Polis, Kenya’nın Kwale iline bağlı South Coast ilçesinde gece düzenlediği baskında bir erkek ve iki çocuğunu vurdu. Polis, Spanya lakaplı 41 yaşındaki Muhammed Rahme Mapenzi’nin aranan bir terörist olduğunu, çocuklarını canlı kalkan olarak kullandığını, evine baskın düzenleyen polis memurlarına el bombası attığını iddia etti. Saldırıda sekiz aylık hamile eşi Mwanahalima Mwachili de karnından ve bacağından vuruldu. Şuan Msambweni Referral Hastanesi’nde yatıyor, durumunun kritik olduğu söyleniyor. Hizb-ut Tahrir / Kenya, rahmetlinin ailesi ve arkadaşlarına en içten taziyelerini sunuyor ve hastaya acil şifalar diliyor.

Bu korkunç olayın ardından aşağıdakileri açıklamak istiyoruz:

Terörle Mücadele Yasası yürürlüğe girdiğinden beri polisin, derin soruşturma yapmadan ya da mahkeme kararı olmadan çok sık yargısız infaz yaptığı açık ve net. Çoğu kez polis, şüphelilerin evine baskın düzenlemekle, evlerine silah koymakla ve şüphelileri vurmakla suçlanıyor. Eğitimli polisler, kurşunlardan korunmak için biyolojik babanın çocuklarını kalkan olarak kullandığını nasıl iddia edebiliyorlar?

Kenya halkı özellikle de ülkedeki Müslüman topluluk için polisin davranışını sorgulamasının zamanı gelmiştir. Ülke, terörle mücadele adı altında korkunç katliamı halının altına süpüremez. Yalancıktan bu vahşeti kınayan politikalara gelince, tam anlamıyla halkla ilişkiler ajanları gibi hareket ediyorlar.

Bugün tanık olunan bu tecavüz ve zulmün dünya çapında Müslümanlara karşı işlenen suçlardan sadece biri. Kesin olan şu ki, Müslümanlar, İslam ülkelerden birinde Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti yeniden kurma amacına yönelik doğru çalışma yapmadıkça bu suçlar hiç bitmeyecek. Çünkü Hilafet, hem Müslümanları hem de Gayrimüslimleri düşmanların zulüm ve baskılarından koruyan yegâne yönetim sistemidir.