حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Lübnan Vilâyeti
Medya Bürosu
No: LBu2013BAu20132012u2013MBu2013TRu20130004 |
H. 4 Rabi-ul Evve 1433 M. Cuma, 27 Ocak 2012 |
-Basın Açıklaması- Trablus'taki Şam Ayaklanmasına Dönük Destek Gösterisi, Ahdin ve Vefanın Yenilendiği Bir Gösteridir
Hizb-ut Tahrir'in, bugün Cuma salahından sonraki gösteri davetine, salah kılanlardan büyük bir kalabalık cevap vermiş ve üzerlerine boşalan yoğun yağmura rağmen göstericilerden büyük bir kalabalık sokağa çıkmıştır.
Tell Meydanı'na kadar ulaşan gösterinin sonunda, Faziletli Şeyh Muhammed İbrahim bir konuşma yaparak şöyle demiştir:
Despotları parçalayan, zalim devletleri yıkan, mustazaflara ve mazlumlara yardım eden Allah'a hamd olsun. Essalatu Vesselamu Alâ Muhammed İbn-u Abdullah ve Alâ Âlihi ve Sahbihi Ecmaîn ve ba'd:
Bugün, Suriye'deki Baas reşimi ile hayaletlerinin uyguladığı vahşi cürümlere tanık olduğumuz gibi Lübnan'ında tüm yasa ve misakları aştığına tanık olmaktayız. Zira tutuklamalar, işkenceler, katliamlar, uzuvların koparılması, namusların, muharramatların ve mukaddesatların çiğnenmesi, yerinden edilme ve kaçırılma... İşte tüm bunlar, bütün ümmet için, dahası Şam halkı için ayaklanan, onu destekleyen ve mübarek ayaklanmalarında bu zamanın firavunlarından bir Firavuna karşı onların yanında yer alan tüm özgür insanlar için kaçınılmaz bir boyuta ulaşmıştır.
Baas rejiminin vahşeti, cürümleri ve katliamları hakkında Lübnan halkının aldığı haber, bu günümüze kadar ne Trablus'un bünyesinden ne atalarımızın belleğinden ne halkın nede kaçırılanların bedeninden silinmiştir. Bu zalim tagut, hala Arsal, Vadi Halid ve Arîda'daki halkımızın kanlarını akıtmakta ve diğer şehirlerdeki ileri gelenleri de kaçırmaktadır. Otorite ise, insanları koruma ve mustazaflara yardım etme rolünü ve mesuliyetini göz ardı etmektedir. Ayrıca otorite, bakanları hayasızca mücrim rejimi ve masum kanların akıtılmasını desteklediklerini açıklarken dahası onu kesin bir şekilde desteklediklerini yüksek bir sesle dillendirirlerken tarafsız olduğunu iddia etmektedir. Nitekim bir çok medya organı, Lübnan hayaletlerinden bir çoğunun, Suriye şeytanlarından olan kardeşlerine katıldıklarını, insanların katledilmesinde ve mukaddesatların çiğnenmesinde onlara yardım ettiklerini haber yapmıştır. Dolayısıyla otoritenin, buna karıştığı kanıtlanan kişilere soruşturma ve kavuşturma açması gerekmektedir. Nitekim Kur'an-il Kerim, onlar hakkındaki hükmü belirtmiştir. Zira Allah [Subhânehu ve Te'alâ] şöyle buyurmuştur:
إِنَّمَا جَزَآءُ ٱلَّذِينَ يُحَارِبُونَ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُ وَيَسْعَوْنَ فِى ٱلأَرْضِ فَسَاداً أَن يُقَتَّلُوۤاْ أَوْ يُصَلَّبُوۤاْ أَوْ تُقَطَّعَ أَيْدِيهِمْ وَأَرْجُلُهُم مِّنْ خِلافٍ أَوْ يُنفَوْاْ مِنَ ٱلأَرْضِ ذٰلِكَ لَهُمْ خِزْيٌ فِى ٱلدُّنْيَا وَلَهُمْ فِى ٱلآخِرَةِ عَذَابٌ عَظِيمٌ "Allah ve resulüne karşı savaşanların ve yeryüzünde fesat çıkarmaya çalışanların cezası ancak ya (acımadan) öldürülmeleri ya asılmaları yahut el ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu onların dünyadaki rüsvaylığıdır. Onlar için ahirette de büyük azap vardır." [Nisa 33] Hatta otoritenin uzun zamandan beri yapması gereken, Suriye Büyükelçisini kovmaktır. Zira o, kan içen Şam beldesinin Firavunu'nu temsil etmektedir. Çünkü ülkenin evlatlarını kesmek amacıyla "Hama Diyarı" ile alay eden bizzat vampir Beşar'dır. Aynı şekilde otoriteye düşen, Suriye'deki halkımızın gözetimini garantilemesi dahası Allah'ın izniyle meşru bir yargılama sonucunda tagutu ve avenelerini demir parmaklıklar arkasına koyacak olan mübarek ayaklanmasında Suriye halkını desteklemesidir.
Ey Şam Bölgesindeki Suriye Halkı! Şam bölgesindeki Lübnan halkı sizinle beraberdir. Size isabet eden bize isabet etmiştir ve sizin ayaklanmanız bizim ayaklanmamızdır. Dolayısıyla Hizb-ut Tahrir ve diğer hak ehli olanlar sizden olup sizinle beraberdir. Aha işte bizler bugün, Trablus ve banliyöleri ile Beka'da sizlere destek vermek için sokaklara çıktık. Zira bizler, ayaklanmanın hedefi gerçekleşinceye kadar durmayacağımıza dair Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'ya ve sizlere söz veriyoruz. Bu hedef ise sadece Firavun ve avenelerinin alaşağı edilmesi değil bilakis fasit beşerî laik anayasanın İslamî anayasayla değiştirilmesi, şeriatın egemenliği ile ümmetin Şam ülkesindeki otoritesinin geri dönmesi olmalıdır.
Büyük ümmetin felaketi, Batı ile ajanlarının Hilafet Devleti'ni yıktıkları ve özellikle Şam ülkesi olmak üzere ülkelerimizi küçük devletçiklere parçaladıkları gün başlamıştır. Dolayısıyla Allah'ın vaadi ve Nebisinin müjdesi olan Nübüvvet Minhacı Üzere Raşidi Hilafet gerçekleşmedikçe ayaklanmamız durdurmayacak ve son bulmayacaktır.
Ey Suriye Halkı! Yardımı; komplocu Arap Birliği'nin, Uluslararası Güvenlik Konseyi'nin, İslam kendilerinden uzak olduğu halde kendilerini İslamî olarak adlandıran diğer örgütlerin, sömürgeci Batılı devletlerin, özellikle de Allah'ın izniyle yakında yıkılacak olan rejimin ömrünü uzatmak için çalışan Amerika'nın yanında aramayınız. Unutmayınız ki; iktidarı ele geçiren ve onu Amerika'nın himayesine sokan Esad ailesi ve Baas rejimi, sık sık Filistin meselesinin ticaretini yapmışlar, iktidarları dönemi boyunca Yahudi varlığını korumuşlar, Allah'ın dini ile savaşmak için çalışmışlar ve Golon'u Yahudilere hibe etmişlerdir. Yahudi varlığının saldırılarına karşı cevap haklarını da genellikle saklı tutmuşlardır. Bugün de sokaklarda seslerini yükseltenlere ateş açarlarken Yahudilerin açtıkları ateşleri görmemekteler ve ayaklananlar ile Şam halkından haksızlığa uğrayanların haykırdıkları Allahuekber seslerine tahammül edememektedirler. Buda bu rejimin, Allah'ın, Resulünün ve müminlerin düşmanı olmasından dolayıdır. O halde sizlere ve bu ümmetin müminlerinde size tabii olanlara Allah yeter. Nusretin, ancak sabırla olacağını iyi bilin. Zira zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Gerçekten zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır.
Ayrıca Şeyh İbrahim, Hizb-ut Tahrir'e eziyet vererek onun Şam halkına destek vermeye ve yardım faaliyetlerinde bulunmaya dönük sesini kısmak amacıyla hizbin şebabını ve sorumlularını takip etmesi için bazı resmî birimlerini kullanan Lübnan otoritesi içerisindeki Suriye rejiminin tabiilerine de seslenerek, bu uygulamaların partinin gücünü zayıflatamayacağını ve hizbin, Suriye'deki ayaklananları desteklemekten bir nebze olsun vazgeçmeyeceğini vurgulamıştır.
Hizb-ut Tahrir'in aynı hareketi çerçevesinde Beka bölgesindeki şebabının davetine eşlik eden musallilerden büyük bir kalabalık, Cuma salahının ardından Saad Nil Camisi önünde oturarak Suriye halkına destek vermek ve Şam tagutu ile onun Suriye içindeki ve dışındaki avenelerine karşı koymak amacıyla haykırışta bulunmuşlardır.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Lübnan Vilâyeti Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Road 200, Tarabulus/Tripoli – Lebanon Telefon: 03–155103 / 03–446709 www.tahrir.info |
Fax: 06–629524 E-Mail: ht@tahrir.info |