Pazartesi, 26 Cumade’l Ûlâ 1447 | 2025/11/17
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Fransa'daki Müslüman Neslin, EVARS Programından Dolayı Karşılaştığı Zorluklar!

بسم الله الرحمن الرحيم

Fransa'daki Müslüman Neslin, EVARS Programından Dolayı Karşılaştığı Zorluklar!

Fransa'daki tüm eğitim kurumları, 2025-2026 eğitim-öğretim yılından itibaren duygusal yaşam, ilişkiler ve cinsellik konusunda yeni okul eğitim programını uygulamaya başladılar! Nitekim proje, çocuklara ve gençlere erken yaşlardan itibaren İslam mefhumlarına tamamen aykırı olan Batılı mefhumları aşılamak için ciddi ve amansız bir çaba içerdiğinden dolayı Fransa'daki Müslümanların karşılaştığı zorluklar daha da artmış ve çocuklarını korumak ve onları Batı'nın pisliklerinden uzak tutmak konusundaki rolleri daha da zorlaşmıştır.

Program iki aşamalı olacaktır:

İlkokul aşaması: Cinsellik konuları bu aşamada ele alınmayacağından dolayı duygusal ve sosyal yaşamla ilgili eğitimin verilmesi.

Ortaokul ve lise aşaması: Duygusal, sosyal ve cinsel yaşam konusunda eğitimin verilmesi.

Program, eğitim yılları boyunca geliştirilecek üç ana eksene dayanacak. Aşağıdaki hususlara ulaşmak için her yıl için üç tema ayrılmıştır:

1- Kendini tanıma ve bedenle birlikte sakin bir şekilde büyüme.

2- Başkalarıyla tanışmak, saygılı ilişkiler kurmak ve toplumsal refahı sağlamak.

3- Toplumdaki yerini oluşturmak, özgürlüğün ve sorumluluğun tadını çıkarmak ve benzerleri gibi.

Programı derinlemesine inceleyen her bir Müslüman, programın hedeflerinde yatan büyük tehlikeyi fark edecektir; zira anaokulundan itibaren, bedenin özel mülkiyet olduğu, her bir kişinin bedeniyle istediği gibi davranmakta özgür olduğu ve ilişkilerin rıza ve karşılıklı anlaşmaya dayandığı mefhumunun aşılanmasına başlanacaktır... Başka bir deyişle, çocukları Batılı mefhumları benimsemeye sevk etmek ve bu mefhumlar pekiştirilip çocukları etkileyinceye kadar onları bu mefhumlar üzerinden yetiştirmeye çalışacaklardır; elbette burada kastettiğimiz, bedenle, kadın-erkek ilişkisiyle, eşcinselliğin normalleştirilmesi, trans bireylerin kabul görmesi ve tek aile modelinin reddedilmesiyle ilgili mefhumlardır...

Örneğin beden ve kendini tanıma (öz farkındalık) mefhumunu tasvir ederlerken, bedeniniz konusunda istediğiniz ve dilediğiniz gibi davranabilirsiniz mefhumlarını aşılamaya çalışacaklardır; bu da bedenin yalnızca Allah'ın mülkü olduğu şeklindeki İslam'ın mefhumuyla çelişmekte olup Allah Azze ve Celle, kendi nefsimizle ilişkilerimizi ve başkalarıyla olan ilişkilerimizi düzenleyen şerî kurallar koymuştur.

Ayrıca üç yaşından itibaren çocuklara kendilerini ifade etmeyi ve cinsiyetlerini reddedip karşı cinse ait olduklarını hissettiklerinde duygularını ifade etmenin gerekliliğini de öğretmeye çalışacaklarını söylediler!

Aynı zamanda çocuklara, ilişkideki taraflar arasında karşılıklı rıza olduğu sürece, zina veya Lut kavminin yaptığı gibi bir eylem olsa bile sorun olmayacağını pekiştirmek için rıza mefhumu üzerinde çalışacaklarını da söylediler...

Örneğin program hakkında önerilen etkinliklerde okulların birindeki öğretmelerden biri, beş yaşındaki öğrencilerine, kendi vücudunda rahatlık hissetmeyen, etekleri seven ve kendini kız gibi hisseden küçük bir çocuk hakkında bir hikaye anlatmış, sonunda cesaretini toplayarak herkese onun kız olmak istediğini söylemiş ve öğretmen onlara, hikayeyle ilgili bir şarkı ezberlettirerek ve herkesi korkularını ve rahatsızlıklarını ifade etmeye davet ederek daha da ileri gitmiştir!!

Bu örnek ve diğer birçok örnek, Fransa'daki Müslümanların karşı karşıya olduğu tehlikenin ve zorlukların boyutunu yansıtmaktadır; zira Müslümanlar, uçurumdan uçuruma sürükleyen bir toplumun ortasında çocuklarına bu mefhumların yanlışlığını anlamalarını sağlamak için yoğun çaba sarf etmek zorunda kalırken, öte yandan da onlara İslami mefhumları aşılamaya çalışmaktadırlar.

Ortaokul ve lise aşamasını da unutmayalım. Bu aşamada, planlanan temalardaki durum daha kötü ve karmaşık bir hale gelecektir, çünkü gençlerle çok hassas konuları ele alacaklar, eşitlik, insan hakları, pornografi ve eşcinsellik mefhumlarını pekiştirmek için ciddi bir şekilde çalışacaklar ve eşcinsellerle normalleşmeye teşvik edeceklerdir...

Bu aşamanın hedeflerinde geçenlere göre, aşağıdaki hususlar üzerine çalışacaklardır:

  • Cinsellik ve sağlık, üreme, doğum kontrolü ve cinsel yolla bulaşan hastalıkların önlenmesi hakkında bilgi aktarımı.
  • Öğrencilerin aydın ve sorumlu kararlar alabilmelerini sağlamak.
  • Ayrımcılıkla mücadele:Özellikle cinsiyet türü olmak üzere stereotipler (belirli birey türleri veya belli davranış biçimleri hakkında yaygın olarak benimsenen herhangi bir düşüncedir) konusunda bilinçlendirmek ve cinsiyetler arasında eşitlik ve saygıyı teşvik etmek.
  • Cinsel şiddet ve tacizin önlenmesi: rıza, saygı ve haklar mefhumlarının aşılanması.

• Hayali tutumların analizi yoluyla rızayı anlamak ve onu talep edip ifade etmek, reddi kabul etmek ve ona saygı duymak.

  • Eleştirel düşünmeyi geliştirmek ve önyargı ve stereotiplerle mücadele etmek.
  • Kadınlar ve erkekler arasındaki eşitlik konusu hakkında bilinçlendirmek.
  • Hakları bilmek ve taciz ve cinsel şiddetle mücadele etmek.

Daha açık bir ifadeyle, ilkokul ve ortaokullarda cinsiyet ve cinsellik mefhumlarını, zinanın ve Lut kavminin eyleminin mubah olduğunu aşılamaya çalışacaklar, sadece cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı uyarıda bulunacaklar, eşitlik ve haklar mefhumlarını ve eşcinselliği reddetmenin bu yüzyıla yakışmayan geri kalmışlık olduğunu aşılamak için büyük çaba sarf edecekleri gibi bu kritik yaştaki gençlere, erkekler ve kadınlar arasındaki ilişkiyi, hayasız bir üslupla, dahası onları hayvanlar seviyesine indirgeyen bir üslupla sunacaklardır!

Tüm bunlardan dolayı, Fransa'daki Müslümanların bu programın uygulanmasına devam edilmesinin yol açacağı fikri felaketlerin ve çocuklarını korumak ve bu yanlış mefhumların etkisinden uzak tutmak için üstlendikleri hayati rolün farkında olup bilinçli olmaları gerekir! Ayrıca onların, omuzlarındaki sorumluluğun boyutunu ve değerli çocuklarına karşı görevleriyle ilgili olarak Allah'ın huzurunda hesap vereceklerini bilmeleri gerekir. Bu yüzden onları takip etmek, onları yetiştirmek, onlara küçük yaşlardan itibaren saf ve gerçek İslami mefhumları aşılamak, onların zihinlerine hitap etmek ve çocukların duygularını harekete geçirerek Batı'nın yaşam mefhumlarının yozlaşmışlığını ve onların yol açtığı sosyal felaketleri açıklamak için çok büyük çaba sarfetmeleri gerekir.

Ebeveynler bu önemli rolü yerine getirmezlerse, maalesef çocuklarını kayba, başıboş dolaşmaya ve dinlerinden uzaklaşmaya maruz bırakmış olacaklardır; böylece Batı da yeni nesil Müslümanları asimile etme, kimliklerini ortadan kaldırma ve Batı toplumlarına entegre etme hedeflerine ulaşmış olacaktır.

Aman ha çok dikkatli olun ey Fransa'daki ebeveynler; çünkü aile, aile fertlerini koruyan ve tuzak kuranların tuzağını boşa çıkaran ilk ve en güçlü bir kaledir!!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Minnetullah Tahir

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER