülükleri ve devrimi boşa çıkarma noktasındaki rolleri ortaya çıktı; böylece rüya görenler uyandılar ve Amerika'ya ve uluslararası sisteme güvenenler, suratlarına şiddetli bir tokat yediler; o halde herkes hatasını kabul etmeli, hatasından geri dönmeli ve gözlerinin önündeki gerçeğe kulak vermelidir. Bu gerçek ise; Şam halkının ayakta kalabilmek, devrimi keşfedebilmek, devrimin gidişatını düzeltmek ve kendisi için yola çıktıkları hedeflerine ulaşmak amacıyla doğru yolu görebilmek için bedelini kanlarıyla, çocuklarıyla, mallarıyla ve sahip oldukları her şeyle ödedikleri gerçektir.

Ey Şam’daki silahlı gruplar: تَعَالَوْا إِلَى كَلِمَةٍ سَوَاءٍ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ “Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze geliniz.” [Al-i İmran 64] Gelin ana hatlar üzerinde ittifak edelim; bizim düşmanımız, Beşar Esad’ı destekleyen Amerika’dır; şayet Amerika’nın destekçiler, Ruslar ve İranlılar aracılığıyla müdahalesi olmasaydı Esad rejimi devrimin ilk yıllarından itibaren düşerdi ve şayet Türkiye, Katar ve Suudi rejimi kirli para, hile ve oyunlar aracılığıyla grupları kontrol etmemiş olsaydı İranlılar ve Ruslar Esad rejimini kurtaramazlardı.

Şam’daki Amerikan rejimine (Esad rejimi) karşı devrim yeniden başlamalı, bu rejimi devirmek için azimler yenilenmeli, Amerika, Rusya ve Türkiye’nin desteklediği tüm uluslararası kararlar çöp sepetine atılmalı, dış müdahalelerin tamamı reddedilmeli, çabalar ve enerjiler Esad rejimini devirmeye yoğunlaşmalı ve birlik olunmalıdır ki işte o zaman Şam halkına, Allah’ın dinine ve ümmetine karşı işlenen hatalar, yanlışlar ve günahları Allah’ın affettiği samimi bir tövbe olsun. O halde suçlama ve eleştiriyi bir kenara bırakıp hak yolunda ilerleyelim; şayet tek kaygıları devrimi ve devrimcileri düşürmek olan Amerika’nın ve kötü rejimlerin ellerindeki bir oyuncak olmak yerine niyetimiz samimi ve çalışmalarımız doğru olur ve dinimize yardım etmek ve ülkemizi sömürgecilerin ve onun kuyruklarının ellerinden kurtarmak için kararlı olursak şüphesiz Allah bizimle olacaktır.

Ey şerefli Şam halkı: Başta 2254 sayılı karar olmak üzere BM kararlarının, Filistin, Yemen, Libya, Irak ve diğer Müslümanlara diz çöktürmek için Amerika’nın liderlik ettiği BM kararlarından zerre kadar farkı yoktur. O halde Allah'a güvenelim, O’na tevekkül edelim, tüm gücümüzle hareket edelim, enerjilerimizi birleştirelim ve istenilen hedefe odaklanalım. İşte Hizb-ut Tahrir, devrimin başlangıcından bu yana sizlere nasihat etmeye, sizlere rehberlik etmeye, sizleri düşmanlarınıza karşı bilgilendirmeye, ne kadar büyük olursa olsun sizlere sömürgecilerin ve onların kuyruklarının entrikalarını açıklamaya devam etmektedir. Allahu Allah nefsiniz için Allah’a sadakat gösterin ki O da size yardım etsin ve İzniyle sizi başarıya ulaştırsın.

Allahu Teala şöyle buyurmuştur: فَلَا تَهِنُوا وَتَدْعُوا إِلَى السَّلْمِ وَأَنتُمُ الْأَعْلَوْنَ وَاللهُ مَعَكُمْ وَلَن يَتِرَكُمْ أَعْمَالَكُمْ “Üstün durumda iken gevşeyip barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. O amellerinizi asla eksiltmeyecektir.” [Muhammed 35]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Memduh Ferec