Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Soru Cevap

Pakistan Seçimleri

Soru: Üst düzey bir parti yetkilisi, siyasi ve ekonomik istikrarsızlığın altını çizerek, Pakistan’ın en büyük iki partisi olan Pakistan Müslüman Ligi-Navaz (PML-N) ile Pakistan Halk Partisi’nin (PPP) sonuçsuz kalan seçimlerin ardından bir azınlık koalisyon hükümeti kurulması konusundaki görüş ayrılıklarını gidermeye çalışmak üzere Pazartesi günü bir araya geleceğini söyledi… Pazartesi günkü görüşmeler, koalisyon hükümeti kurulması görüşmelerinin beşinci turu olacak... (19.02.2024 Reuters) Pakistan seçimleri, ertelendikten sonra 8 Şubat 2024’te yapıldı... Pazartesi günü gerçekleşen söz konusu görüşmeler, Pakistan Adalet Hareketi (PTI) yanlılarının iktidardan dışlanması anlamına mı geliyor? Seçimlere hile karıştığı ve seçim sonuçlarıyla oynandığı suçlamaları gerçek mi? Pakistan’daki seçimlerin ardından işler nereye doğru gidiyor?

Cevap: Aylarca ertelendikten sonra Pakistan’da seçimler yapıldı. “Pazar günü açıklanan nihai sonuçlara göre bağımsızlar 101, Pakistan Müslüman Ligi-Navaz (eski Başbakan Navaz Şerif’in) partisi 75, Bilawal Butto Zardari liderliğindeki Pakistan Halk Partisi 54, Birleşik Halk Hareketi ise 17 sandalye kazandı.” (11.02.2024 El Cezire.net) Seçimlerin, ülkede yaşanan kaos ve karışıklığın ardından ülkeyi siyasi istikrara doğru götürmesi amaçlanıyordu. İmran Han hükümetinin 9 Nisan 2022’de güvensizlik oylaması sonucu düşmesinin ardından Pakistan Müslüman Ligi-Navaz (PML-N) lideri Şahbaz Şerif (Navaz Şerif’in kardeşi) ülkenin yeni başbakanı olmuş, ardından ülkede şiddetli protestolar patlak vermişti... Pakistan’daki seçimlerden sonra işlerin nereye doğru gittiğine gelince, aşağıdaki hususlara bir göz atmak gerekiyor:

1- Pakistan, en önemli Müslüman ülkelerden biridir. Yaklaşık 250 milyonluk nüfusu hem ekonomik çarkı döndürmek hem de orduya insan kaynağı sağlamak için büyük bir insan rezervuarı oluşturmaktadır. Pakistan hem insan kaynağı hem de askeri güç açısından dünyadaki eşsiz ülkelerden biri olmasının yanı sıra stratejik bir konumda yer almaktadır.

2- Bugün Pakistan, verimli tarım arazilerine, su bolluğuna, sanayi potansiyeline ve dünyanın en büyük ekonomilerini yönetebilecek insan kaynağına rağmen dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olarak kabul ediliyor. Bunun nedeni Amerika’nın uyguladığı başarısız politikalardır. Mali ve idari yolsuzluk, Çin veya Amerika gibi diğer ülkelere bağımlılık hastalığının yaygınlaşması, her türlü ekonomik ilerleme girişimlerini engellemektedir. Ülke, 2022 yılında tarım arazilerini yok eden bir sel felaketi yaşamış, devlet sel felaketine anlamlı bir çözüm sunamamıştır. Ekonomik başarısızlığın yanı sıra her alandaki topyekûn başarısızlık, on yıllar boyunca Pakistan yönetiminin alamet-i farikası haline gelmiştir.

3- Keşmir sorunu, Sovyetlerin Afganistan işgali, daha sonra da ABD işgali, Pakistan’da dünyayı dehşete düşüren bir İslami cihatçılık ruhunun patlamasına yol açmıştır. On yıllar boyunca yaşanan pek çok olay, Pakistan halkındaki İslam akidesinin derinliklerine kök salmış güçlü bir mücadele ruhunu ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle Keşmir ve Afganistan’ı kurtarmak için çeşitli İslami cihat hareketleri ortaya çıkmış, dünyanın her yerinde Müslümanları destekleme çağrıları yapılmış, en önemlisi Hilafet çağrısı olmak üzere Batı’nın siyasal İslam olarak adlandırdığı hareketler, Pakistan’da kök salmıştır. Tüm bunlardan dolayı Pakistan’daki İslam patlaması, Pakistan’ı komşusu Afganistan ile birlikte Ortadoğu’dan sonra İslami siyasi ağırlığın ikinci merkezi haline getirmiştir.

4- Pakistan ordusu, ölümcül silahlara ve nükleer potansiyele sahip hesaba katılması gereken dev bir askeri güç olarak kabul edilmektedir. Hindistan ile yaşadığı uzun çatışma geçmişi nedeniyle Amerika, Pakistan ordusunu Pakistan içinde bir iç savaşa doğru yönlendirmekte, Afganistan’da 2021 yılında yeniden iktidara gelen Taliban ile çatışmaya girmesi ve kavgaya tutuşması için onu pohpohlamakta, dahası onu İran sınırına doğru itmektedir. Bütün bunları, Hindistan’ın Amerika’nın Çin’in yükselişini durdurma stratejisine katılmasını sağlamak ve Çin’i Hindistan’la savaş olasılığıyla oyalamak için yapmaktadır. Tüm bunlardan önce Amerika, 2001-2021 yılları arasındaki işgali sırasında Pakistan’ı Afganistan’ın bir koridoru haline getirmiştir. Tüm bunlara rağmen Amerika, Pakistan ordusunun gücünden kaynaklanan stratejik riskleri bir an olsun bile gözünden kaçırmış değildir. Bu nedenle ABD Başkanı Biden, Pakistan’ı “dünyanın en tehlikeli ülkelerinden biri” olarak nitelendirmiştir... (15.10.2022 arabic.euronews.com) Bütün bunlar, Pakistan’daki askeri ve siyasi liderliğin uşaklığına ve Amerikan politikalarına kolaylıkla yanıt vermelerine rağmen böyledir.

5- Amerika’nın en önemli uluslararası rakibi olan Çin’in Pakistan’a belli bir perspektiften bakması Pakistan’ın önemini daha da artırmaktadır. Çin, Hindistan’a karşı Pakistan’ı destekliyor, Pakistan’a silah sağlıyor. Altyapıyı, yolları, limanları ve sanayiyi desteklemek için kredi ve hibe şeklinde Pakistan’a on milyarlarca dolar yatırım yapıyor. Amerika, Pakistan’da kontrol ve etkiye sahip olmasına rağmen Çin’in Pakistan’daki bu çabalarına ve yatırımlarına şüpheyle yaklaşıyor.

6- Bu gerçekler ışığında Pakistan’daki siyasi olaylar analiz edilirken göz önünde bulundurulması gereken ilk şey, küfrün başı Amerika’nın Pakistan’da hegemonya ve nüfuzun bir anahtarı olarak Pakistan ordusu ve genelkurmay başkanına yoğunlaşmış olmasıdır. ABD’nin Pakistan ordusu ve genelkurmay başkanı üzerindeki kontrolünün en önemli göstergelerinden biri, Keşmir’de devam eden ve hatta daha da ivme kazanan Hint provokasyonlarına rağmen Pakistan’ı Hindistan ile çatışma ve savaştan uzak tutmasıdır. Pakistan ordusunun iç savaşa yönelmesi ve Amerika’nın Afganistan’ı işgali sırasında Afganistan’daki kardeşlerine destek veren mücahitleri ortadan kaldırmak için ordunun Pakistan’ın kuzey batısında savaşın fitilini ateşlemesi de bu göstergeler arasında yer almaktadır. Zaman zaman Afganistan’la yaşanan çatışmalar da bu göstergelerden biridir. Ayrıca ABD’nin tamamen Pakistan kapısından geçerek Afganistan’ı işgal etmesi de bu göstergeler arasına eklenebilir. Dolayısıyla ABD’nin Pakistan genelkurmay başkanı üzerindeki kontrolü, Pakistan’ı Amerika ajanı bir devlet haline getirmektedir.

7- Pakistan ordusu, ülkeyi tamamen kontrol etmekte, siyasi ve partisel hayata müdahale etmektedir. İşler kontrolden çıktığında, ordu, askeri darbeyle müdahale edip yöneticileri devirmektedir… Ülkeyi geleneksel olarak iki siyasi parti yönetmektedir: Müslüman Birliği Partisi ve Pakistan Halk Partisi (PPP). Birincisine sağcı bir parti olarak bakılırken, ikincisine solcu bir parti olarak bakılmaktadır. Birincisi, Pencap bölgesinde geniş bir halk desteğine sahipken, ikincisi Sind bölgesinde geniş bir halk desteğine sahiptir. Her iki parti de tarih boyunca başarısız olmuş, liderleri yolsuzluğa batmış, feodal toprak ağalarına dönüşmüşlerdir. Bu kronik başarısızlık ve halkı siyasal İslam hareketlerine yönelten büyük öfke karşısında denklemi değiştirmeye karar veren ordu, İmran Han’ı göreve getirmiştir. İmran Han, o zaman daha küçük bir partinin (Pakistan Adalet Hareketi) lideri konumundaydı. Eski Başbakan ve PML-N lideri Navaz Şerif’e karşı yöneltilen büyük suçlamaların ve adli kovuşturmaların ardından İmran Han, yolsuzluğa karşı sesini yükseltmiş, nihayet Pakistan Adalet Hareketi parlamento seçimlerini kazanmış ve İmran Han da 2018 yılında başbakan olmuştu.

8- O dönem eski Başbakan Navaz Şerif yolsuzluk suçlamasıyla Pakistan mahkemelerinde yargılanıyordu. Navaz Şerif, Haziran 2017’de Yüksek Mahkeme’de vergi kaçakçılığı, yolsuzluk suçlamasından suçlu bulunması ve görevde kalmaya uygun olmadığına karar verilmesinin ardından görevinden istifa etmiş, Temmuz 2018’de de yolsuzluk suçlamasından 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. “Eski Pakistan Başbakanı Navaz Şerif, genelkurmay başkanı Kamer Javed Bajwa’yı hükümetini devirmekle, yargıya baskı yapmakla ve 2018 seçimlerinde Başbakan İmran Han’ın mevcut hükümetini kurmakla suçladı.” (17.10.2020 Reuters) Bütün bunlara rağmen ordu, Navaz Şerif’in devrilmesine, yargılanmasına ve parmaklıklar arkasındayken Pakistan’da seçimlerin yapılmasına karar vermiştir. Yine Pakistan’daki iki geleneksel partiden ayrı olarak İmran Han’ın göreve getirilmesi de ordunun kararıyla olmuştur.

9- Hapis cezasını çekmekte olan Navaz Şerif’in, tedavisinin ardından cezasını tamamlamak üzere Pakistan'a döneceğine dair varılan anlaşma uyarınca sağlık nedenleriyle İngiltere’ye gitmesine izin verildi... Ancak H.5 Şevval 1443 M.05 Mayıs 2022 tarihli “Amerika ve Pakistan’daki Ajanlarının Yer Değiştirmesi” başlıklı soru-cevapta da açıkladığımız üzere Pakistan ordusu, İmran Han’ı devirince Navaz Şerif’in ülkeye dönmesinin önündeki tüm engelleri kaldırmaya başladı. İmran Han’ın 2022’de devrilmesinin ardından Şerif’in kardeşi (Şahbaz Şerif), seçimler yapılana kadar geçici başbakan olarak atanmıştı. Buna ek olarak İslamabad Mahkemesi, Navaz Şerif daha ülkeye gelmeden kefaletle serbest bırakılmasına karar verdi. Parlamento da Haziran 2023’te bir milletvekilinin yeniden seçilememe süresini ömür boyu sınırından beş yıl sınırına indirgeyen ve Navaz Şerif’in ülkeye dönüp yeniden seçilebilmesine olanak tanıyan bir yasa kabul etti. Böylece Navaz Şerif, yurtdışından döndü ve hakkındaki suçlamalardan aklanıp seçimlere katılmak üzere mahkeme karşısına çıktı. (27.10.2023 www.independentarabia.com) İşte aslında olan bu! Navaz Şerif yeniden “temiz” bir siyasetçi oldu ve kardeşi Şahbaz, seçimleri denetlemekle yükümlü geçici hükümete başbakanlık yaptığı bir dönemde Navaz Şerif Pakistan Müslüman Ligi-Navaz partisiyle seçimlere katıldı. “Şerif, Londra’da dört yıl sürgünde kaldıktan sonra geçtiğimiz Ekim ayında Pakistan’a döndüğünde ordunun desteğini almıştı.” (10.02.2024 www.independentarabia.com) Aynı kaynağa göre “Öte yandan Navaz Şerif’in dördüncü kez başbakanlık koltuğuna oturmak için askeri kurum ile bir “anlaşma” yaptıktan sonra ülkeye döndüğüne inanılıyor. Pakistan Adalet Partisi ve Pakistan Halk Partisi, ülkeye dönen Şerif’in resmî törenle karşılanması askeri kurum ile aralarında bir anlaşmanın varlığının kanıtı olduğunu belirtti.”

10- İşte Navaz Şerif ile ilgili durumu bu... İmran Han’a gelince, şu an birçok suçtan hüküm giymiş olarak cezaevinde yatıyor... Aldığı ceza nedeniyle seçimlere katılması engellenirken, partisi Pakistan Adalet Hareketi’nin de siyasi parti olarak seçimlere katılması yasaklandı. Böylece Pakistan’da siyasi dengelerin nasıl altüst olduğu açığa çıkıyor. Bugün (2024) ordu İmran Han’a karşı cephe almış durumda. Şu an İmran, Navaz Şerif’in 2018’deki konumuyla aynı konumdadır. Navaz Şerif ise daha önce de açıkladığımız gibi önündeki tüm engellerin kaldırılmasının ardından tekrar ön plana çıkmıştır. Tüm bunlar, Pakistan genelkurmay başkanının, parlamento seçimlerini nasıl manipüle ettiğini ve iktidara gelmek için ordunun onayını alan siyasi partileri nasıl yönlendirdiğini gösteriyor. Bu, bir sır değildir. Genelkurmay Başkanı, Navaz Şerif’i hapse atıp İmran Han’ı göreve getirdi... Şimdi de İmran Han’ı hapse atıp Navaz Şerif’i göreve getirdi. Görüldüğü gibi parti lideri sözde siyasetçiler, çarpık iktidar koltuğu uğruna Amerika’nın arzularına göre manipüle edilmektedirler! Sonra misyonlarını tamamladıklarında ya bir kenara atılmaktalar ya da demir parmaklıklar arkasına konulmaktadırlar!

11- Pakistan genelkurmay başkanı, devleti ve dolayısıyla seçimleri birçok yönden kontrol etmektedir. Bazı bölgelerde iletişim ve internetin kesildiği biliniyor. Devlet, bunun seçim günü kaos ve huzursuzluğu önlemek amacıyla yapıldığını söyledi! Devlet ayrıca, nüfus sayımına göre seçim bölgelerinin belirlenmesi konusunu da tekelinde tutmaktadır. Bu perspektiften bakıldığında bu seçim bölgelerinde oy ağırlığına sahip belirli partiler lehine bu seçim bölgelerinin artırılması ya da eksiltilmesi mümkündür. Son nüfus sayımına göre seçim bölgelerinin yeniden çizilmesi bahanesiyle seçimler, Ağustos 2023’ten Şubat 2024’e ertelenmişti... Bu anlamda sırayla iktidara gelen parti liderlerinin hepsi, Amerika’ya itaat etmek ve ona hizmet etmekle yükümlüdür. Gördüğümüz gibi, Amerikan çizgisinden sapanlar ya da bu yönde çaba gösterenler ya da ordu ile çatışanlar ya komploya maruz kalmakta ya da demir parmaklıklar arkasına girene kadar hakkında yolsuzluk davaları açılmaktadır. Dolayısıyla bu partilerin tamamı, Amerikan kuklası genelkurmay başkanlığının şemsiyesi altında faaliyet yürütmektedir. Ordunun aralarından aşamaya en uygun olanı seçebilmesi için bu partiler yerel olarak birbirleriyle rekabet edebilirler...

12- Dahası genelkurmay başkanı, sonuçlarla oynanmadığını göstermek için seçim sonuçları hakkında ileri geri konuşulmasına izin vermektedir! “Pakistan’ın eski başbakanları Navaz Şerif ve İmran Han, cuma günü yapılan genel seçimlerde zafer elde ettiklerini ilan ettiler.” (10.02.2024 www.independentarabia.com) Pakistan Adalet Hareketi (PTI), bağımsız adayların 101 sandalye kazandığını, bunların büyük çoğunluğunun da kendi adayları olduğunu, bunun bir bloğun şimdiye kadar aldığı en yüksek sandalye sayısı olduğunu düşünüyor. Bu da onu hükümeti kurma sürecine liderlik edecek bir parti olarak yetkilendirmektedir. Ancak Ulusal Meclis’te 75 sandalye elde eden Navaz Şerif liderliğindeki Pakistan Müslüman Ligi, blok olarak seçimlerin galibi olduğunu söylüyor. Genelkurmay başkanının açıklaması da bunu gösteriyor. Genelkurmay başkanı, “Pakistan’ın anarşi ve kutuplaşma siyasetinden uzaklaşması gerektiğini” söyledi. Başka bir deyişle, İmran Han’ın Pakistan Adalet Hareketi, Ulusal Meclis’te çoğunluğu elde etmiş olsa da resmi olarak bir siyasi bloğun değil bağımsız milletvekili olarak sayılmaktadırlar Dolayısıyla Navaz Şerif’in bloğu, diğer partilerle koalisyon yoluyla hükümeti kurma sürecine liderlik etme “yasal” hakkına sahip bir parti niteliğini korumaktadır.

13- Bazı yetkililer “seçimlere hile” karıştırıldığını kabul etti. “Üst düzey bir bürokrat dün, manipülasyon iddialarıyla gölgelenen ve net bir kazananın çıkmadığı Pakistan seçimlerinden bir hafta sonra seçimlere hile karıştırılmasına yardım ettiğini söyledi… Rawalpindi şehri komiseri Liaqat Ali Chattha gazetecilere yaptığı açıklamada, “Kaybedenleri kazananlar gibi gösterdik ve 13 ulusal meclis sandalyesinde 70.000 oy farkını tersine çevirdik. Chatha, “2024 mega seçim hilesi gibi ciddi bir suça karıştığını” itiraf etti... Pakistan Seçim Komisyonu (ECP) ise yaptığı açıklamada Chattha’nın iddialarını reddetti, ancak konu ile ilgili en kısa zamanda bir soruşturma yürüteceğini” söyledi.” (17.02.2024 El Cezire) Tüm bunlara rağmen genelkurmay başkanı, öyle görünüyor ki Navaz Şerif’i hapisten çıkardıktan ve partisinin başına geçmesine izin verdikten sonra başbakan olmasının zeminini hazırlıyor. “Üst düzey bir parti yetkilisi, Pakistan’ın iki büyük partisinin Pazartesi günü bir araya gelerek, sonuçsuz kalan seçimlerin ardından bir azınlık koalisyon hükümeti kurma konusundaki görüş ayrılıklarını gidermeye çalışacaklarını söyledi ve siyasi ve ekonomik istikrarsızlığın altını çizdi... Pazartesi günkü görüşmeler beşinci tur görüşmeler olacak... Eski dışişleri bakanı Bilawal Bhutto Zardari’nin partisi Pakistan Halk Partisi (PPP) PML-N’ye şartlı destek vereceğini açıkladı ve Şerif’in hükümeti kurması için oy vereceğini ancak kabinede görev almayacağını söyledi... Yeni hükümet, hapisteki eski başbakan İmran Han’ın desteklediği bağımsız milletvekillerinin meclisteki en büyük grubu oluşturması nedeniyle daha fazla siyasi gerilimle de karşı karşıya kalabilir.” (19.02.2024 Reuters) Pakistan genelkurmay başkanı, bugün istediğine kazandırıyor, istemediğine kaybettiriyor ve hapse attırıyor ve bu şekilde devam ediyor.

أَلَا سَاءَ مَا يَحْكُمُون  “Ne kadar kötü hüküm veriyorlar!” [Ankebut 4]

14- ABD kuklası genelkurmay başkanının Pakistan’daki bu derin iktidar manipülasyonu, siyasi kaos ortamı yaratmaktadır. Bu siyasi kaos ortamının devam etmesi, ülkenin istikrarına darbe vurabilir… Tüm bunlar, ordudaki ve genel olarak Pakistan’daki samimi insanların ayağa kalkması, ülkenin Amerika’ya olan bağımlılığına son vermesi sonra da Allah’ın yönetimi Hilafetin kurulması için güçlü bir motivasyon olabilir. Raşidi Hilafet, Allah’ın bir vaadidir.

وَعَدَ اللهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ “Allah, içinizden, iman edip de Salih ameller işleyenlere, kendilerinden öncekileri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine dair vaatte bulunmuştur.” [Nur 55] Ve içinde bulunduğumuz ceberut saltanattan sonra Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in bir müjdesidir. Huzeyfe’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

ثُمَّتَكُونُمُلْكاًجَبْرِيَّةًفَتَكُونُمَاشَاءَاللهُأَنْتَكُونَثُمَّيَرْفَعُهَاإِذَاشَاءَأَنْيَرْفَعَهَاثُمَّتَكُونُخِلَافَةًعَلَىمِنْهَاجِالنُّبُوَّةِثُمَّسَكَتَ  “Daha sonra ceberut bir saltanat olacaktır. O da Allah’ın dilediği kadar devam edecektir. Ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldıracaktır. Sonra, nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır. Sonra da sustu” [Ahmed] Bu büyük farzın ikamesi, uzak yakın İslam ümmetinin çocuklarını beklemektedir... Özellikle Pakistan, kurulduğu günden bu yana İslam temeli üzerine kurulmuştur. Bu yüzden halkının ve ordusunun kahir ekseriyeti İslam’ı ve Müslümanları sevmektedir. Pakistan yöneticilerinin ve genelkurmay başkanının Amerika ile olan ilişkisini değiştirmek, ümmetin İslam’a olan sevgisini değiştirmekten daha kolaydır. Böylece dürüst olurlarsa, gayret ederlerse, çok çabalarlarsa ve Allah’a yardım ederlerse, Allah da onların yardımcıları olacak ve dolayısıyla sonuç, Allah’a karşı gelmekten sakınanların olacaktır.

وَسَيَعْلَمُ الَّذِينَ ظَلَمُوا أَيَّ مُنْقَلَبٍ يَنْقَلِبُونَ “Zulmedenler, hangi dönüşle döndürüleceklerini yakında bileceklerdir.” [Şuara 227]

H.10 Şaban 1445
M.20 Şubat 2024

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER