حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu
No: BRu2013BAu20132011u2013MBu2013TRu20130008 |
H. 4 Raceb 1432 M. Pazartesi, 06 Haziran 2011 |
-Basın Açıklaması- Kamerun, Engelleme Politikasıyla Müslümanları Zorla Özgürlükçü Değerlere Dönüştürme Hususundaki Yenilgisini Kabullenmektedir
Hükümet, engelleme stratejisini düzenlemeye başlamadan önce, şiddet yanlısı aşırıcılık ile şiddetle hiçbir ilgisi olmayan ancak basitçe laik özgürlükçü değerlerle çelişen İslamî akidelerin arasında bağlantının kurulduğu geniş raporlar yayınlandı. Şimdiki İngiltere hükümeti, despotik eğilimler göstererek Müslümanları, hükümetin onayladığı ortak değerler öbeğinin mensubu olmaya zorlamaktadır.
Bunların, bu saldırgan yönteme başvurduklarını fiilen kabullenmeleri, Müslümanları delil ve tartışma yoluyla ikna etmede tam başarısızlığa uğradıklarının itirafıdır.
Hizb-ut Tahrir'in İngiltere Medya Temsilcisi Taci Mustafa, engelleme stratejisinin gözden geçirilmesi noktasında şöyle bir değerlendirmede bulundu: "Bu politikanın güvenlikle hiçbir ilgisi yoktur. Ancak bunun, akideleri basitçe laik özgürlükçü standartlarla örtüşmediğinden dolayı topluma bir dizi değerleri dayatmakla ilgisi vardır. Buda liberallerin totaliter olabileceğini göstermektedir."
"Afganistan ve Pakistan bombalanırken sayın Kamerun, sanki İslamî akideler Birleşik Krallığın güvenliğini tehdit ediyormuşçasına insanlardan hala liberal vehimlere inanmalarını mı beklemektedir? Nitekim ciddi gözlemcilerin birçoğu; hala kendi çıkarlarına hizmet eden ve finansmanları bu tür saçmalıklara dayanan bazı politikacılar, araştırma kurumları ve akademisyenler tarafından propagandası yapılan bu güvenli olmayan küresel bakış açısından vazgeçmektedirler."
"Bu muhafazakar-liberal hükümet, Kamerun'un tanımladığı "İngiliz" değerlerini dayatmak ve Müslümanları, hükümetin "aşırıcılık" olarak nitelendirdiği İslamî değerleri terk etmeye zorlamak için -İslamî toplumun finansmanını kesmekle- tehdit ederek İslam'a karşı olan düşmanlığını açıkça ifşa etmeye karar vermiştir. Kayda değerdir ki Blair Brown hükümeti "aşırıcılığı" tanımlarken,İslam dünyasında İslamî Hilafet yönetim sistemine inanılmasını, erkekler ile kadınlar arasındaki samimi ilişkiler ile ilgili İslamî değerleri ve İslam dünyasındaki Batılı işgale mukavemet gösterilmesi çerçevesindeki bakış açılarını da dahil etmiştir."
"Bu mesajımız İslamî toplumadır: Kendi finansmanını rezerve eden ve bizleri İslamî değerlerimizi bırakmaya çağıran bu hükümeti bırakın. İslamî toplum, engelleme stratejisinin finanse edilmesini büyük bir şekilde reddetmekte ve bu fondan yararlananlara şüpheyle bakmaktadır. Bundan dolayı bu fondan "çekilmenin" birçoğuna etki etmesi olası değildir. Nitekim bu toplum, hükümetin finansmanı olmaksızın büyük bir şekilde binlerce mescit ile okul inşa etmiş ve ekonomik işler ortaya çıkarmıştır. Bunu da bireysel girişimleri, ciddi çalışması, bundan daha da önemlisi Allah'ın yardımıyla yapmıştır. Dolayısıyla İslamî ilkelerimizden ve değerlerimizden vazgeçmemizin boyutu ne olursa olsun hükümetin finansmanı telafi edemez."
"Kamerun ve hükümeti, bizden istediği şeyleri uyguladığında tamamen büyük haksızlık yaparak toplumumuzu kendisine çekecek, ağır işlerle on yıllarını heder edecek ve tüm İslamî ümmeti kendisine sadık ve bağımlı kılacak bizler de; İngiliz kuvvetleri sömürgecilik savaşında Müslümanları katlederken mutluluk hissedecek, cinsî serbestlik ve ahlakî yozluk hususundaki bakış açısını kabullenmeyi sürdürecek ve İngiliz dış politikasıyla çeliştiğinde ümmete zulmederken sessiz kalmaya devam edeceğiz ha!"
"Batı'daki insanların; kapitalist ekonomik sistemiyle, Batının dünyada yıkıcı sömürgeciliği istismar etmesiyle, gençler arasında cinsiyet kültünü yaygınlaştırılmasıyla, aile hayatının yıkılmasıyla, hakirliğin ve anti-sosyal davranışların artmasıyla ilgili ciddi kuşku duydukları bir sırada sayın Kamerun, gerçekten -İngiltere yada diğer yerlerdeki- Müslümanlardan, kendi toplumlarına dahası tüm dünyaya uygun cevaplar bulmaları için İslam'ı görmemelerini mi bekliyor?"
"İslamî değerleri engellemek ve Batılı çıkarları garantilemek için uzun yıllar boyunca İngiltere ile Amerika'nın paralarını kabul eden Orta Doğu'daki hükümetleri bugün, zulüm gören ve istismar edilen halklarının cevabını hasat etmektedirler. Görünen o ki sayın Kamerun, şimdi bu utanç verici sömürgecilik bakış açısını, İngiltere'deki İslamî toplumlara kazandırmayı arzulamaktadır. "
"İslamî toplumun, bir vatandaşlık koşulu olarak İslamî değerlerimiz üzerinde pazarlık yapmaya çağıran bu tür önerileri reddetmesi gerekir. Hatta bunun yerine İslamî değerleri korumak ve desteklemek, geniş toplum içerisindeki insanlarla bu muhteşem değerlere binaen muamele etmek için ciddi olarak çalışmalıdır."
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Britanya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+44) 070 74 – 19 24 00 www.hizb.org.uk |
E-Mail: media@hizb-ut-tahrir.info / press@hizb.org.uk |