حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka
Medya Bürosu
No: DNK-2021-MB-TR-01 |
H. 11 Cumâde’s Sânî 1442 M. Pazar, 24 Ocak 2021 |
Entegrasyon Bakanı Bir Kez Daha İslam’a Karşı Fikir Savaşı Çağrısında Bulunuyor!
Entegrasyon Bakanı Mattias Tesfaye, 22 Ocak 2021’de Jyllands Posten gazetesi ile yaptığı röportajda, İslam’a karşı değerler savaşının “ikinci yarısının” yapım aşamasında olduğunu belirtti! Bakana göre, ilk yarısının Müslüman ülkelerden gelen göçü yavaşlatmaktı. “İkinci yarısı” ise yakında Müslüman okulların yasaklanması da dâhil olmak üzere Müslümanları yasalarla İslami kimliklerinden soyutlamaktır.
Hükümete göre, tüm devlet kurumları bu fikir savaşında seferber edilmelidir. Tesfaye, “Değilse, Sosyal Demokrat hükümetin onlar için bunu yapacağı” uyarısında bulundu ve ekledi: “Bugün İslam’ın büyük bir kısmının aşırılık yanlıları tarafından temsil edildiğini söyleyebiliriz. Bazı Müslüman çevrelerde ana akım görüşleri, aşırı görüşler olarak görüyorum. Örneğin, eşcinsellik, Kuran’ın anayasanın üstünde olduğu ve evin dışına çıktığında kadınların örtülmesi gerektiği görüşü bunlar arasındadır.”
Bakan, İslam’ın devletin refahı için bir tehdit olarak gördüğü şeyi gizlemedi: Namaz, alkol yasağı, kadın kıyafetleri ve cinsiyete göre yüzme, İslam’ın “aşırı” ve “tehlikeli” unsurlarına ilişkin örnekler arasındadır. Bunların hepsi, İslami hükümlerdir ve İslami metinlere göre farzdır. Uygulanmaları halinde insanlara ve topluma güvenlik, harmoni ve refah getirecektir.
Geçmişte Asimilasyon Bakanı, skandal bir şekilde Müslüman örgütlerden evlenmeden önce zinayı yasallaştırmalarını talep etti ve namaz çağrısını “savaş çığlığı” olarak nitelendirdi. Politikacıların kabul edeceği tek İslam biçimi, sözde “Danimarka İslamı”dır. Nitekim bakan, “Danimarka’da Danimarka İslam’ı olmalı ve daha az Orta Doğu İslam’ı olmalı” dedi.
Hükümet, Müslümanlardan topluma uyum sağlayan ve Kuran’ı anayasanın üstünde görmeyen bir “Danimarka İslam’ı” yaratmalarını talep ediyor. Şeriat, İslami kıyafet, cinsiyet ayrımı, alkol yasağı ve zina yasağı olmayan bir İslam istiyor. Entegrasyon Bakanına göre, çocukların erdem ve dürüstlük gibi değerlerle yetiştirilmemesi “olumsuz sosyal kontrolün” bir ifadesidir.
Cahil insanların Kuran’ı değiştirme talebi yeni değil. Zayıf Mekke toplumunun seçkinleri de entelektüel olarak çürütemedikleri için Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e benzer teklifte bulunmuştular.
وَإِذَا تُتْلَى عَلَيْهِمْ آيَاتُنَا بَيِّنَاتٍ قَالَ الَّذِينَ لاَ يَرْجُونَ لِقَاءنَا ائْتِ بِقُرْآنٍ غَيْرِ هَـذَا أَوْ بَدِّلْهُ قُلْ مَا يَكُونُ لِي أَنْ أُبَدِّلَهُ مِن تِلْقَاء نَفْسِي إِنْ أَتَّبِعُ إِلاَّ مَا يُوحَى إِلَيَّ إِنِّي أَخَافُ إِنْ عَصَيْتُ رَبِّي عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ“Ayetlerimiz kendilerine apaçık birer delil olarak okunduğunda, bize kavuşmayı ummayanlar, “Ya (bize) bundan başka bir Kur’an getir veya onu değiştir” dediler. De ki: “Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edecek olursam, elbette büyük bir günün azabından korkarım.”[Yunus 15]
Asimilasyon Bakanına ve Danimarka hükümetine diyoruz ki; İslam, Müslümanların entelektüel olarak ikna oldukları rasyonel bir yaşam görüşüne dayanmaktadır. İslam gerçeğini kanıtlayan argümanlar, kesinlikle karşı konulmazdır. Bu nedenle, biz Müslümanları, zihin kontrolü ve ayrımcı yasalarla laik yaşam görüşünüze zorla asimile etmeyi asla başaramayacaksınız.
İslami değerlerimizden vazgeçmemiz gerektiğini hayal ediyorsanız, laik yaşam görüşünüzün bizimkinden daha doğru olduğuna dair argümanlar getirin. Ya da bireysel ve materyalist yaşam tarzınızın, insan doğasıyla Şeriattan daha iyi uyuştuğunu gösteren bir delil getirin. Bunu asla yapamazsınız, bu nedenle İslam’a karşı savaşınızın “ikinci yarısının”, daha başlamadan önce kaybedildiği gerçeğiyle yüzleşmelisiniz.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Danimarka Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+45) 50 59 90 66 www.hizb-ut-tahrir.dk |
E-Mail: info@hizb-ut-tahrir.dk |