حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Britanya
Medya Bürosu
No: BRu2013BAu20132013u2013MBu2013TRu20130002 |
H. 20 Rabi-ul Evve 1434 M. Cuma, 01 Şubat 2013 |
-Basın Açıklaması- İngiltere İle Fransa Kuzey Afrika'da İslamî Hilafet Devleti Olmadıkça İslam Ülkelerine Dönük Tekrarlanan İşgalin Durması İmkansızdır
Cameron'un Kuzey Afrika'ya dönük en son ziyareti, terörizmle mücadele etme ziyareti olmaktan daha çok bölgede nüfuz kazanma noktasındaki umutsuz bir girişimdir. Nitekim Cezayir'de, mevcut tagut yönetici Abdulaziz Buteflika ile güvenlik anlaşması imzalamış, ardından da İngiltere'nin, polis ve orduya eğitim ve danışmanlık sağlanması hususundaki vaadini açıklamak için Libya'ya gitmiştir.
Fransa'nın Mali işgalinin ardından Cameron, İngiltere'nin askerî destek vereceği sözü vererek bölgede (İslamî) aşırıcılığın arttığına ve bölgeye müdahalede bulunmak için "anlaşmalara" ihtiyaç olduğuna işaret etmiştir.
Hizb-ut Tahrir'in İngiltere'deki Medya Temsilcisi Taci Mustafa, bu son olayları şöyle yorumladı:
"Önümüzde, İngiltere'nin Afrika'daki nüfuz ve ganimetlerden yararlanma girişiminden başka bir şey göremiyoruz. Zira bu ziyaretin, Cezayir, Libya ve Mali'deki sıradan insanların maslahatları ile hiçbir ilgisi olmadığı gibi bilakis bu ziyaret, bölgedeki ajanları ile İngiliz şirketlerinin ceplerini doldurmak içindir."
"İslam ülkelerinin sömürgeci güçler tarafından "demokrasi" adı altında bir biri ardına işgal edilmesi, sadece eskisinden daha fazla kan akıtmak ve bu ülke halklarını istikrarsızlaştırmak için gerçekleşmektedir."
Ve şöyle dedi: "İngiltere başbakanını Libya'da gördüklerinde, İngiltere'nin Libya lideri Muammer Kaddafi'yi, oğlu Seyfulislam'ı, Musa Kusa ile rejimin içerisindeki diğer mücrimleri nasıl da desteklediğini hatırlamaları gerekir."
"Kendilerine ordunun ve polisin eğitilmesi sunulduğunda, İngiliz silah ihracatlarının güçlendirilmesi anlamındaki bir hükümet kurumu olan Birleşik Krallık Ticaret ve Sanayi Savunma ve Güvenlik Örgütü (DSO) yoluyla (kötü üne sahip bir taburun genel komutanı olan) Kaddafi'nin oğlu Hamis ile nasıl da flört ettiğini hatırlamaları gerekir. Zira Hamis'in, kar elde eden müşterilerden birisi olduğu kanıtlanmıştır."
"Bunlar, Amerika, İngiltere ve Fransa'nın Afganistan ve Irak'ı işgal ettiklerinde duyduklarımızın bizzat aynısıdır. Aynı şekilde onların, kaos ve kargaşa oluşturmak için Pakistan'da dolaşıp duran Amerikan güvenlik güçleri heyetlerine ve Amerika tarafından eğitilen ve şu anda da ülkeleri pahasına Amerika'nın planlarını uygulayan Afganlı ve Pakistanlı üst düzey askerî yetkililere de bir bakmaları gerekir. Ayrıca İngiltere'nin Ürdünlü subayları eğitmek için General Globe Paşayı gönderdiği ve bunun da onların Ürdün Müslümanlarından daha çok İngiltere'ye dost olmalarına yol açtığındaki uzak geçmişe de bir bakmaları gerekir."
"Cameron'un Buteflika'yı sevgi dolu sıcak bir şekilde kucakladığını gördüklerinde insanların, iktidarda kalma süresini uzatmak için seçim yasalarını değiştiren bu adamın tarihini hatırlamaları gerektiği gibi "aşırıcılığı" kınayan, ardından da halkına sert bir şekilde davranan aşırıcılarla yemekler yiyen Cameron'un ikiyüzlülüğünü de görmeleri gerekir!"
"Cameron'un görevi, İngiltere'nin çıkarlarını, diğer bir ifadeyle silahları ve enerjiyi garantilemektir. "Aşırıcılık" ve güvenlik hakkındaki konuşması ise sırf gözlere kum serpmekten ibarettir."
"Bugün Pakistan'dan Mali'ye İslam dünyası, hiçbir kimse tarafından savunulmamaktadır. Zira ülkelerimiz, güçlerini istedikleri gibi ülkelerimize gönderen Amerika, İngiltere ve Fransa gibi sömürgeci güçlere açıktır. Nitekim bu güçlerin elinde, Buteflika, Zerdâri gibi uşaklar vardır ve onlar da sömürgeci güçlerin çıkarlarına bekçilik yapan has ajanlarıdır. Dolayısıyla Cemeron ile Hollende'nin on dokuzuncu yüz yıldan kalma dış politikalarını uyguladıklarını bir sırada onlar, -geçmişte kalan Zeynel Abidin Bin Ali, Kaddafi ve Mübarek ile çöküşün eşiğinde olan Beşar Esed gibi- bugün bölgede meydana gelenleri görmemektedirler. Dolayısıyla da tüm bölgedeki Müslümanlar, Batılı güçlerin servetlerimize yönelik günahkar arzularını gizlemek için nasıl da terörizm ve demokrasi sloganlarını kullandıklarını açık bir şekilde görmelidirler. Ayrıca bütün her yerdeki Müslümanlar, İslam dünyasının Fransız ve İngilizler tarafından parçalanan İslam ülkelerini birleştirecek ve tüm gücünü yabancı müdahalelerin tüm şekillerini ülkemizden kovmak için kullanacak olan -İslamî Hilafet'in- olduğu İslam temelinde bir liderliğe muhtaç olduğunu da fark etmelidirler."
"İslam ülkelerindeki halkın güvenliğini ve istikrarını gerçekleştirecek ve bu bölgenin servetlerini, fırsatçıların gasbetmeleri yerine büyük fiyatlarla satılmasının ardından gelirlerinin halka gitmesi için yatırım yapacak olan tek araç işte budur."
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Britanya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+44) 070 74 – 19 24 00 www.hizb.org.uk |
E-Mail: media@hizb-ut-tahrir.info / press@hizb.org.uk |