Pazartesi, 23 Muharrem 1446 | 2024/07/29
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu

No: FLu2013BAu20132012u2013MBu2013TRu20130012 H. 13 Zilka’de 1433
M. Cumartesi, 29 Eylül 2012

-Basın Açıklaması- Abbas'ın Konuşması, Filistin Kurtuluş Örgütü İle Filistin Otoritesinin İnşasının Tek Hedefinin, Yahudi Varlığının Bölgedeki Varlığını Pekiştirmek ve Onu Meşrulaştırmak Olduğunu Teyit Etmektedir

Filistin otoritesinin başkanı Mahmud Abbas, 27.09.2012'de Birleşmiş Milletler Genel Kurul Toplantısı'nda işgal devletinin gayrimeşru olmadığını vurgulayan bir konuşma yapmış ve şöyle demiştir: "Bizler çalışmalarımızda, İsrail'in olduğu mevcut devletin gayri meşru olduğunu göstermeyi hedeflememekteyiz. Bilakis tesis edilmesi gereken bir Filistin devleti kurmayı hedeflemekteyiz."

Abbas bu konuşmasında, dinî çatışma hususunda uyarıda bulunmuş, kendisinin ve Filistin Kurtuluş Örgütü'nün iki devletli çözüme, barışçıl hedefe, uluslar arası meşruiyet ile onun anlaşmaları ve kararlarına bağlı kaldıklarını vurguladığı gibi bu hedefin gerçekleşmesi için "barışçıl halk direnişinin sürdüğünü" de vurgulamıştır.

Abbas konuşmasında, İşgalci ile yerleşimcilerinin Filistin halkına, onların mukaddesatlarına, mülkiyetlerine ve topraklarına karşı katliam, yıkım, tahribat ve her türlü saldırıları uyguladıklarını ikrar ettiği bir vakitte o, katliam ve yıkıma dönük barışçıl eylemlere meydan okuma, işgalci Yahudi varlığının gayri meşru olmadığı, bu mücrim işgalci ile birlikte hain anlaşmaların tamamına bağlı kaldığı, kıytırık, dahası ölü bir varlık karşılığında, ancak Abbas'ın nitelemesine göre "yaşayabilir" bir varlık karşılığında Filistin'in büyük bir bölümünü Yahudilere veren iki devletli Amerikan çözümü üzerinde ısrarcı olmaktadır!

Aynı zamanda zalim kuruluşlar, işgalciye hizmet etmekten başka yeryüzünde hiçbir varlığı olmayan ve Filistin halkının omuzlarına vergiler ve benzerlerini yükleyen sahte bir devlet için üyelik dilenmektedirler. Dolayısıyla Yahudi varlığının, çöküşün eşiğinde olduğu bir sırada geçenlerde kendisini kurtarmak için harekete geçmesi hiç şaşırtıcı değildir.

Nitekim Abbas, Müslümanların yağmalanan Sultanlarını geri getirmeye ve onu, İkinci Raşidi Hilafet Devleti altında Allah'ın kitabı ve Resulünün sünnetiyle hükmetmesi ve ülkeyi ve kulları helak eden Yahudi varlığını ve otoritesini ortadan kaldıracak büyük bir ordu içerisinde Müslümanlarla birlikte yürümesi için biat edecekleri bir yöneticiye vermeye hazır olduklarının farkında olduğu için Arap ülkelerinde meydana gelen değişkenliklere ve dini çatışmaya işaret etmiştir.

Dinî çatışma, sadece Abbas ile onun kafir destekçilerinin hayal dünyalarında vardır. Çünkü bu çatışma, asırlardır kesilmiş olup İslam'ın maslahatı için son bulmuştur. Zira dünyadaki insanlar, İslam'ın hak bir din olduğunu bildikleri gibi insanlar da fevc fevc Allah'ın dinine girmektedirler. Bugünkü İslam çatışmasına gelince; bu, bir ideoloji olan İslam ile diğer ideolojiler arasındadır. Zira çökmüş ve kaybolup gitmiş olan komünizm ile fikrî düzeyde bir çatışma olduğu gibi bugün de Nasranilik dini ile bazen de diğer dinleri çatışmanın araçları kabul eden - ki o, üzerine dayalı olduğu esaslara aykırı olsa bile her şeyi kullanan Makyavelizm'dir- laik kapitaliz ile olmaktadır. Dolayısıyla bu çatışmanın sonucu, Allah'ın izniyle İslam'ın lehine çözümlenecek ve insanlık, felaketler ve acılar getiren kapitalist sistemi kaldırıp tarihin çöplüğüne fırlatacaktır.

Filistin ve halkına gelince; onlar, otorite ile Filistin Kurtuluş Örgütü'nden beridirler. Nitekim Filistin halkı bunu, çeşitli vesilelerle, özellikle son aylarda vurguladıkları gibi sabah akşam otoriteye, kendilerini felaketlere sürüklediğini ve Filistin ile mukaddesatlarını suistimal ettiğini ilan etmektedirler.

Filistin halkı, teslimiyetçi çözümleri kabul etmeyeceği gibi Yahudilerin hayatı sevdiği gibi şehadeti seven ve tekbir ve tehlil getiren ordular olmadıkça Filistin'in tamamen kurtarılamayacağının farkına varmalarından dolayı Abbas ile Feyyaz'ın bahsettikleri barışçıl halkçı direnişe de tutunmayacaklardır. Bu nedenle Hizb-ut Tahrir, Allah'ın izniyle bunun yakın bir zamanda gerçekleşmesi için ümmet içerisinde ümmetle birlikte çalışmaktadır. İşte o gün müminler, Allah'ın nusretiyle ferahlayacaklardır.

وَلَقَدْ سَبَقَتْ كَلِمَتُنَا لِعِبَادِنَا الْمُرْسَلِينَ إِنَّهُمْ لَهُمُ الْمَنصُورُونَ وَإِنَّ جُندَنَا لَهُمُ الْغَالِبُونَ "Andolsun ki, peygamber kullarımıza söz vermişizdir: Onlar mutlaka zafere ulaşacaklardır. Bizim ordumuz şüphesiz üstün gelecektir." [es-Saffât 171-173]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 0598819100
www.pal-tahrir.info
E-Mail: [email protected]

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER