Salı, 22 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/24
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

İslami Devlette Gümrükler Hakkında Sameh Reyhan Ebu Meyser'e

بسم الله الرحمن الرحيم

Soru:

 

es-Selamu Aleykum

İslam Nizamı kitabında "İslami Devlet, mali kaynaklarını ancak meşru yolla elde eder" denilmektedir. Aynı zamanda "İç ve dış ticareti denetlediği için gümrük alır" ifadesi geçmektedir. Bu, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in لا يدخل الجنة صاحب مكس "Gümrük vergisi sahibi cennete giremez" hadisinden hareketle bugün gümrük tarifesi politikanız ile nasıl uzlaştırılabilir? İç ticaretten kasıt, devlet tarafından İslami Devletin vilayetleri arasındaki ticarete gümrük tarifesi konulması mı?

 

Cevap:

 

Aleykum'us Selam ve Rahmetullahi ve Berakâtuh

- Gümrük vergisi hadisini el-Hâkim, Müstedreki'nde Sahihayn'in şartına göre rivayet etti ve "Bu hadis, rivayet etmemiş ise de Müslim'in şartına göre sahihtir" dedi. Hadisin nassı şöyledir: Ukbe ibn Âmir'den rivayet edildiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: لَا يَدْخُلُ صَاحِبُ مَكْسٍ الْجَنَّةَ "Gümrük vergisi sahibi cennete giremez" Hadis, Devletin Müslüman ve zimmi tebaası ile ilgilidir. Ticaretlerine karşılık bunlardan gümrük vergisi almak caiz değildir. Bunlar, ticaret yapar ama bunlardan bir vergi alınmaz. İster İslami Devletin vilayetleri arasında yani iç ticaret ile ilgili olsun isterse İslami Devlet ile yurtdışı arasında yani dış ticaret ile ilgili olsun fark etmez. İslami Devletin Müslüman ve zimmi tebaasından vergi alınmaz. Bunu Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem Müslüman olup da öşür vermeyen yani ticarete karşılık öşür alınmaz dediği kimselere yönelik yazdığı mektubun içeriği de doğrular.

- İbn Zenceveyh olarak bilinen Ebu Ahmed ibn Humeyd ibn Muhalled ibn Kuteybe ibn Abdullah el-Horasani [ö. 251] el-Emval adlı eserinde "Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Müslüman oldukları zaman Sekif'e bir mektup yazdığını" rivayet etmiştir. Mektupta geçen ifadeler şöyledir: Bize Humeyd, Urve ibn ez-Zubeyr'den anlattığına göre هَذَا كِتَابُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِثَقِيفٍ: ِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ، هَذَا كِتَابٌ مِنْ مُحَمَّدٍ النَّبِيِّ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِثَقِيفٍ... وَلَا يُعْشَرُونَ "Bu, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Sekif'e yazdığı bir mektuptur: Bismillahirrahmanirrahim bu, Nebi ve Rasûlullah olan Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem'den Sekif'e bir mektuptur... Öşür alınmayacaktır..." Yani ticaretlerine karşılık onlardan gümrük alınmayacaktır.

- İbn Şeybe, Tarihu'l Medine adlı kitabında rivayet ettiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ehli zimmet olan Necran Hıristiyanlarına yazdığı mektupta ticaretlerinden gümrük alınmayacağını belirtti. Mektupta şunlar geçmektedir: Bize Ebu Velid, Ebi'l Fetih'ten anlattığına göre أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم صَالَحَ أَهْلَ نَجْرَانَ، وَكَتَبَ لَهُمْ كِتَابًا: بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ، هَذَا كِتَابُ مُحَمَّدٍ النَّبِيِّ رَسُولِ اللَّهِ لِأَهْلِ نَجْرَانَ إِذَا كَانَ حُكْمُهُ عَلَيْهِمْ... وَلَا يُعْشَرُونَ "Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Necran halkı ile anlaşma yaptı ve onlara bir mektup yazdı: Bismillahirrahmanirrahim bu, Nebi ve Rasûlullah olan Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem'den Necran halkına bir mektuptur. Onlara ilişkin hükmü şöyledir... Öşür alınmayacaktır..." Yani ehli zimmetten ticarete karşılık bir gümrük alınmayacaktır. Çünkü Necran Hristiyanları ile ehli zimmet olarak anlaşma yapıldı. Mektupta belirtilen "Onlara ilişkin hükmü şöyledir..." Yani Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in hükmü böyledir ifadesi buna delalet eder.

- Ebu Ubeyd, Emval'de Abdurrahman ibn Ma'kel'den rivayet ettiğine göre Ziyad ibn Hudayr'a من كنتم تعشرون؟ قال: "ما كنا نعشر مسلماً ولا معاهداً. قلت: فمن كنتم تعشرون؟ قال: تجار الحرب كما كانوا يعشروننا إذا أتيناهم "Kimden öşür alıyordunuz?" Diye sordum. "Ne Müslüman ne de muahededen öşür almıyorduk" cevabını verdi. Dedim ki: "Kimden öşür alıyordunuz?" Dedi ki: "Harbi tüccarlardan, onlara gittiğimiz zaman bizden öşür alıyorlardı." Öşür: Dar'ul Harpten Dar'ul İslam'a giren mallara karşılık alınan şeye öşür denir.

Bu nedenle ister Müslüman isterse zimmi olsun İslami uyruk taşıyan tacirden gümrük vergisi alınmaz.

Hükmi harbilere gelince, Devletleri tarafından bizim tüccarımızdan alınan gümrük vergisine karşılık onların ticaretlerinden gümrük vergisi alınır. Nitekim Ebu Ubeyd'in Emval kitabında şöyle geçmişti: Dedim ki: "Kimden öşür alıyordunuz?" Dedi ki: Harbi tüccarlardan, onlara gittiğimiz zaman bizden öşür alıyorlardı." Aynı şekilde İbn Kudame'nin Muğni kitabında şöyle geçmektedir: Ebu Miclez Lahik ibn Humeyd'den rivayet edildiğine göre كيف نأخذ من أهل الحرب إذا قدموا علينا؟ قال: كيف يأخذون منكم إذا دخلتم إليهم؟ قالوا العشر. قال: فكذلك خذوا منهم "Ömer'e "Bize geldiklerinde Harp ehlinden nasıl alacağız? Diye sordular. O da "Siz onlara gittiğiniz zaman sizden nasıl alıyorlar? Diye sordu. Onlar da "Öşür" dediler. Öyleyse "Sizde onlardan öyle alın" dedi."

Özetle

  • İster Müslüman isterse zimmi tacir olsun İslami Devletin tüccarlarından gümrük vergisi alınmaz.
  • Antlaşmada belirlenen şartlara uygun olarak anlaşmalı [Muahede] tacirden gümrük alınır.
  • Hükmi harbi devletlerin tüccarlarından, bu devletler bizim tüccarımızdan aldıkları için alınır.
  • Fiili savaş içinde olduğumuz fiili harbi devletlere gelince, tüccarları beldelerimize asla giremezler. Çünkü onlarla ilişki fiili savaş ilişkisidir.

 

Kardeşiniz Ata İbn Halil Ebu Raşta

 

 

Facebook sayfasının linki:

 

https://www.facebook.com/photo.php?fbid=220629058105179

 

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER