Cuma, 16 Muharrem 1447 | 2025/07/11
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Hicret, Müslümanları Zayıf Bir Durumdan Güç ve Kuvvet Merkezine Taşımıştır!

Yeni bir Hicri yılın gelmesi bize, güç dengelerini değiştiren ve Müslümanları zayıflık, zulüm ve kuşatma durumundan devlet ve iktidar konumuna taşıyan Peygamber efendimizin hicretini hatırlatıyor.

Hicret öncesinde, büyük ameller ve devletin kurulmasına zemin hazırlayan adımlar atılmıştır ki bu ameller şunlardır:

1- Erkeklerin kültürlenme ve hazırlık aşaması; bu aşamada onların akliyet ve nefsiyetinde İslami şahsiyetin oluşturulması, onların İslam akidesi temelinde kitleleştirilmesi ve onların, Allah’ın şu kavline icabet ederek üç yıl sonra Beyt-i Haram'da, Arapların daha önce hiç görmediği bir düzenle iki saf halinde ortaya çıkması: فَاصْدَعْ بِمَا تُؤْمَرُ وَأَعْرِضْ عَنِ الْمُشْرِكِينَArtık emrolunduğun şeyi kafalarını çatlatırcasına anlat ve müşriklerden yüz çevir.” [Hicr 94]

2- Toplumla kaynaşma merhalesi ki bu da fikri çatışma ve siyasi mücadeleye girerek olmuştur. Nitekim bu merhalede, Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem ve sahabeler (Allah onların hepsinden razı olsun), yalanlanma, işkence, alay, karşı propaganda, öldürme ve kuşatma gibi çok şiddetli imtihanlara ve birçok musibetlere maruz kalmıştır. Dolayısıyla sabır, sebat, doğru yol, davaya bağlılık ve fedakârlık, Müslümanların öne çıkan tutumları olmuştur.

3- Nusret ve güç talep etme merhalesi; zira Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, Ebu Bekir Sıddık ve Ali bin Ebi Talib ile birlikte kabileleri ziyaret ediyor, onlardan kendisine iman etmelerini ve Allah'ın dinini ikame etmek için kendisine nusret vermelerini talep ediyordu; nitekim onlardan bazıları onu şiddetli bir şekilde reddederken, bazıları ise iktidar ve nüfuz konusundaki hırsını ortaya koyuyordu. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara şöyle cevap vermişti: لْأَمْرُ إِلَى اللهِ يَضَعُهُ حَيْثُ يَشَاءُYönetim işi Allah’a ait olup onu dilediğine verir.” Nitekim bunu, Allah ona Evs ve Hazrec'i ihsan edinceye, onlar da ona iman edip birinci ve ikinci biatında ona biat edinceye kadar yapmıştı.

Savaş ve nusret biatı olarak adlandırılan ikinci Akabe biatından sonra Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ashabına Medine'ye hicret etmelerini emretmişti. Daha sonra arkadaşı Ebu Bekir Sıddık ile birlikte hicret etmiş ve Medine'ye vardıklarında Ensardan beş yüz atlı onu silah ve korumayla karşılamıştı. Nitekim Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Medine'ye geldiği andan itibaren yönetim otoritesini uygulamış, yönetim merkezi ve idaresi olan mescidi inşa etmiş, husumetleri çözmüş, İran, Roma ve Arap krallarına, onları İslam’a davet eden mektuplar göndermiş, seriyyeler ve ordular için sancaklar hazırlamış ve toplumun ilişkilerini düzenleyen bir anayasa niteliğindeki Medine Vesikası’nı hazırlamıştı. Böylece Müslümanların durumu, zayıflık ve zulüm durumundan, egemenlik, güç ve otorite durumuna dönüşmüştü.

Mekke merhalesinde Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ashabının zulme uğradıkları, işkence gördükleri ve öldürüldükleri bir sırada yanlarından geçiyor ve onlara şöyle diyordu: صَبْراً آلَ يَاسِرٍ فَإِنَّ مَوْعِدَكُمُ الْجَنَّةُSabredin ey Yasir ailesi, sizin varacağınız yer cennettir.فَإِنِّي لَا أَمْلِكُ لَكُمْ مِنَ اللهِ شَيْئاًBen Allah'a karşı size hiçbir fayda sağlayamam!” Fakat devlet ve otoritenin kurulmasından sonra Hz. Peygamber'in, Kureyş'in Huzaa kabilesinden müttefiklerine yönelik saldırılarıyla ilgili tutumu, Huzaa'yı öldürmek ve onlarla savaşmak için Beni Bekir ile ittifak yapması ve Amr b. Salim Huzai'nin Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den yardım istemek için gelmesiyle değişmiş ve Sallallahu Aleyhi ve Sellem Huzai’ye şöyle demişti: نُصِرْتَ يَا عَمْرَو بْنَ سَالِمٍEy Amr bin Salim, sana yardım edilecektir.” Dolayısıyla Sallallahu Aleyhi ve Sellem orduyu seferber etmiş, Mekke'yi fethetmiş, Müslümanlara eziyet ve zulüm eden günahkâr varlıkları ortadan kaldırmış, şirk ve küfrü yok etmiş ve bütün Arap Yarımadası Dâru’l İslam haline gelmiş ve böylece büyük bir fetih olmuştu.

Bugün bizler, H. 1447 Muharrem ayının başlamasıyla birlikte hicretin kokularını teneffüs ettiğimiz şu günlerde İslam ümmeti, zayıflık, aşağılanma, hakaret, toplu ve parça halinde katliamlar, yoksulluk, hastalık, namus ve kutsalların ihlal edildiği bir durumda yaşarken Amerika, Batı ve Yahudi varlığının küstahlığı, Müslüman ülkelerin egemenliğine saldırma ve ihlal etme ve sömürgeci ülkelerin ülkemiz üzerinde nüfuz ve hakimiyet için çatışma konusunda büyük bir boyuta ulaşmıştır; zira sömürgeci ülkeler, sadakatlerinin farklılığı nedeniyle tek bir ülkenin bileşenleri arasında çatışmalar alevlendirip savaşlar çıkardılar ve Müslüman ülkelerin durumu da “filin yolundaki tarla kuşu yuvasına” benzemiştir! Zira o küçük tarla kuşu, buğday tarlalarındaki ekinlerin arasında yuvasını yapan neredeyse tek kuştur; nitekim hayvanlar yiyecek aramak için tarlalara yayıldığında, o kuşun yuvalarını ayaklarıyla ezip geçerler; zira zayıf kuşun, yuvasını savunacak bir gücü yoktur ve sadece yardım çağrısı için cıvıldamaktan başka bir şey de yapamaz; ama eğer filler, o kuşun yuvasının olduğu bölgeden geçerse, felaket daha büyük bir hale gelmektedir; zira yuvalar toprağa gömülür ve tarla kuşu, gelecek yıl fillerin yolunun geçtiği yere yeni yuvasını yapmak için bekler!

Batı'nın Hilafetini yıkıp böl ve yönet politikasını gerçekleştirmek için onu zayıf ve karton devletçiklere bölmesinin ardında İslam ümmetinin hali işte budur; hatta Batılılar, nüfuz, hakimiyet ve servetleri çalmak için ülkemizde birbirleriyle çatışır bir hale geldiler; bu da ülke halkının yıkım, tahribat ve göçle sonuçlanan çatışmaya sürüklenmesiyle savaşların alevlenmesine yol açmıştır; tıpkı şu anda Sudan ve diğer Müslüman ülkelerde meydana geldiği gibi.

Bu durumdan kurtulmak, Allah Subhanehu'nun şu emrine, وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللهِ جَمِيعاً وَلَا تَفَرَّقُوا وَاذْكُرُوا نِعْمَتَ اللهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنتُمْ أَعْدَاءً فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُم بِنِعْمَتِهِ إِخْوَاناً وَكُنتُمْ عَلَى شَفَا حُفْرَةٍ مِّنَ النَّارِ فَأَنقَذَكُم مِّنْهَا كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللهُ لَكُمْ آيَاتِهِ لَعلَّكُمْ تَهْتَدُونَHep birlikte Allah’ın ipine (İslâm’a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O’nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.” [Al-i İmran 103] icabet etmekle ve ümmeti birleştirecek ve onu zayıflık ve zilletten, izzet ve yüceliğe taşıyacak olan Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti kurarak İslami hayatı yeniden başlatmakla olur.

İşte Hizb-ut Tahrir, aşağıdaki adımları takip ederek Müslümanları zayıflık halinden güçlü bir hale taşımak için örnek aldığı Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in metodu üzere hareket etmektedir:

1- Kültürlenme merhalesi

2- Toplumla kaynaşma merhalesi

3- İktidarın dizgini teslim alma merhalesi

Nitekim parti, Allah’ın yardımına sevinip inandığı için bu adımları atarak Allah’ın kendisine nusret ehlini göndermesini ve proje ehliyle nusret ehlini birleştirmesini umut etmektedir; böylece Nebi Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hicreti gibi yeni bir olay gerçekleşecek ve Müslüman ülkeleri birleştirecek, Batı'nın nüfuzunu ortadan kaldıracak, uzun süredir eziyet ve saldırılarını sürdürenlerin ellerini koparacak ve Yahudi varlığını ortadan kaldıracak İkinci Hilafet Devleti kurulacaktır; böylece de müjde gerçekleşmiş olup küfür beldelerini fetheden, şehirlerini yıkan ve Allah'ın izniyle Roma'nın ve Batı'nın geri kalan şehit ve başkentlerinin fethi müjdesini gerçekleştiren ve Dâru'l Küfürden Dâru'l İslam'a dönüşen küresel bir devlet olacaktır. وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ بِنَصْرِ اللَّهِO gün müminler de Allah'ın yardımıyla sevineceklerdir.” [Rum 4-5]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Abdullah Hüseyin (Ebu Muhammed Fatih) - Sudan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER