حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Danimarka
Medya Bürosu
No: DNK–2021–MB–TR–02 |
H. 24 Şa'bân 1442 M. Salı, 06 Nisan 2021 |
Danimarka Hükümeti Suriyeli Mültecileri Zorla Ölüme Gönderiyor
Danimarka’nın göç politikasındaki sözde “paradigma kayması”, şu anda mümkün olan en iğrenç ve en kaba şekilde ifade ediliyor. Sözde Avrupa mülteci krizi sırasında Danimarka’ya gelen mültecilere karşı alınan sıkı önlemler ve yapılan açıklamalar, uzun zamandır Danimarka hükümetinin insanlığa bakışını sergiliyor.
Bu dönemde, bu mülteciler için çıkış merkezleri kuruldu. Sözde “Göç Bakanı” Mattias Tesfaye, savaş travması geçiren mültecileri Danimarka’dan atmak için bir ajans bile kurdu. Son günlerde Suriyeli mülteci aileler ve genç öğrenciler, Danimarka dilini öğrenmiş ve eğitimde başarılı olmuş bazı öğrencilerin ülkeden deport edilmesiyle birlikte bu alaycı politikanın sonuçlarını yakinen hissediyorlar.
Mülteciler iki seçenekle karşı karşıya: Ya Suriye’deki katil Esed rejimine geri gönderilecekler, çünkü Danimarka hükümeti -Avrupa’da tek ülke- geri dönüşleri için Suriye’nin yeterince güvenli olduğunu düşünüyor. Ya da bir “deport merkezi”ne kapatılacaklar. Aslında bu, ölüme geri dönmek istemeyen insanlar için bir hapishanedir. Dolayısıyla ya bir Danimarka esir kampında çürüyecekler ya da yüz binlerce insanını gazla öldüren rejime geri dönecekler.
Batının desteklediği laik Esed rejimi, Suriye hapishanelerinde işkenceler ve toplu tecavüzler gerçekleştirdi. Nitekim bu, ayrıntılı raporlarda kanıtlanmıştır. Danimarka hükümetinin insanları göndermek istediği koşullar ve tehlike bu. Entegrasyon Bakanı Mattias Tesfaye, öldürülme veya kaçırılma riski taşıyan bu mültecilerin “evlerine dönmeleri ve ülkelerini yeniden inşa etmeleri” gerektiğini iddia etti!
Mattias Tesfaye ayrıca kararlarının değişmeyeceğini belirtti. Bu bir “ilke meselesi”dir dedi. “Göç Bakanı” ilkesine sadık kalacaktır. Danimarka hükümetinin tek ilkesi, yabancı düşmanlığıdır, daha spesifik olarak Müslüman nefretidir. Suriye’de mahsur kalan çocuklar söz konusu olduğunda, ilkelerine karşı ikiyüzlü olabiliyorlar. Hükümet bu çocukları “yavaş yavaş” annelerinden ayırmak istiyor. Sonrasında, Suriye’nin kuzeyindeki mülteci kamplarının korkunç koşullarında atılan bu çocukların burada kalmasını haklı çıkaramazlar.
İnsanlarla resmen alay ediyorlar, gerçi AB mülteci politikasının karakteri budur. Liberal Avrupa kültürünün onlarca yıldır arkasına saklandığı sözde hümanizm ve “insan hakları” dış cephesi, çatlamış, ahlaksız ve ırkçı değerleri geride bırakmıştır. Herkes bu çatlaklıkları görüyor.
Açıkçası, bugün kapitalizm sinizmine tek bir ideolojik alternatif var: İslam, merhameti ve adaletli insanlık bakışıdır. İslam Hilafeti kurulunca, güvensizlikten kaçan insanların ırkçılığını ve baskısını ortadan kaldıracak, ihtiyacı olan kişiye iyi bakım sağlayacaktır. Müslümanlar, insanların ten rengini ve etnik kökenini dikkate almadan tarihte bunu birkaç kez yapmışlardır.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Danimarka Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: (+45) 50 59 90 66 www.hizb-ut-tahrir.dk |
E-Mail: info@hizb-ut-tahrir.dk |