Dinler Konseyi aracılığıyla hükümet, sıkı kuralların alınması şartıyla camileri yeniden ibadete açtı. İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Guvernörler Konseyi’nin yanı sıra on beş kişilik bir grup, ibadet yerlerinin yeniden açılmasının şartlarını belirlemekle görevlendirildi. İbadet yerlerinde uyulması gereken kurallar arasında 1,5 metrelik sosyal mesafe, 100 kişi sınırlaması, 13 yaş altındaki çocukların ve 58 yaş üstü yetişkinlerin namazda bulunmaması ve ibadetin en fazla bir saat sürmesi gibi kurallar var. Bu bağlamda Hizb-ut Tahrir / Kenya, aşağıdaki hususları açıklamak istiyor:

Dinler Konseyi fikri, laik bir fikirdir, İslam’da hiçbir temeli yoktur. Bunun nedeni, bu düşünce farklı dinler arasında karşılıklı ilişkilere çağırıyor. Yeni bir uydurma dine davet ediyor. Batı, tüm dünyada Müslümanların İslam yerine bu uydurma dini kucaklamasını istiyor. Söz konusu fikir, Müslümanların İslami öğretileri terk etmelerini ve laik kavramları dinleri için bir standart haline getirmelerini amaçlıyor. Laik insan yapımı yasaların tersine İslami hükümler, Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan vahiydir. Laiklik insan aklına dayanır, dolayısıyla çevreye göre yürürlüğe girer ve değiştirilir. Burada Konsey üyesi olan Müslüman âlimlere sorumluluklarını hatırlatmak istiyoruz. Sorumlulukları, Kuran, Sünnet, İcma ve Kıyas’tan çıkarılan İslami hükümleri açıkça ortaya koymaktır. Bu, Allah’tan korkan, O’ndan başka kimseden korkmayan ilim adamlarının sorumluluğundadır.

Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem, cemaat namazını açıkça göstermiştir ve bu nedenle istişare konusu olamaz. Bu bağlamda tüm Müslümanların namaz kılarken safları sıklaştırması farzdır. Kişiler arasında boşluk olmamalıdır. Malik b. Huvayris’in Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’den rivayet ettiğine göre

وَصَلُّوا كَمَا رَأَيْتُمُونِي أُصَلِّي وَإِذَا حَضَرَتِ الصَّلَاةُ فَلْيُؤَذِّنْ لَكُمْ أَحَدُكُمْ ثُمَّ لِيَؤُمَّكُمْ أَكْبَرُكُم  “Beni nasıl namaz kılıyor olarak gördüyseniz öylece namaz kılınız! Namaz vakti geldiğinde içinizden biri ezan okusun. Yaşlınız da size imam olsun.”

Ahmed’in Abdullah b. Ömer’den rivayet ettiğine göre Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

أَقِيمُوا الصُّفُوفَ فَإِنَّمَا تَصُفُّونَ بِصُفُوفِ الْمَلَائِكَةِ وَحَاذُوا بَيْنَ الْمَنَاكِبِ وَسُدُّوا الْخَلَلَ وَلِينُوا فِي أَيْدِي إِخْوَانِكُمْ وَلَا تَذَرُوا فُرُجَاتٍ لِلشَّيْطَانِ وَمَنْ وَصَلَ صَفّاً وَصَلَهُ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى وَمَنْ قَطَعَ صَفّاً قَطَعَهُ اللَّهُ  “Saflarınızı düz tutunuz. Çünkü Melekler ile saf yapıyorsunuz. Omuzları bir hizaya getiriniz. Aralıkları kapayınız. Saf düzeni için elinizden tutup çeken kardeşlerinize yumuşak davranınız. Şeytanın girebileceği boşluklar bırakmayınız. Allah, safları bitişik tutanların gönlünü hoş eder. Safları bitişik tutmayanlara Allah nimetlerini lütfetmez.”

Yukarıdaki şeri delillerden açıkça anlaşılıyor ki, özellikle de patolojik semptomları olmadan bulaş korkusuyla Cuma ve cemaat namazlarında 1,5 metrelik sosyal mesafe bırakmak İslam’a göre bidattir. Ayrıca, bulaşıcı bir hastalık, camiye gitmemek için bir özürdür, sosyal mesafe için bir özür değildir.

Camide, 58 yaş üstü yetişkinler ve on üç yaş altı çocuklar hariç, sadece 100 kişilik namaza izin verilmesine gelince, İslami öğretilere tamamen aykırıdır, dahası Allah’ı kızdıran zalimane bir eylemdir. İbadet edenler için bu kadar katı koşullar koymak, çifte standarttır. Çünkü yolların, ofislerin, süpermarketlerin ve diğer yerlerin, yaşlarına bakılmaksızın insanlarla dolup taştığını görüyoruz! Bu, COVİD-19’un başka yerlerde değil, sadece camilerde bulaşabileceği anlamına gelmiyor mu? Bu yüzden mi camiler kapalı kalmalı veya sadece sınırlı sayıda ibadet edene açık olmalıdır?

Yineliyoruz, kuşkusuz bu salgın Yüce Yaratıcının kullarına yönelik ciddi bir meydan okuması ve sınavıdır. Samimiyetle O’na yönelmeliyiz, tövbe etmeliyiz ve indirdiklerine itaat etmeliyiz. Bunun ışığında Şeri hükümlere aykırı şartlarla camilerin açılması, Müslümanların kalplerini incitiyor. Ancak, biz büyük Müslüman ülkelerin birinde Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulacağını kesinlikle biliyoruz. Yakında camiler yeniden dirilecek, sabah akşam Allah’ın adı zikredilecek.