Cuma, 20 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Yöneticilerimiz Düşmanlarımızı Destekliyorlar

بسم الله الرحمن الرحيم

Yöneticilerimiz Düşmanlarımızı Destekliyorlar
Otoritenin Alimleri Emir Sahiplerine Dua Ediyorlar ve Bizi Onlara İtaat Etmeye Davet Ediyorlar!

Ümmetin düşmanlarının Amerikalılar, Siyonistler, Almanlar, İngilizler ve Fransızlar olduğu apaçık ifşa olurken, Müslümanların başındaki yöneticilerin de İslam ümmetini öldüren ve yakan düşmanlarına destek verdiklerine uzak yakın herkes tanık olmuştur. Belki de Gazze savaşı tüm rejimleri, yöneticileri, kralları ve başkanları ifşa etmiştir; zira Erdoğan, İkinci Abdullah ve Emirliklerin yöneticisi, işgal altında olan Filistin’deki halkımızı katleden Yahudi varlığına, onun ihtiyaç duyduğu yiyecek ve diğer malzemelerle destek veriyorlar. Bu artık bir sır değildir, aksine ifşa olup açığa çıkmıştır ve Yahudilere verdikleri destekleri bugüne kadar hiç durmamıştır. Nitekim daha iki gün önce Almanya Suudi Arabistan’a silah satışı anlaşmasını onayladı ve bunu da Alman hükümetinin sözcüsünün lisanı üzerinden, Suudi Arabistan’ın Yahudi varlığına olan desteğini sürdürmesiyle gerekçelendirdi; bu nedenle Yahudi varlığını korumayı sürdürdüğü sürece ona silah satmakta hiçbir sakınca görmüyoruz. Ayrıca bizzat Yahudi varlığı, Sisi’nin Siyonistlerden daha fazla Siyonist olduğunu ifşa etmiştir. Hem onun hem de Ürdün kralının Yahudi varlığı ile koordinasyon kurması ve bu ikisinin Filistin ve Gazze’yi boğmaları, bu iki yöneticinin açıkça ve günlük olarak Allah’a, Rasulü’ne ve İslam ümmetine ihanet ettiklerinin delillerinden başka bir şey değildir.

Müslümanların başındaki yöneticilerin, Müslüman ülkelere ve onların meselelerine ve servetlerine yönelik tehlikelerinin boyutunu göstermek için bir örnek verelim: Amerika’nın kuruluşundan günümüze kadar Yahudi varlığına yaptığı yardımın hacmi 260 milyar Dolara ulaşmıştır; Tabii ki bu miktar, 76 yıl boyunca yıllık ödemeler şeklinde gerçekleşti. Öte yandan Selman ve oğlunun liderliğindeki Suud rejimi, eski Amerikan başkanı Trump’a bir yılda 460 milyar Dolar tutarında bir ödeme (cizye-rüşvet) yaptı. Böylece Selman ve oğlu, Amerika'nın Yahudi varlığına yetmiş altı yıl boyunca yaptığı tüm yardımları hatta daha fazlasını tek seferde Amerika’ya vermiş oldular ve denildiği üzere bunların 200 milyar Doları hibe şeklinde olmuştur!

-Allah’ın merhamet ettikleri hariç- Haremeyn beldesindeki alimlerin ve Şeyhlerin çoğu, Selman ve oğlunu emir sahibi olarak kabul ediyorlar! Aynı şekilde onlar, Sisi ve İkinci Abdullah’ı da itaat edilmesi gereken emir sahipleri olarak kabul ediyorlar! Onlara, “bizi öldüren Allah’ın düşmanlarına hizmet eden bu yöneticileri nasıl olur da emir sahipleri olarak kabul edebiliyorsunuz?!” diye sorduğunuzda da şöyle cevap veriyorlar: İmam Ahmed, zalim de olsa emir sahiplerine itaat etmenin vacip olduğunu söylemiştir!!

Yani İmam Ahmed Rahimehullah, otoriteyi gasp ederek verasetle, küfürle, faizle, fitne ve fücurla yöneten bir yöneticiye itaat etmeye cevaz mı veriyor?! Yani İmam Ahmed, Müslüman beldelerin bölünmesini, servetlerinin yağmalanmasını ve buraların sömürgeci kafirler için bir araç olmasını kabul mü ediyor?! Yani İmam Ahmed, Siyonistlerin Gazze’nin oğullarını, kadınlarını ve yaşlılarını 100 gün ardı ardına enkaz altına gömdüğü bir dönemde Haremeyn beldesindeki faize ve ahlaksızlığa ve Selman ve oğlunun sponsorluğunda yapılan fitne ve fesat partilerine sessiz mi kalacaktı?! Kendi zamanındaki yönetim İslami yönetim ve Hilafet olmasına rağmen zalimlere ve onların alimlerine meydan okuyan İmam Ahmed değil midir?!

Otoritenin alimleri, kâfir devletlere hizmet eden ve Müslümanlara ve onların kutsallarına savaş ilan eden yöneticilerin, kralların ve başkanların yönetimlerinin meşruiyetini teşvik ederek yeryüzündeki azgınlıklarında, zulümlerinde ve fesatlarında aşırıya kaçtılar. Hatta zulümlerine, azgınlıklarına, fesatlarına ve ifsatlarına devam etmeleri için bu yöneticilere, krallara ve başkanlara destek verenler de bizzat bu alimlerdir. Dolayısıyla bu alimler, insanları ve ülkeyi köleleştirmek ve onları sömürgeci batıya boyun eğdirmek için yöneticilerin kullandığı bir araçtan ibarettir.

Peki alimler tövbe edip akıllarını başlarına almayacaklar mı?! Bu alimler Allah’a tövbe edip Allah’tan bağışlanma dileyerek yöneticilere ve yöneticilerin arkasındaki sömürgeci kâfir Batı’nın yöneticilerine destek olmaktan vazgeçmeyecekler mi?! Peki onlar, tiranlara ve sömürgecilere vermiş oldukları destekten dolayı Allah’ın kendilerini hesaba çekeceğini bilmiyorlar mı?! Nitekim Allahu Teala, Muhkemi Tenzilihi’nde şöyle buyurmuştur: اشْتَرَوْا بِآيَاتِ اللهِ ثَمَناً قَلِيلاً فَصَدُّوا عَن سَبِيلِهِ إِنَّهُمْ سَاءَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَAllah’ın ayetlerini basit bir menfaate değiştiler, böylece insanları Allah yolundan engellediler. Bakın, onların yapageldikleri ne kötü!” [Tevbe 9]

Şüphesiz tövbe kapısı açık olup iyilik de kötülüğü siler; şüphesiz Allah, günah işleyen kişi Kendisine döner, tövbe eder, bağışlanma diler ve Kendisine yönelirse onu affeder. O halde ey otoritenin alimleri: Allah’a tövbe edin ve tek ve kahhar olan Allah’ın huzuruna çıkmadan önce bu tutumlarınızdan vazgeçin. يَوْمَ لَا يَنْفَعُ مَالٌ وَلَا بَنُونَ * إِلَّا مَنْ أَتَى اللهَ بِقَلْبٍ سَلِيمٍ “O gün, ne mal fayda verir ne de evlat. Ancak Allah’a kalb-i selîm (temiz bir kalp) ile gelenler (o günde fayda bulur).” [Şuara 88-89]

Tiranlara ve ümmetin düşmanlarına isyan edin ve orduları, Gazze’ye destek olmak için harekete geçmeye davet ettiğiniz gibi İslam’ın hükmüne ve onun, Allah’ın izniyle yakında gelecek olan Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet Devleti olan devletine davet edin ve bu konuda sadece Allah’a dayanıp güvenin. Zira Allahu Teala, Ahzab suresinde şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ اتَّقِ اللهَ وَلَا تُطِعِ الْكَافِرِينَ وَالْمُنَافِقِينَ إِنَّ اللهَ كَانَ عَلِيماً حَكِيماً * وَاتَّبِعْ مَا يُوحَى إِلَيْكَ مِن رَّبِّكَ إِنَّ اللهَ كَانَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيراً وَتَوَكَّلْ عَلَى اللهِ وَكَفَى بِاللهِ وَكِيلاًEy Peygamber! Allah'tan kork, kâfirlere ve münafıklara boyun eğme. Elbette Allah her şeyi bilmekte ve yerli yerince yapmaktadır. Rabbinden sana vahyedilene uy! Muhakkak ki Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır. Allah’a güven; güvenip dayanmak için Allah yeter.” [Ahzab 1-2-3]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dr. Memduh Ferec

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER