John Perkins Serisi ve Sudan Savaşında Hartum'un Yakılması Senaryosu!

Birçok takipçi, ekonomi korsanı John Perkins’in (Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları: Uluslara Yönelik Ekonomik Suikast) adlı kitabındaki itiraflara vakıf oldu ve ben de onun, IMF ve Dünya Bankası’nın gündemini uygulamak için yöneticilere rüşvet vermek, siyasi ajanlar türetmek, aynı şekilde sadık olmayan veya amaçları tükenen ve kendisinden kurtulmaya karar verdikleri rejimleri devirmek, onlardan uzaklaşmak amacıyla gerekçeler oluşturmak ve sömürgeci finans kurumlarının gündemini uygulayan başka bekçiler getirmek için muhaliflere kirli para vererek devrimler ve kaos türetmek yoluyla ülkeleri Amerikan sömürgeciliğinin tuzaklarına düşüren uluslararası finans kurumlarıyla nasıl birlikte olduğunu kaydettiği bir videosunu izledim…

Ekonomik tetikçinin itirafları, Müslüman ülkelerdeki çatışmaların gerçeklerini ortaya koymuş, hatta örneğin bir tarım ülkesinin halkının aç kalması, altından nehirler akan bir ülkenin halkının susuz kalması, küresel ihtiyaca yetecek gaz ve petrol yakıtları ihraç eden bir ülkede gaz ve petrolün olmaması gibi ülkemizde var olan garip çelişkilerle ilgili birçok soru işaretine de cevap vermiştir!! Ülkesinin devrilmesini kabul eden bir yöneticinin bu ekonomik diz çökmenin pençesinde nasıl rehin tuttuklarının ve onun ülkesinde sömürgeci güçler için askeri üsler kurulmasına izin vermesini veya işgal ve saldırı konusunda suçlu uluslararası kararlarında bu sömürgeci ülkeleri desteklemesini talep ederek ondan nasıl daha fazla diz çöküp eğilmelerini istediklerinin cevabını da vermiştir; yani ya sömürgeci ülkelerin kararlarını destekleyecekler ya da sözde Birleşmiş Milletler sistemindeki suçlarına sessiz kalacaklardır...

Gerçekte sıradan insanları saptırmak ve aldatmak için kötülüklerini ve ayıplarını örtmek amacıyla bu örgütler kılığına bürünmüş bir çete grubu olan sözde uluslararası toplum kâğıttan bir kaplan olduğu gerçeği ortaya çıkmıştır! Adaletin ve barışın koruyucusu olduklarını iddia eden bu ülkeler, gerçekte suç depoları ve kötülük fabrikalarıdır.

Bugün, ordu generalleri de dahil olmak üzere orduya sponsor olan, Cumhurbaşkanı Numeyri döneminde güneyi ayıran, güneydeki isyanı destekleyen ve ayrılıncaya kadar para, silah ve medya ile de destek veren bizzat Amerika’dır; yine insan ve servet bakımından zengin olan bu ülkede ideolojik bir devlet kurulmasın diye ölümcül bir uluslararası izolasyon gerçekleştirmek ve sahip olduğu devasa servetlere rağmen herhangi bir ekonomik ilerlemeyi engellemek için Sudan halkını sert ekonomik yaptırımlarla ve sözde terörist listelerle sıkıştıran da Amerika’dır; zira bu durum, Amerika’nın sponsor olduğu suçlu küresel kapitalist sistem için bir tehdit oluşturuyor ve bundan dolayı da adamların ve servetlerin yok edilmesi gerekiyor.

Nitekim 15 Nisan 2023 tarihinde Hartum’da patlak veren bir savaş gerçekleşti, sonra Amerika’nın sponsor olduğu bu planı Cidde’deki müzakere platformunda tek başına uygulamak için bu savaş orman yangını gibi ülkenin geri kalanına yayıldı; dolayısıyla müzakerecileri sadece Amerika kontrol ediyordu; dolayısıyla da şartları, zamanı ve yeri belirleyen Amerika olduğu gibi devam ettiği için özür dileyen veya yeniden başlatmayı planlayan da Amerika’dır; buna da bu savaşın sonsuz olduğunu anlayan ve ülkeyi dize getirmek ve Avrupa’nın sivil adamlarından oluşan muhaliflerini ve rakiplerini vurmak için Amerika’nın ajandasını gerçekleştirmesine yardımcı olan suçlu medya haberleri eşlik etti.

Bu sömürgeci güçlerin, onların uluslararası kurumlarının ve elçilerinin aç gözlülüklerini ve suçlarını, düşmanı ve dostu tanıyan, hak ve görevleri belirleyen ideolojik bir devlet dışında hiç kimse durduramayacaktır. Zira bu ideolojik devlet, açgözlü insanların ellerini kesecek, suçlu ajanları caydıracak ve insanların işlerini adalet ve güzellikle gözetecektir. Tarih boyunca insanlık bu güzel değerleri sadece on üç asırdan fazla bir süre dünyayı yöneten Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafetin olduğu İslam Devleti’nin gölgesinde öğrenmiştir. O halde Sudan’daki Müslümanlar, Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti kurarak hem kendi ülkelerindeki hem de Müslüman ülkelerdeki bu yangını durdurmak için harekete geçsinler.

وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ “Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [Nur 55]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Muhammed Cami (Ebu Eymen) - Sudan