حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Kenya
Medya Bürosu
No: KE–BA–2016–MB–TR–11 |
H. 16 Rabi-ul Evve 1438 M. Perşembe, 15 Aralık 2016 |
KAPİTALİZM HASTANELERİ ÖLÜM SIĞINAKLARINA DÖNÜŞTÜRÜYOR!
Doktorlar ve hemşirelerin yaptığı grev, ikinci haftasına giriyor. Tüm devlet hastanelerinde yatan masum hastalar refakatsiz ölüme terk ediliyor. Bu grevin temel amacı, hükümeti 2013 yılında imzalanan anlaşmaya mecbur etmektir. Anlaşma uyarınca %300 temel maaş artışına ek olarak doktorların ödenmemiş borçları da ödenecek. İslami siyasi parti olan Hizb-ut Tahrir / Doğu Afrika, aşağıdaki hususları vurgulamak ister:
Şimdi gün ışığı kadar açık ki Kenya, memurlar tarafından peş peşe yapılan bir grev ülkesi haline gelmiştir. Bu üzücü durum, halkın refahı için var olduğunu iddia eden bir hükümete nispetle oldukça küçük düşürücüdür. Ağır vergi yükü altında boğulan vatandaşlar hükümetin umurunda değil. Kaldı ki vatandaşları devlet hastanelerinde acılarıyla baş başa bırakıyor. Onları temel tıbbi yardım haklarından mahrum ediyor.
Kapitalist rejimlerde tüm kamu sektöründe olduğu gibi sağlık sektöründe de işlerin güdülmesine yeterince önem verilmez. Bunun yerine işler ihmal edilir. Kapitalist hükümetlerin amacı, insanların değil, belli etkili ve zengin zümrenin refahını gözetmektir. Bu, iktidar veya muhalefet olsun kapitalist politikacıların safsatası ve vakıasıdır. Bunlar hasta olduklarında, gelişmiş hastanelerde tedavi olmak amacıyla hemen yurtdışına koşarlar. Öte yandan işçilerin refahı da onların umurunda değil. Kendi vatandaşlarını ilaçtan mahrum bırakıyorlar. Öte yandan seçimleri kazanmak amacıyla siyasi partilerce yürütülen kampanyalarda milyonlarca kamu parasını boş yere harcıyorlar. Sonuç olarak devlet hastaneleri ilaç yetersizliği ve hemşireler kıtlığı ile yüz yüze.
Burada şunu da vurgulamak istiyoruz ki, kapitalizm, sadece küçük ölçekli işçi ve işçileri ezmez, daha da ileri giderek eylemlerin tek ölçütünü fayda kılar. Parasal kazanç uğruna insan hayatının müzayedesinden işte bu ölçüt sorumludur.
Doktorlar ve diğer çalışanlar, maaş artışından sonra bile daha iyi tedavi sunabilmek için hastalardan rüşvet istiyorlar. Genellikle bu durum, kapitalist sistemin boyunduruğu altında hastaneleri ölüm tuzağına dönüştürmüştür.
Demek istiyoruz ki tedavi, kamunun temel ihtiyaçlarından biridir. Ciddiyet ve gerekli önem gösterilmelidir. Bu hizmet, ayrıcalık ya da iyilik gibi kabul edilmemelidir. Aksine hükümetin vatandaşlara sunmak zorunda olduğu bir farzdır. İşte İslami yönetim sağlık sorununa tam olarak da böyle bakmaktadır. Halifeye doğrudan bu görevi denetlemeyi zorunlu kılar. Çünkü sağlık, vatandaşların haklarından biridir. Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
الإِمَامُ رَاعٍ وَهُوَ وَمَسْؤُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ “İmam, bir çobandır ve güttüklerinden sorumludur.”
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Kenya Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: |
Resim Galerisi
https://hizb-ut-tahrir.info/tr/index.php/basin-aciklamasi/kenya/8107.html#sigProId8ca9079dc9