- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
(Hizb-ut Tahrir Emiri Celil Âlim Ata İbn Halil Ebu Raşta Tarafından Facebook Sayfası Takipçilerinin “Fikrî” Sorularına Verilen Cevaplar Silsilesi)
Soru - Cevap
Hizb-ut Tahrir’in Hilafet Kurulduktan Sonraki Vakıası
Munzir Ebu Ubeyde’ye
Soru:
Esselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekâtuh.
Anayasa Mukaddimesi’nde 21. maddede şöyle geçmektedir: Yöneticileri muhasebe etmek veya ümmet yoluyla yönetime ulaşmak üzere siyasi parti kurmak Müslümanların hakkıdır.
Soru şudur: Yönetime ulaşan partinin, siyasi parti programı olduğunda bunu, mevcut ülkelerdeki partilerin durumunda olduğu gibi mi uygulayacak?
Ayrıca -bizim partimiz gibi- partinin emirinin, partinin liderliği ile Hilafet makamını aynı anda birleştirmesi doğru mudur?
Şayet bu doğruysa parti, Halife olan emirinin liderliğinde Halife’yi nasıl muhasebe edecek?
Emirimiz, Allah sizi mübarek kılsın ve sizin elinizle hayır nasip etsin.
Cevap:
Ve Aleykumselam ve Rahmetullahi ve Berekâtuh.
Bu konuyla ilgili birden fazla cevap yayınladık: 14/08/1967 + 26/12/2014 tarihli soru-cevaplarda yeterli ayrıntı mevcuttur; dolayısıyla oraya müracaat edebilirsiniz…
Ancak özetle, aşağıdaki şekildedir:
1- Hizb-ut Tahrir’in yönetimi teslim alması, dünyadaki mevcut partilerin yönetimi teslim alması gibi değildir; zira yönetime ulaşan, partinin fertleri değil, bizim benimsediğimiz gibi partinin ayrıntılı bir şekilde üzerine dayandığı fikirdir. Dolayısıyla parti (Hizb), fertlerini yönetime ulaştırmak için değil fikrini yönetime ulaştırmak için çalışır…
2- Ancak partinin fikrinin, onu benimseyen, ona göre ve onun için yaşayan kimseler olmadıkça iyi bir şekilde uygulanması imkansızdır; bu yüzden Halife’nin partiden olması gerekir, muavinlerin partiden olması gerekir ve cihad emirinin partinden olması gerekir. Dolayısıyla yönetim cihazından olan bu üç aygıtın, fikrin uygulanmasını gerçekleştirmek ve onun güzel bir şekilde uygulanmasını sağlamak için partiden olması gerekir. Bunun dışındaki yönetim cihazlarına gelince; bunların güç ve yeterliliğe göre partiden olması da caizdir, partinin dışından olması da caizdir…
3- Ayrıca partinin fikrinin yönetime ulaşması, partinin yönetime ulaşması demektir; parti, partinin gençlerini insanların başına musallat olmaktan sakındırır ve bunun için azami itina gösterir. (Ömer İbn Hattab'dan rivayet edildiğine göre, Şura ehlini, yani aralarında Hilafeti oluşturacak altı kişiyi seçtiğinde Ali’nin yanına gelerek ona şunları söyledi: Ey Eba Hasan, şayet ona seni getirirlerse, Beni Haşim’i insanların başına musallat etme. Osman’a gelerek ona da şöyle dedi: Ey Osman, şayet (Hilafet) sana verilirse, Beni Ümeyye’yi insanların başına musallat etmekten sakın.) Halife şayet Hizb-ut Tahrir’den olursa, partinin gençleri onun için, Ali için olan Beni Haşim ve Osman için olan Beni Ümeyye mesabesinde olacaklardır. Yani onları insanların başına musallat etmek doğru değildir…
4- Parti yönetime ulaştığında, partinin yöneticiyi muhasebe etmesine gelince; bunun cevabı şöyledir:
Parti dört çalışma yapar ki bunlar şunlardır: Kültürlenme (mürekkez ve cemaat olarak)… Batıl ve bozuk fikirlere karşı doğru fikirlerin açıklanması bakımından fikri çatışma; bu iki çalışma, muhasebe etme konusundan değildir; aksine partinin kültürel ve fikri çalışmasıdır; dolayısıyla partinin bu iki çalışması, yönetimden öce de sonra da aynı şekilde devam eder ve partinin yönetimi teslim almasından etkilenmezler…
Üçüncü çalışmaya (planların ifşa edilmesine) gelince; bu artık partinin işi değildir; çünkü partinin yönetimdeki varlığı, partinin sömürgecinin planlarını ifşa etme konusunu ortadan kaldırmıştır, bilakis bu, yönetim cihazları tarafından yerine getirilir; yönetimden önce vilayet lecnelerinin yaptığı gibi maslahatları benimseme konusunda yöneticileri muhasebe etmek devam eder.
Nitekim vilayet lecnelerinin, yönetimden önce partinin liderliğini (emir ve ofisini) muhasebe etme yetkisi vardır; işte onun yönetimde olan partinin liderliğini muhasebe etme yetkisi devam eder ancak şeriatın hükümlerine göre ümmetin maslahatlarını benimsemek ve bunları iyi ve hünerli bir şekilde gözetmek için.
Umarım bu kadarı yeterli olmuştur. En iyi bilen ve hüküm veren Allah’tır.
Kardeşiniz Ata İbn Halil Ebu Raşta |
H. 04 Rabiu’l Evvel 1445 M. 19/09/2023 |
Cevaba, Emir’in (Allah onu korusun) web sitesinden bağlanabilirsiniz:
https://archive.hizb-ut-tahrir.info/arabic/index.php/HTAmeer/QAsingle/4412/