Cuma, 20 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Soru Cevap

Muhammed bin Selmanın İngiltere, Amerika ve Fransa Ziyareti

Soru:

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Fransa ziyaretini tamamladı. Ziyaret, 09 Nisan 2018 Pazartesi günü başladı, 10 Nisan 2018 gününe kadar devam etti... Daha önce Muhammed bin Selman, 07 Mart 2018de İngiltereye üç günlük bir ziyaret gerçekleştirmişti. 20 Mart 2018den 08 Nisan 2018 gününe kadar da Amerikayı ziyaret etti... Ziyaretler sırasında devlet başkanları gibi ağırlandı. Peki, bu ziyaretlerin arka planında neler oldu? Ziyaretlerin çıkarları farklı kesimlere dönük olması oldukça ilginç, pekâlâ ortak paydaları ne? Lütfen açıklar mısınız? Allah mükâfatınızı artırsın.

Cevap:

Muhammed bin Selman’ın ABD ziyareti, kasıtlı bir ziyarettir. İngiltere ziyareti, gönül alma ziyaretidir, çünkü Suudi Arabistan’da İngiliz ajanlarına yönelik etkili bir tasfiye operasyonu yürüttü... Fransa ziyareti ise, Amerika ve Avrupa’da büyük ülkeleri ziyaret ederek kendisine şöhret ortamı yaratmak için geçerken uğradım türünde bir ziyarettir.

Birincisi: Muhammed bin Selmanın İngiltere Ziyareti:

Muhammed bin Selman’ın İngiltere ziyareti, 07 Mart 2018’den 10 Mart 2018’e kadar sürdü. Başlangıçta da belirttiğimiz gibi ziyaret, İngiltere’nin gönlünü alma ziyaretidir. Çünkü Muhammed bin Selman, İngilizlerin Suudi Kraliyet ailesi içerisinde derin ve güçlü köklere sahip olduklarını biliyor. İngilizler, Selman için problem yaratabilirler... O nedenle az da olsa belli ölçüde bazı ekonomik rüşvetler vererek ortamı yatıştırmak için İngiltere’ye bir ziyaret gerçekleştirdi...

Yapılan ortak açıklama, bazı ekonomik rüşvetler dışında ziyaretin sıradan bir ziyaret olduğunu, muğlak genel sözcükler kullanılarak mutat anlaşmalar imzalandığını gösterir. Örneğin ortak açıklamada şöyle geçmektedir:

A- Rutin ortak açıklamada alışılagelmiş bazı genel konular:

- İngiltere, Suudi 2030 Vizyonu ve Krallığın Ekonomik ve Sosyal Reform Programı’na verdiği güçlü desteğin altını çizdi... Çarşamba günü Prens Muhammed bin Selman ve İngiltere Başbakanı Theresa May, düzenli yıllık diyalog için ana mekanizma olarak Stratejik Ortaklık Konseyi’nin kurulduğunu açıkladı... Suudi Arabistan, anaokulu, ilk ve orta öğretimden yükseköğretim ve mesleki eğitim becerilerindeki mükemmeliyete kadar İngiltere’nin eğitim sektöründeki deneyim ve tecrübesini takdirle karşılar... Suudi Arabistan, İngiltere’nin sağlık sektöründeki deneyiminin farkındadır... İngiltere, Aramco’nun Suudi Arabistan’ın ekonomik reform planının bir parçası olarak başarılı bir şekilde dâhil edilmesinin önemini belirterek övgüde bulundu... Suudi Arabistan, önemli bir küresel finans merkezi olan Londra’nın bu pozisyonunu destekler... Londra Menkul Kıymetler Borsası ile Suudi Menkul Kıymetler Borsası, borsaların gelişimine yardımcı olacak kapasite geliştirme ve eğitim önlemleri programı konusunda “alışverişte” bulunmak üzere anlaşmaya vardı... Suudi Arabistan ve İngiltere, savunma ve güvenlik ilişkisinin öneminin yanı sıra bunun güvenlik ve bölgesel istikrarın sağlanmasında oynadığı role vurgu yaptılar... İki ülke, teröristler ve radikallerin savunmasız grupları etkilemek için izlediği yolları anlama ve bilgi alışverişinde bulunma yoluyla terörizm ve radikalizmle mücadele çabalarına yoğunlaşma kararlılıklarını dile getirdiler... İki hükümet, aralarındaki işbirliği ve ortaklığı derinleştirmek için bir dizi mutabakat zaptı imzaladı... Ayrıca iki ülke arasında 48 adet Eurofighter Typhoon model savaş uçağı satın alımı için ön anlaşma imzalandı... İki ülke, İran’ın diğer devletlerin iç işlerine müdahale etmemesi ve iyi komşuluk ilişkilerinde bulunması gerektiğini belirtti...

B- Sorunların ayrıntılı çözümü üzerinde durmayan ya da sınırlandırılmamış genel olarak geçen bazı politik ve güvenlik konuları:

- İki ülke, KİK barış girişimi, ulusal diyalog sonuçları ve Yemen’in güvenliğini ve toprak bütünlüğünü güvence altına alan Güvenlik Konseyi’nin 2216 sayılı kararı doğrultusunda Yemen krizine siyasi çözüm bulmanın önemine vurgu yaptı. Taraflar, BM Yemen Özel Temsilcisi olarak yeni atanan Martin Griffiths’e verdikleri güçlü desteği ifade ettiler... Taraflar, insani yardımın engelsiz bir şekilde ulaşmasına izin vermesi için uluslararası toplumun Husi milisler üzerinde baskı kurmasının önemi konusunda mutabakata vardılar... İngiltere, Arap koalisyonu saldırılarını uluslararası insancıl hukuka uygun olarak yürütme konusunda Suudi Arabistan’ın kararlılığını memnuniyetle karşıladı... İki ülke, Arap barış girişimi ve ilgili BM kararları uyarınca iki devletli çözüme olan bağlılıklarını yinelediler.

C- Prens Selman’ın İngilizlerin adamlarına karşı yürütmüş olduğu operasyon nedeniyle gönül alma amaçlı bazı ekonomik konular:

- Suudi Arabistan ve İngiltere, 2030 vizyonunun gerçekleştirilmesini desteklemek için uzun vadeli ortaklık kurma konusundaki ortak arzusunu dile getirdi. Ortaklık, Kamu Varlık Fonu ve ikili ticaret yoluyla Suudi Arabistan ile İngiltere arasındaki yatırım ve fırsat olanaklarının değerlendirilmesi dâhil bir dizi alanı kapsıyor... 10 yıl boyunca bu fırsatların 100 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Kamu Varlık Fonu, 30 milyar dolara kadar varan doğrudan yatırımlar yapmayı hedefliyor.

- İngiltere ve Suudi Arabistan, ziyaret sırasında imzalanan çok sayıda önemli iş anlaşmalarını memnuniyetle karşıladı. 2 milyar doları aşması beklenen iş anlaşmaları, Suudi Arabistan ve İngiltere’nin gelişimine katkı sağlayacak ve yeni istihdamlar yaratacaktır.

Tüm bunlardan açığa çıkmaktadır ki Muhammed bin Selman’ın İngiltere ziyaretinin amacı, gönül alma ve yatıştırmadır. Belli oranda etkili bazı ekonomik vaatler dışında ziyarette yapılan açıklamaların çoğu klasik genel ifadelerdir.

İkincisi: Muhammed bin Selmanın Amerika Ziyareti:

Prens Selman’ın Amerika ziyaretini gözlemleyenler, Amerika’nın Selman’ı itaatkâr bir köle kalıbına sokmak istediğini görür... Amerika, Prens Selman’ın yüzüne karşı hakaretler yağdırıyor, o ise sadece gülümsüyor. Amerika, şantaj yapıyor, o ise sadece teslim bayrağını çekiyor. Şöyle ki:

1- 23 Ocak 2015’te kardeşi Abdullah’ın ölümünün ardından kral koltuğuna oturan Selman, hem kendisi hem de kendisinden sonra gelecek olanların koltuğunu sağlamlaştırmak için hızlı adımlar attı. İngiliz yanlısı kardeşi Mukrin bin Abdülaziz’i veliahtlıktan azledip oğlu Muhammed bin Selman’ı veliaht olarak atadı ve yetkilerini güçlendirmek için pek çok yetkisini oğluna devretti. Muhammed bin Selman’ın rakibini ya da İngiliz yanlısı kraliyet ailesi üyelerinden birçoğunu izole edip azletti. Amerika’ya olan güçlü sadakatini gösterdi... Kral Selman, ikinci bir adım daha attı. Prens Selman ve yeteneklerini Amerikalılara belgelemek, yakından tanımalarına olanak sağlamak, ABD’ye olan sadakat ve ihlasının boyutunu göstermek için Prens Selman’ı Trump’ın resmen Amerikan Başkanı olmasından sonra 15 Mart 2017’de Washington’a gönderdi. Trump, Prens Selman’ı yardımcısı Pence ve ulusal güvenlik danışmaları huzurunda Beyaz Saray’da en üst düzeyde ağırladı. Prens Selman’ı desteklediğini açıkladı... Kral Selman, 4 Kasım 2017 günü yeni bir daha adım attı. Prens Selman’ın yetkilerini güçlendirmek amacıyla İngiliz ajanlarının kanatlarını budadı. Onları Prens Selman’ın hegemonyasına boyun eğdirdi, aşağıladı, hesaplarını dondurmakla tehdit etti. Yüzlerce prens, bakan, üst düzey yetkili ve işadamını yolsuzlukla mücadele bahanesiyle gözaltına aldı. Bunlardan 100 milyar dolar topladığını açıkladı. Amerika’ya olan sadakatini güçlendirmek, bağlarını pekiştirmek, fiiliyatta kral olarak atanmanın son hazırlıklarını yapmak için sondan bir önceki adım olarak da Washington’a ikinci bir ziyaret gerçekleştirdi. Yakında kral olması bekleniyor... Yabancı ülkeler ziyaretine başlayan Prens Selman, bu ziyaretlerde krallar gibi ağırlandı. Nitekim 04 Mart 2018 günü Mısır, 07 Mart 2018 günü de İngiltere ziyareti sırasında İngiliz kraliçesi tarafından kabul edildi... 3 haftalık Amerika ziyareti ve ağırlanışı bunu teyit eder. Hatta Trump, bu konuya dikkat çekti. Suudi Veliaht Prens’e seslenen Trump, Son Beyaz Saray ziyaretinizden bu yana çok önemli gelişmeler yaşandı. O zaman Veliaht Prenstiniz, şu anda onun ötesindesiniz.ifadelerini kullandı. [21.03.2018 Sputnik]

2- Prens Selman, Washington’a iner inmez 20 Mart 2018 günü ABD Başkanı Trump ile görüştü. Trump, Muhammed bin Selman’ı karşılaması sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan Veliaht Prensini karşılamak büyük bir onur. Aramızda güçlü bir dostluk ve ilişki var... Geçen mayıs Suudi Arabistan ziyaretim sırasında sizinle görüştük. Bu ziyarette Suudi Arabistan bize 400 milyar dolar vaat etti. Büyük olasılıkla bu ilişki, önemli yatırımlarla daha da güçlenecek... Suudi Arabistan çok zengin bir ülke, umarız bu zenginliği bir kısmını istihdam sağlayarak ve dünyanın en mükemmel askeri teçhizatımızdan satın alarak bizimle paylaşırlardedi. Muhammed Bin Selman da Biz, Ortadoğuda Amerikanın en eski müttefikiyiz ve 80 yıldan fazla süredir büyük çıkarlar, politik, ekonomik, güvenlikte beraberiz, ilişkinin temeli gerçekten büyük ve derin... Ve bildiğiniz gibi Sayın Başkan, başkan olduğunuz ilk günden itibaren önümüzdeki dört yıl içinde 200 milyar dolarlık işbirliği planladık, ancak 400 milyar ile devam ediyor” şeklinde konuştu. [20.3.2018 CNN] Amerika, Suudi Arabistan’a şantaj yapmakta, emanete ihanet eden, ümmeti kandıran yöneticiler eliyle Müslümanların zenginliğini yağmalamaktadır... Trump ve Amerikalılar, kâfirlerle dost ve müttefik olduğunu açıklayan, Orta Doğu’da Amerikalıların nüfuzunu korumak için onların uşaklığını yapan, ekonomik finans sağlayan ve savunma harcamalarını karşılayan Suudi hanedanı aracılığıyla Müslümanların parasını hortumlamakla ilgileniyorlar.

3- Trump, Muhammed bin Selman’ın önünde basın mensuplarına üzerinde Suudi Arabistan’ın Amerika’dan satın alacağı ve yakında teslim edilecek silahların olduğu kartondan bir pano gösterdi. İmzalanan milyarlarca dolarlık anlaşmayı ve teslim edilecek silahların türünü tek tek sayan Trump, Bu tutar sizin için kırıntıdırdedi. Trump, Silah üretimlerinden dolayı ABDde ilave 40 bin istihdam yaratılacağınısöyledi. [21.03.2018 Sputnik] Trump’ın bir tek tabloya ip takıp Muhammed bin Selman’ın boynuna asmadığı kaldı. Sanki sana verdiğimiz destek, verdiğin para, yeryüzünü mubah sayman ve itirazsız emrettiğimiz her şeyi yapman oranındadır mesajını vermek istedi. Trump’ın bu hareketi, Muhammed bin Selman’a bir hakarettir. Prens Selman, bu hakarete aptal gibi gülümseyerek karşılık verse de Trump, pervasızca ve saygısızca davranışını sürdürdü.

4- Amerika ziyareti sırasında Muhammed bin Selman, Trump yönetiminden üst düzey yetkililerle ve diğer önemli sektörün yöneticileriyle görüştü:

A- ABD Savunma Bakanı Jim Mattis ve ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford ile görüşen Muhammed Bin Selman, görüşmede bu ikisine Amerika’ya olan sadakatini bildirdi. Selman, “Bugün karşılaştığımız meydan okumalar, iki ülkenin karşı karşıya kaldığı ilk meydan okuma değil. Bugün gerek Orta Doğu gerekse dünyada, İran ve terör örgütlerinin ciddi bir meydan okuması ile karşı karşıyayız.” ifadelerini kullandı. [24.03.2018 El Viam] ABD Savunma Bakanı Mattis de Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a Yemendeki iç savaş için barışçıl bir şekilde çözüm arayışları konusunda acil çabaları tekrar harekete geçirmeliyiz. Bu konuda sizi (Suudi Arabistanı) destekliyoruz.Biz de bu savaşı bitireceğiz önemli olan bu. Bunu, Yemen halkına ve yarımadadaki ülkelerin güvenliği için olumlu olacak koşullarda bitireceğiz.” dedi. [22.03.2018 Reuters] Amerika, Yemen meselesinde henüz nihai hedefine ulaşmış değil. Amerikan hedeflerini gerçekleştirme misyonunu üstlenen Suudi Arabistan, hâlâ çıkmazda ve bu açmazdan kurtulmuş değil. Bu sorunu bitirmek ve Suudi Arabistan’ı sağ salim bu sorundan çıkarmak, Muhammed bin Selman’ın koltuğunu sağlamlaştıracaktır...

B- Muhammed bin Selman, bir dizi Amerikan medyasına mülakat verdi. Gazetelere verdiği mülakatında Amerika’ya olan güçlü bağlılığını ifade eden açıklamalar yaptı:

- Muhammed bin Selman, 31 Mart 2018 tarihinde Timedergisine bir röportaj verdi. Selman, Amerikalı askerlerin Suriyede uzun vadeli olmasa bile en azından orta vadede kalması gerektiğine inanıyoruz... Amerikalı askerler, Suriyede İranı durdurma noktasındaki son duraktır, ancak bu yolla İranın bölgedeki etkisinin artması engellenebilir. Suriyedeki ABD gücü, Washingtonın bu ülkenin geleceğinde söz hakkına sahip olmasına da imkân verecektir... Beşşar Esed kalıyor. Ancak Esedin çıkarlarının, İranlıların bu ülkede her istediklerini yapması ile örtüştüğünü sanmıyorum.diye konuştu. ABD Başkanı Trump ise 03 Nisan 2018 günü yaptığı şu açıklamayla Prens Selman’a yanıt verdi: Askerlerimizi eve geri getirmek istiyorum, bu ulusu yeniden kurmak istiyorum. Öncelikli görevimiz IŞİDden kurtulmak. Bu görevi neredeyse tamamladık. Yakında bir karar verilecek.” Trump, ABD askerlerinin Suriye’de kalması durumunda masrafların bölgesel müttefikler tarafından ödenmesi gerektiğini söyledi. Suudi Arabistan’ın masrafları ödeyebileceğini belirten Trump, Suudi Arabistan kararımızla yakından ilgileniyor. Onlara şöyle dedim; Suriyede kalmamızı istiyorsanız, belki de faturasını siz ödemelisiniz.[03.04.2018 AFP] Böylece Trump, Orta Doğu’da Amerikan nüfuzunu koruma sevdalısındaki Suudi rejimine karşı şantaj politikasını sürdürdü.

- Muhammed bin Selman, 02 Nisan 2018 günü The Atlanticdergisine konuştu. Veliaht Prens, İsraillilerinatalarından kalma yurtlarında bir ulus devlet çatısı altında yaşama hakları olduğuna inanıyor musunuzsorusunu şöyle cevapladı: “Nerede olursa olsun tüm halkların barış içinde kendi ülkesinde yaşama hakkı olduğuna inandığını belirterek, Filistinlilerin ve İsraillilerinkendi topraklarına sahip olma hakları olduğuna inanıyorum...[03.04.2018 El Viam]

Muhammed bin Selman, mübarek topraklara, İsra ve Miraç topraklarına bile yaptığı ihaneti gizlemedi...

- Eğlence için büyük bir bütçe ayırdı. Suudi Arabistan’da Genel Eğlence Otoritesi Başkanı Ahmed bin Akil El Hatip, Önümüzdeki on yıl içinde eğlence endüstrisine 240 milyar riyal (64 milyar dolar) yatırım yapacaklarını açıkladı. Ülkenin ilk opera binasının inşaatına da başkent Riyadda başlandığını” belirtti. [22.02.2018 El Arabiya]

- Washington ziyaretinin dördüncü günü üst düzey yetkililerle yaptığı görüşme sonrası 24 Mart 2018 tarihinde Washington Post gazetesine konuşan Muhammed bin Selman, “Yemen savaşı, Orta Doğu barış süreci, İran, iç reform, insan hakları, projeler ve nükleer istek gibi konularda değerlendirmelerde bulundu... Selman, Ziyaretin asıl amacının, yatırımcıları çekmek ve Suudi Arabistan için teknolojik ve eğitim yardımı almak olduğunukaydetti. Gazeteye kadınlara verilen haklar ile ilgili olarak da konuştu... Bu, bölgenin tüm dosyalarının önüne serildiği ve onunla tartışıldığı anlamına gelir. Ki nasıl uygulanacağı hakkında bilgi sahibi olsun, desteklemek ve Amerikalılar ile birlikte uygulamak için hemen harekete geçsin. Çünkü Trump’ın Yemen krizi dışında Ortadoğu ve Filistin sorununun çözümü konusunda bir planı var. Öyle ki Trump, 06 Aralık 2017 günü Kudüs’ü Yahudi varlığının başkenti olarak tanıdıktan sonra önümüzdeki aylarda planını açıklayacağını duyurmuştu. Yahudi varlığı yerine İran’ın düşman olarak kabul edilmesi meselesi de ele alındı. Bu bağlamda Yahudi varlığı ile barış yapılacak. Ayrıca ülkenin sekülerleşmesi, Batı uygarlığı ve değerlerinin yayılması, Amerikalı yatırımcılara ülkenin ekonomik kontrolünü ele geçirme fırsatı sunulması gibi Amerika’nın istediği değişikliklerin yapılması için Suudi Arabistan’ın iç politikası da konuşuldu.

29 Mart 2018 günü Arabi 21 sitesinin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın 36 sayfalık belgesini gördüğünü belirten İndependent gazetesinden aktardığına göre, “Amerika’nın politika, iş, petrol, eğlence ve teknoloji dünyası, 32 yaşındaki son derece güçlü Muhammed bin Selman’la tanışmak için sıraya girdi. Öyle görünüyor ki Veliaht Prens’in Amerika gezisi, Amerikan halkıyla ilişki kurmayı amaçlıyor... Geçen hafta Muhammed bin Selman, CBS 60 Minutes programına bir mülakat verdi. Bu, ABD’li bir televizyonun on yıldan fazla bir süredir Suudi bir liderle yaptığı ilk röportaj. Selman, dini polisin yetkilerini sınırlamak ve kadınların araba sürmesine izin vermek gibi ekonomik ve sosyal reformu yapan cesur ve genç bir reformcu olarak şöhretini perçinlemek için bu fırsatı iyi değerlendirdi...” Gazeteye göre, (27 Mart 2018) Salı günü Muhammed bin Selman, eski ulusal güvenlik danışması Henry Kissinger, eski başkan Bill Clinton ve başkan adayı Hillary Clinton ile bir araya geldi. Ayrıca Obama, John Kerry ve David Petraeus gibi geçmiş armatürler ile de bir görüşme yapacak...”

- Muhammed bin Selman, Fransa’ya doğru yola çıkmadan daha Amerika’da iken itaat ve sadakatini bildirmek için Trump Amerika’sına sadakat dolu bir mesaj yolladı. Selman, “Sayın ekselansları, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, selam olsun size. Dost ülkenizi terk ederken ben ve beraberimdeki heyete gösterdiğiniz misafirperverlik ve konukseverliğinizden ötürü size minnettarım. Bu vesileyle iki ülke arasında ve her alanlarda daha fazla gelişmeye tanıklık eden tarihi ve stratejik ilişkiye bir kez daha saygı duyuyorum. Ayrıca ziyaret sırasında yaptığım görüşmelerin, bu ilişkinin derinleşmesine, sağlamlaşmasına ve karşılıklı işbirliği bağlarının güçlenmesine katkıda bulunacağını belirtmek isterim... Sağlıcakla ve mutlu kalın, Amerikan halkı da refah ve müreffeh bir hayat sürsün. dedi.

Dönüp ve başlangıçta söylediklerimizi yineleyerek bu ziyareti sonlandırıyoruz. Prens Selmanın Amerika ziyaretini gözlemleyenler, Amerikanın Selmanı itaatkâr bir köle kalıbına sokmak istediğini görür... Amerika, Prens Selman’ın yüzüne karşı hakaretler yağdırıyor, o ise sadece gülümsüyor. Amerika, şantaj yapıyor, o ise sadece teslim bayrağını çekiyor.”

Üçüncüsü: Muhammed bin Selmanın Fransa Ziyareti:

1- Veliaht Prens Selman’ın Fransa ziyareti, İngiltere, Amerika ve Avrupa Birliği (Fransa) gibi Batı ülkelerini ziyareti sırasında kendisine şöhret ortamı yaratmak için geçerken uğradım türünde bir ziyarettir... Önemsizliği nedeniyle bu ziyaret, uluslararası ziyaretlerde bile uygulanagelen diplomatik teamülden yoksundur. Örneğin “Öte yandan Fransa başbakanlık ofisinden bir yetkili, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Pazartesi günkü teknoloji girişimlerinin Paris’teki bir mega-kampüs turunu iptal ettiğini söyledi. Bu ziyaret, Fransa ile Suudi Arabistan arasındaki teknolojik bağın derinleşmesine ışık tutacak bir ziyaretti. La Tribune gazetesi, özellikle geçen hafta Silikon Vadisi’nde teknoloji devleri ile bir araya gelen Prens Muhammed’in İstasyon F ziyaretini iptal etmesi, büyük olasılıkla Macron’u hayal kırıklığına uğratacağını söyledi. Muhammed bin Selman, bu kompleksi ziyaret etmek için Macron’un öfkesini çekecek bir şart koşmuştu... 09 Nisan 2018 tarihinde Arap Dünyası sitesinin (© REUTERS / POOL)’dan aktardığına göre, La Tribune gazetesi, Fransız şirketlerin Suudi Arabistan ile yaptığı ticari sözleşmelerden yararlanması için Suudi Veliaht Prensi Selman tarafından belirlenen şartın, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u kızdırdığını açıkladı. Gazeteye göre, Prens Selman, Macron’a Amerikan şirketleri gibi Fransız şirketlerinin de İran’la ticaret yapmamaları koşuluyla Suudi Arabistan ile yapılan sözleşmelerden yararlanabileceğini söyledi. Gazete, koşulan bu şartın Macron’un öfkesini kışkırttığını belirtti...”

2- Kaldı ki “çaka atılan” stratejik ortaklık sözleşmesi, imzalanmadı, sekiz ay sonrasına, 2018 yılın sonuna ertelendi. Malum, uluslararası politikalarda hızlı değişiklikler olur. Bu nedenle sözleşme veya anlaşma imzalamak için verilen sözler, çoğu zaman yerine getirilmez, özellikle de uzun vadeli olanlar. Fransa cumhurbaşkanlığına yakın kaynaklar, basın mensuplarına Macron ve Muhammed bin Selman’ın iki ülke arasında stratejik bir belge üzerinde çalışma yürütecekleri, hazırlık aşamasındaki ve yıl sonuna kadar bitirilmesi planlanan bu belgenin çok sayıda ticari ve kültürel anlaşma içerdiğini belirttiler. [10.04.2018 El Beyan] 09 Nisan 2018 Pazartesi günkü El Arabiya sitesi “Cumhurbaşkanı ile Prensin stratejik bir belge üzerinde çalışma yürüteceklerini, hazırlık aşamasında olan ve yıl sonundan önce bitirilmesi planlanan bu belgenin imzaya dökülmesi için Macron’un Suudi Arabistan’a gideceğini ifade etti.” Aynı haberi 09 Nisan 2018’de France 24 sitesi de verdi.

3- Dahası, büyük hayaller içerisinde Fransa Cumhurbaşkanı, anlaşmaların geçerli olabilmesi için müzakere ve istişareye açık protokoller kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Fransa cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Özellikle dijital ve yenilenebilir enerji alanlarında gelecek için yatırımları baz alan yeni işbirliği umut ediyoruz.denildi. [05.04.2018 AFP]

“Prens Muhammed bin Selman, Fransa ziyaretini turizm gibi çeşitli alanlarda imzalanan yaklaşık 12 protokol anlaşması ile taçlandırması bekleniyor. Paris, ülkenin kuzeybatısında bulunan ve UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan El Hicr (Medain Salih) bölgesinin ışıklandırılmasının yanı sıra sağlık, enerji, ulaşım gibi diğer alanlarda da Riyad ile işbirliği yapacak.” [08.04.2018 AFP]

4- Ayrıca ziyarette kayda değer ekonomik tek bir anlaşma bile imzalanmadı. İki gün süren bu ziyaret, özellikle Elysee Sarayı için sıkıntı yarattı. Suudi Prensin üç hafta süren ABD ziyareti sonrası Fransa’ya yaptığı kısa süreli ziyaret ile ilgili bir soruya Macron, Elysee Sarayı, Fransanın Suudi Veliaht Prensin ilk yurtdışı ziyaretleri kapsamına alınmasını memnuniyetle karşıladı...açıklamasında bulundu. [05.04.2018 AFP, France 24] İmzalanmayan sözleşmeler, Elysee Sarayı’na sıkıntı yarattı: “Öte yandan Fransız bir diplomat kaynak, France 24 sitesine verdiği demeçte, “Geçmişte olduğu gibi Fransa, Suudi Arabistan ile ticari anlaşmalar imzalamanın peşinde koşmuyor. Daha çok uzun vadeli ekonomik ve teknolojik gelişmeye dayalı vizyoner ortaklık kurmak için çalışıyor.dedi. [08.04.2018 AFP]

5- Bütün buna rağmen, ziyarete hakkını vermek için diyoruz ki, bir opera binası yapmak ve bir ulusal orkestra kurmak gibi Muhammed bin Selman’ın hevasına uygun bazı anlaşmalar da imzalandı. Hem de nereye? Haremeyn’i Şerifeyn topraklarına! Kültür Bakanı Françoise Nyssen, Fransa’nın Suudi Arabistan’ın Cidde kentine bir opera binası yapılması ve bir ulusal orkestra kurulması için devreye gireceğini belirtti. Suudi Arabistanlı mevkidaşı Kültür ve Enformasyon Bakanı Avad El Avad ile yaptığı görüşmenin ardından basın toplantısı düzenleyen Fransa Kültür Bakanı Nyssen, Suudi Arabistana ulusal orkestrası ve operasını kurmalarına yardım etmek için bugün Paris Operası ile bir anlaşma imzalandıdedi. 09 Nisan 2018’de Arap Dünyası sitesinin (© REUTERS/ POOL)’dan aktardığına göre, “Resmi ziyareti öncesi Pazar günü özel bir ziyaret gerçekleştiren Muhammed bin Selman, Fransa’nın güneyindeki Paskalya Festivali’nin kapanış konserine katıldı. “Suudi Arabistan heyetine yakın bir kaynak, “Amerika’dan gelen Veliaht Prens Selman’ın, 08 Nisan 2018 Pazar günü ülkenin güneyde yer alan Aix-en-Provence kentindeki Paskalya Festivali’nin Debussy, Robert Schumann ve Felix Mendelssohn’un çalacağı kapanış konserine katılabileceğini söyledi.” [08.04.2018 AFP]

6- Görüldüğü gibi Selman’ın Fransa ziyaretinin, ne anlaşmalar ne de sözleşmeler açısından pek önemi yok. Tabii Opera Binası’nın bir önem arz etmesi müstesna ki Maazallah! 10 Nisan 2018 Salı günü düzenlenen ve medyada 11 Nisan 2018 günü yayınlanan son basın toplantısında bunu açıkça görmek mümkün.

Söz konusu basın toplantısında, mutabakata varılan konuların protokoller ve iyi niyet anlaşması olduğu belirtildi. Opera Binası hariç, zira bu konuda fiili bir anlaşma imzalandı! Bugün (11 Nisan2018) El Cezire sitesinin bildirdiğine göre, “Salı günü Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, iki gün süren Fransa ziyaretini Fransa ve Suudi Arabistan arasında toplam değeri 18 milyar dolardan fazla olan 19 protokol anlaşması imzalayarak sona erdirdi... İmzalanan iyi niyet anlaşmaları, petrokimya, su arıtma, turizm, kültür, sağlık ve tarım gibi sektörler ile ilgilidir... Suudi Arabistan devletinin petrol devi Saudi Aramco, Jubail petrokimya sahasının ortak gelişimi için Total, Technip ve Suez gibi büyük Fransız şirketleriyle değeri 12 milyar dolardan fazla olan anlaşmalar imzaladığını duyurdu. Bu grup, dünyanın en büyük rafinerisine sahiptir. Hatta Saudi Aramco ile imzalanan bu anlaşmalar bile, Saudi Aramco’nun işlerinin gelişiminden daha çok Fransız rafinerisinin mali gelirinin gelişimiyle ilgilidir.

11 Nisan 2018’de AFP ajansında yer alan bir habere göre “Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Fransa ziyareti sonunda iki ülke toplam değeri 18 milyar dolardan fazla olan 19 protokol anlaşması imzaladı. Hükümet ve işveren temsilcilerinden oluşan Suudi-Fransa CEO Forumu tarafından yayınlanan açıklamaya göre imzalanan iyi niyet anlaşmaları, petrokimya, su arıtma, turizm, kültür, sağlık ve tarım gibi sektörler ile ilgilidir.”

Sonra Macron ve Muhammed bin Selman, basın toplantısında sorunların gerçek çözümüne değinmeden İran, nükleer anlaşma, Suriye ve Yemen gibi rutin konular üzerinde durdu!

Dördüncüsü: Özetle dönüp ve diyoruz ki, ABD ziyareti kasıtlı bir ziyarettir. İngiltere ziyareti, gönül alma ziyaretidir. Çünkü Suudi Arabistan’da İngiliz ajanlarına yönelik etkili bir tasfiye operasyonu yürüttü... Fransa ziyareti ise, Amerika ve Avrupa’da büyük ülkeleri ziyarete çıkan Muhammed bin Selman’a şöhret ortamı yaratmak için geçerken uğradım türünde bir ziyarettir...

H.24 Receb 1439
M.11 Nisan 2018

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER