Perşembe, 19 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/21
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

(Hizb-ut Tahrir Emiri Celil Âlim Ata İbn Halil Ebu Raşta Tarafından Facebook Sayfası Takipçilerinin “Fıkhî” Sorularına Verilen Cevaplar Silsilesi)

Soru-Cevap

İslam’da Zina Eden Evli Birinin Cezası

Muhammed Amin’e

Soru:

Esselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekâtuh. Evet şeyhimiz ve emirimiz. Size bir soru sormak istiyorum. Umarım cevaplarsınız.

Evli olan birine recm cezası ile ilgili olarak; bu İslam fıkhında had cezası olarak mı tasnif edilmektedir? Çünkü bunu had cezası olarak tasnif etmeyen Şeyh Ebu Zehra gibi alimler de vardır. Hatta bu, tazir cezası olarak tasnif edildiğini belirten Şeyh Mustafa Zarka tarafından da desteklenmektedir. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?   

Allah sizi hayırla mükafatlandırsın. Uygun bir zamanda sorumu cevaplayabilir misiniz?

Cevap:

Ve Aleykumselam ve Rahmetullahi ve Berekâtuh.

Siz, zina eden evli birinin cezası, İslam fıkhında kesin mi diye soruyorsunuz? Ayrıca bunun hadlerden olup olmadığını, dahası bu asrın alimlerinin bazılarının söylediği gibi tazir cezalarından mı olduğunu soruyorsunuz?

Bunun cevabı aşağıdaki şekildedir:

1- Zina eden evli birinin cezasının ölünceye kadar taşlanması, akaid bölümüne değil şerî hükümler bölümüne girmektedir. Dolayısıyla diğer şerî hükümler gibi, bunun da alınabilmesi için delilinin kesin olması şart değildir, aksine usulu’l fıkıhta bilindiği üzere zanni galibin olması yeterlidir… Bu nedenle bu cezaya dair delilin kesin olması veya kesin olmaması cezanın alınmasına etki etmez. Aksine önemli olan şeriatta buna dair delilin sabit olmasıdır. Aşağıda belirtildiği gibi şeriatta, zina eden evli birinin cezasının, hiç şüpheye yer bırakmayacak şekilde ölünceye kadar recmedilmek olduğunu gösteren birçok sahih deliller bulunmaktadır.  

2- Bu asırdaki bazı alimlerin, şerî hükümleri delillerinden alma noktasında doğru bir yol izlemedikleri görülmektedir. Çünkü onlar, şerî hüküm hakkında araştırma yaparlarken, çağa ayak durmaya ve Batı medeniyetinin uluslararası hukuk, insan hakları anlaşmaları ve benzerleri adına insanlara empoze ettiği hüküm ve görüşlerden dünyada egemen olanlara uygun görüşlere ulaşmaya hırs göstermektedirler… Bu ise doğru değildir. Çünkü talep edilen Allah’ın hükmü olup herhangi bir hüküm veya dünyaya egemen olan hüküm, kanun, tüzük ve görüşlere uygun olan bir hüküm değildir…Dolayısıyla vacip olan şerî hükmü delillerinden olduğu gibi almak, bunu tatbik ve uygulamanın konusu kılmak ve bütün dünyada buna davet etmek ve bunun propagandasını yapmaktır. Dolayısıyla tüm insanlık için elverişli olan hüküm budur. Çünkü bu hüküm, insanı yaratan ve onların halini bilen yaratıcı Subhanehu katındandır. يَعْلَمُ مَنْ خَلَقَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُHiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.” [Mülk 14] أَلَا لَهُ الْخَلْقُ وَالْأَمْرُ تَبَارَكَ اللَّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ(Bilesiniz ki), yaratmak da emretmek de O’na mahsustur. Alemlerin Rabbi Allah ne yücedir!” [Araf 54] Bu nedenle istinbatlarında çağa ayak uydurmaya ve Batı medeniyetiyle onaylamaya hırs gösteren kimselere itibar edilmemelidir. İster bunu vakıanın baskısı altında yapsınlar isterse Batılı kâfirlere razı etmek için yapsınlar fark etmez…       

3- Zina eden evli birinin ölünceye kadar taşlanması ve evli olmayana yüz değnek vurulması cezası, İslam’da hadler bölümüne giren bir cezadır. Nitekim zina haddinin hükümlerini, Ukubat Nizamı Kitabı’nda detaylı ve yeterli bir şekilde açıkladık. Şimdi size Ukubat Nizamı Kitabı’nın “Zina Haddi” bölümünde geçen bazı kısımları aktaracağım:

[Bazıları, zina eden erkek ve kadının evli veya bekar olmalarına bakılmaksızın ve aralarında herhangi bir fark olmaksızın her ikisine de yüz değnek vurulacağını söylemektedir ve buna delil olarak da şu ayeti göstermektedirler: الزانية والزاني فاجلدوا كل واحد منهما مائة جلدة ولا تأخذكم بهما رأفة في دين اللهZina eden erkek ve kadının her birine yüzer değnek vurun. Allah'ın dini hususunda onlara acımayın.” [Nur 2] Bu ayete istinaden diyorlar ki; kesin ve yakîn olarak bilinen Allah'ın kitabını, içerisine yalan karışma ihtimali olan ahad bir habere dayanarak terk etmek caiz değildir. Zira bu durum kitabın sünnetle neshedilmesine yol açar ki bu, caiz değildir. Diğer taraftan içlerinde sahabe ve tabiinden kimselerin ve onlardan sonraki asırlarda yaşayanların da bulunduğu ilim ehlinin geneli, evli olmayanın yüz değnek ile, evli olanın ise Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in uygulaması gereğince ölünceye kadar recm edileceğini söylemektedirler. Çünkü Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem “Maiz’i recm etmiştir.” Cabir b. Abdullah’dan şöyle rivayet edilmiştir: “Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, bir kadın ile zina eden bir adama sopa vurulmasını emretti. Daha sonra adamın evli olduğu haber verilince, onun taşlanmasını emretti ve adam recm edildi.

الزانية والزاني فاجلدوا كل واحد منهما مائة جلدةZina eden erkek ve kadının her birine yüzer değnek vurun.” ayetini inceleyen kimse, bunun genel bir ifade ile geldiğini görür. Zira ayette yer alan zina eden erkek ve zina eden kadın kelimeleri, genel lafızlardandır. Evli olanı da bekar olanı da kapsamına alır. Sallallahu Aleyhi ve Sellem’den gelen hadis şöyledir: واغد يا أُنيْس إلى امرأة هذا فإن اعترفت فارجمهاEy Üneys! Bunun zina ettiği kadına git, eğer yaptığını itiraf ederse onu recm et.” Yine Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in, evli olup olmadığını sorduktan sonra Maiz’i, diğer sahih hadislerde yer aldığı üzere Ğamidiye’yi recmettirdiği sabittir. Dolayısıyla bu hadisler, genel lafızlarla gelen bu ayette yer alan bu hükmün muhsan olmayanlar (evli olmayan) için olduğu ve evli olanların, bu hükümden istisna edildiği hususunda bu genelliği tahsis etmektedir. Hadisler, Kur’an’ı nesh etmeyip bu genelliği tahsis etmektedirler. Kur’an’ın, sünnetle tahsisi ise caizdir. Genel ifadelerle gelen birçok ayette de bu durum söz konusu olup hadisler ayetleri tahsis etmişlerdir.

Şerî delillerin, yani Kitap ve sünnetin işaret ettiği şerî hükme göre; evli olmayanlara, Allah’ın Kitabı ile amel edilerek yüz değnek sopa cezası, sünnetle amel edilerek de bir yıl sürgün cezası uygulanır. Ancak sürgün cezası şart olmayıp caizdir. İmamın görüşüne bırakılmış bir hükümdür, dilerse hem sopa vurur hem de bir yıl sürgüne gönderir, dilerse yalnızca sopa vurup sürgüne göndermez. Fakat hem sopa cezasını hem de sürgünü ortadan kaldırması caiz değildir. Çünkü evli olmayanın cezası celddir. Muhsan olanın (evli olanın) cezası ise, Allah’ın ayetini tahsis eden Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sünneti ile amel edilerek, ölünceye kadar taşlanmaktır. Evli olan bir kimseye, hem sopa hem de taşlama cezasının bir arada uygulanması caizdir. Önce sopa cezası uygulanır, ardından da recmedilir. Yalnızca recm cezasının uygulanması da caizdir. Fakat sadece sopa cezası ile yetinilmesi caiz değildir; çünkü evli olanın cezası recmedilmektir.

…………..

Evli olan bir kimseye uygulanacak cezalarla ilgili hadisler ise çoktur. Ebu Hüreyre ve Zeyd b. Halid'den: Bedevilerden iki adam Rasulullah (sav)'e geldi ve şöyle dedi: "Ey Allah’ın Rasulü! Allah için hakkımda, Allah'ın kitabı ile hüküm vermeni istiyorum. Birincisinden daha bilgili olan ikinci adam ise şöyle dedi: Evet, aramızda Allah'ın kitabı ile hükmet ve konuşmam için bana izin ver. Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem, ona konuş dedi: Adam dedi ki: Benim oğlum bu adamın yanında işçi idi. Bu adamın karısı ile zina etti ve oğlumun recmedilmesi gerektiğini öğrendim. Bunun üzerine oğlum için bir cariye ve yüz koyun fidye vermek istedim. İlim sahiplerine sorduğum zaman bana, oğluma yüz sopa vurulması ve bir yıl sürgün edilmesi, bu adamın karısının da recmedilmesi gerektiğini söylediler. Bunun üzerine, Allah Rasülü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle dedi: والذي نفسي بيده لأقضين بينكما بكتاب الله، الوليدة والغنم ردّ، وعلى ابنك جلد مائة، وتغريب عام، واغدُ يا أنيس - لرجل من أسلم - إلى امرأة هذا فإن اعترفت فارجمها Canımı elinde bulundurana yemin olsun ki, aranızda Allah'ın kitabı ile hükmedeceğim. Koyunlar ve cariye sana geri verilecek. Oğluna yüz kırbaç vurulması ve bir yıl sürgün edilmesi gerekir. Sonra Eslem'den bir adama: Ey Üneys! Bunun zina ettiği kadına git, eğer yaptığını itiraf ederse, onu recmet.” Üneys, kadına gittiğinde kadın zina ettiğini itiraf etti ve Allah Rasulü’nün emri gereğince, Üneys onu recm etti. Rasul Sallallahu aleyhi ve Sellem evli olanın recmedilmesini ve kırbaç vurulmamasını emretti. Şabi’den: “Ali (ra) kadını recmettiği zaman perşembe günü onu kırbaçladı cuma günü ise recmetti ve şöyle dedi: Allah'ın kitabına göre onu kırbaçladım, Rasülün sünnetine göre de recmettim." Ubade İbn. Samit’ten, Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle dedi: خذوا عني، خذوا عني، قد جعل الله لهن سبيلاً البكر بالبكر جلد مائة ونفي سنة، والثيب بالثيب جلد مائة والرجم(Hükümleri) benden alıp öğreniniz. (Hükümleri) benden alıp öğreniniz. Allah onlar için bir yol belirledi. Bekar bir erkek bekar bir kadınla zina etmişse (her birine) yüzer değnek sopa vurun ve bir sene sürgün cezası vardır.Evli olan, evli olan ile zina ettiği zaman, yüz kırbaç ve recmetme vardır.” Bu hadiste Allah’ın Rasulü (sav) evli olana kırbaç ve recm cezası uygulanacağını söylemektedir. Ali (ra) da evli olanı kırbaçlamış ve recmetmiştir. Cabir İbn. Semure'nin, Rasulullah (sav)'in Maiz b. Malik'i recmettiğini rivayet ettiği hadiste kırbaçlattığı yer almamaktadır. Yine Buhari'nin Süleyman İbn. Büreyde'den rivayet ettiği hadiste Nebi (sav)'in Ğamidiye'den bir kadını recmettiği zikredilirken, kırbaçlattırdığı zikredilmemektedir. Müslim'de yer alan bir rivayet de şöyledir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Cüheyne kabilesinden zina eden bir kadının elbisesini üzerine bağlamalarını sonra da taşlamalarını emretti." Bu hadiste de sopa vurdurduğu rivayet edilmemektedir. Bu rivayetlerin tümü Rasul (sav)'in evli olan kimseyi recmettiğine ancak kırbaçlatmadığına işaret etmektedir. "Evli olan, evli olan ile zina ettiği zaman, yüz kırbaç ve recmetme vardır." Hadisi, recmin vacip, sopa vurmanın ise caiz olup halifenin görüşüne bırakıldığına işaret etmektedir. Tüm hadisler arasında evli olana recm cezasıyla birlikte sopa cezasının da uygulanması hadden sayılmaktadır. Semure hadisine göre Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Maiz’e sopa vurmayıp, yalnızca recmetmekle yetinmesi, Ubade İbn Samit’ten rivayet edilen “Evli olan evli olan ile zina ettiği zaman yüz kırbaç ve recmetme vardır.” hadisini neshedeceği şeklinde bir iddia ileri sürülemez. Böyle bir itiraz ileri sürülemez; çünkü Maiz hadisinin Ubade hadisinden sonra olduğu sabit değildir. Sonra olduğunun sabit olmaması, celdi zikretmeyi terk ederek, iptal edilmesini ve hükmünün de neshini gerektirmez. İki hadisten hangisinin önce, hangisinin sonra olduğunun sabit olmaması nesh durumunu tamamen ortadan kaldırmaktadır. Birinin diğerine tercih edilmesi de mümkün değildir. Recm cezasına ilave olarak yer alan celd cezası, vacip olan bir hüküm değil, caiz bir hükümdür. Öyleyse vacip olan hüküm, recm cezasıdır. Dahası imam hadislerin arasını cem etmede muhayyerdir….] Ukubat Nizamı Kitabı’ndan aktarılanlar bitti.

Sonuç olarak: Zina eden evli birinin cezası ölünceye kadar taşlanmaktır. Zira buna, Sahihayn ve diğer hadis kitaplarında Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sünnetinden sabit olan sahih deliller delalet etmektedir. Dolayısıyla bu ceza, tazir kapsamından değil hadler kapsamına giren bir cezadır. 

Bilen ve hüküm verenlerin en hayırlısı Allah’tır.

Kardeşiniz                                                                                                                         H. 12 Muharrem 1440

Ata İbn Halil Ebu Raşta                                                                                                    M. 11/09/2019

Cevaba, Emir’in (Allah onu korusun) aşağıdaki web sitesinden bağlanabilirsiniz:

http://archive.hizb-ut-tahrir.info/arabic/index.php/HTAmeer/QAsingle/3985/

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER