Kenya Kwanza rejiminin devredilmesinden bir yıl sonra iktidardaki yıkım, ekonomik durum ve sıradan vatandaşların geçim koşulları iyice kötüleşti. Gerçek şu ki, vatandaşların mevcut rejimin hayat pahalılığını ve ulusal borcu çözeceği ve hafifleteceği konusunda yüksek beklentilerin vardı. Öyle görünüyor ki bu beklentiler ve umutlar seraba dönüşmüş durumda.

Biz aşağıdaki hususları belirtmek istiyoruz:

Ümmetin yaşadığı bu durum ideolojik ve siyasi iflasın bir tezahürüdür. Açıkça görülüyor ki, siyasi liderliğin demokratik siyasi kampanyalar sırasında sarf ettiği ballı sözler, başarısız kapitalist ekonomik sistemin ömrünü uzatmaktan başka bir şey değildir. Kapitalizm, doğası gereği, siyasi aidiyetleri ne olursa olsun, yüksek düzeyde bir siyasi ikiyüzlülük yaratır. Bu nedenle siyasi sınıfın açıkça yalan söylemesi ve birbirlerini suçlamaları demokraside siyasi bir norm ve gelenektir. Odadaki fil kapitalist ideolojinin kendisidir. Yüksek vergiler, yüksek faiz, mali kredi ve tasarruf önlemleri gibi hatalı kapitalist politikalar, insani değeri yok eder. Buna göre yüksek hayat pahalılığı, yüksek işsizlik oranı, toplumsal çalkantılar ve artan güvenlik zafiyetlerinin, kapitalist iktisatçıların gözünde hiçbir değer ve önemi yoktur. Dahası, kapitalizmin asıl ölümcül yanı, insani maliyetine rağmen ekonomik istatistiksel verilere aşırı kutsallık atfetmesidir.

İslam, tek seçenektir, insanlığı bu sürekli ekonomik sefaletten ve başarısızlıklardan kurtaracaktır. Çünkü İslam, kamu mallarını kamunun hizmetine sunar. Bu özellik, öncelikle vergilerin ana gelir kaynağı olarak görülmesini ortadan kaldırır. Böylece tüketim ve gelirin sadece piyasa (arz ve talep) güçleri tarafından yönlendirilmesini sağlar. İslam, insanlığı vergi, tefecilik ve siyasi ikiyüzlülüğün köleliğinden kurtardığının tarihi kanıtıdır.

Er ya da geç Müslüman ülkelerin birinde kurulacak olan Hilafet Devletinin ekonomik sistemi, kolaylıkla geçim imkânı sağlayacaktır.

أَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ اللهُ مَثَلًا كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرَةٍ طَيِّبَةٍ أَصْلُهَا ثَابِتٌ وَفَرْعُهَا فِي السَّمَاءِ * تُؤْتِي أُكُلَهَا كُلَّ حِينٍ بِإِذْنِ رَبِّهَا وَيَضْرِبُ اللهُ الْأَمْثَالَ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ  “Görmedin mi, Allah güzel bir sözü nasıl misal getirdi? (Güzel bir söz), kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir. Bu ağaç, Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. Öğüt alsınlar diye Allah insanlara misaller getirir.” ^{[İbrahim 24-25]}