Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Lübnan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: LB-BA-2024-MB-TR-15 H. 24 Rabi-ul Evve 1446
M. Cuma, 27 Eylül 2024

Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Sisteme Sığınanlar, Yağmurdan Kaçarken Doluya Tutulan Kimse Gibidir!

Yahudi varlığı, uluslararası sistemin en büyük suçlularının Yahudi varlığına sağladığının onda birini bile denk olmayan ölçüde bireyler veya grupların verdiği tepkiler hariç ciddi hiçbir yanıt olmaksızın Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’a saldırmaktadır. Lübnan Başbakanı Necip Mikati bugün BM Güvenlik Konseyi’ne Lübnan’a yönelik saldırganlığı durdurması için Yahudi varlığına baskı yapması çağrısında bulundu ve ateşkes girişimlerinden dolayı Fransa ve Amerika’ya teşekkür etti. Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib de Amerika’nın kurtuluşumuzun anahtarı olduğunu ve umudun ona bağlı olduğunu ifade etti.

Peki bu yetkililer, Birleşmiş Milletler gerçekliğini, Müslüman karşıtı eylemlerini ve Yahudi varlığı tarafgirliğini bilmezden mi geliyor ya da bilerek görmezden mi geliyorlar? Ya da belki de bu varlığın kuruluşundaki temel kararların BM ve şükranlarını sundukları, umut bağladıkları bu ülkelerin kararları olduğunu unuttular. Bu varlık Amerika, Fransa ve İngiltere’nin silahlarıyla Gazze, Suriye ve Lübnan’ı bombalamadı mı? Bu büyük ülkeler, BM Güvenlik Konseyi’nin Yahudi varlığını kınayan kararlarını engellemediler mi? O halde bu varlığı yaratan ve destekleyen bu büyük suçlu ülkeleri nasıl onun karşısında durmaya çağırabiliriz? Hiç dikenden üzüm beklenir mi? Aklı başında bir insan hasmına başvurur mu? Ne oluyor size ne biçim hüküm veriyorsunuz öyle? Yoksa Batı ajanlığı ve bağımlılığı hakkında bir kitabınız mı var onu mu okuyorsunuz?

Ey Müslümanlar! Yahudilerin saldırganlığından kurtulmanın en kısa ve etkili yolu, köklerini kurutmak için orduları harekete geçirmektir. Büyük devletlere, Birleşmiş Milletler’e ve uluslararası sisteme başvurmak ise göz boyamaktan başka bir şey değildir, yöneticilerinizin yapabileceği tek şeyin bu suçluların kapılarında yalvarmak olduğu yanılsamasını yaratmaktadır. Bu durum, istisnasız tüm yöneticilerinizin, size karşı Yahudilerle işbirliği yaptıklarını göstermektedir. Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Ürdün gibi ülkeler açıkça işbirliğini yaparken, Suudi Arabistan, İran ve Türkiye gibi ülkeler ise dolaylı yollarla işbirliği yapmaktadır.

Gazze kaderine terk edildi, yok edilmesine göz yumuldu, aynı şekilde Lübnan da öyle. Bu ülkeler, amacı bu varlığı güçlendirmek ve varlığını normalleştirmek olan Amerikan veya Fransız girişimlerinin peşine düştüler, ordularını kışlalarına zincirlediler, silahları paslanmaya, vurdumduymazlığa ve teslimiyete terk ettiler. Yahudi karşıtı olduğunu iddia eden ve Amerika’nın yörüngesinde döndüğünü sürekli teyit eden İran’a gelince, liderleri, Gazze yok edilirken ve Lübnan yerle bir edilirken, Amerika’nın kardeşleri olduklarını ve savaş istemediklerini ilan ediyorlar. Büyük güçleri İran’ın nükleer programı konusunda müzakere etmeye çağırıyorlar. Oysa yıllardır Yahudi varlığı Lübnan’a veya İran’a saldırması halinde onu haritadan silecekleri tehdidinde bulunmuşlardı!

Ey Müslümanlar! Yahudi varlığı sömürgeciliğin ürünüdür, destekçileri büyük güçlerdir, koruyucuları da sizin zalim yöneticilerinizdir. 7 Ekim 2023’te yaşananlar bu mutant varlığın ne kadar kırılgan olduğu gerçekliğini açıkça ortaya koymuştur. Şu an sömürgeci kafir Batı’nın ve uşak Arap devletlerinin desteğiyle Gazze ve Lübnan’a yönelik saldırısı, yalnızca sahte prestijini geri kazanma ve yenilmez bir güç olduğunu gösterme çabasından başka bir şey değildir. Oysa ki, örümcek ağı kadar zayıftır. Dinlerine ve ümmetlerine sadık savaşçılar karşısında bu apaçık ortaya çıkmıştır.

Ey Müslümanlar! Eğer Allah’ın emirlerine tam anlamıyla uyan Hilafet Devleti olsaydı, bu illegal varlığa ve destekçilerine karşı cihat ilan eder, büyük ordular hazırlar ve onu yok etmek için her türlü hazırlığı yapardı. Allah Subhânehu ve Teâlâ size Yahudilere karşı zafer vaat etti. Onlarla savaşıp onları öldürene kadar kıyamet kopmayacaktır. Belki de Aksa Tufanı bu büyük savaşın başlangıcıdır. O halde sabırlı olun, birlik olun, kararlı olun, orduları harekete geçirin, liderliğinizi geri alın, Allah’ın vaadini gerçekleştirinceye kadar Yahudilerin koruyucuları ve Batı’nın uşağı tiranları devirin, Allah’ın sizinle birlikte olduğuna inanın ve O’nun vaadini unutmayın.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ تَنْصُرُوا اللهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ * وَالَّذِينَ كَفَرُوا فَتَعْساً لَهُمْ وَأَضَلَّ أَعْمَالَهُمْ“Ey iman edenler! Siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder, ayaklarınızı savaşta sabit kılar. İnkâr edenlere gelince, onların hakkı yıkımdır. Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmıştır.” [Muhammed 7-8]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Lübnan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Road 200, Tarabulus/Tripoli – Lebanon
Telefon: 03–155103 / 03–446709
www.tahrir.info
Fax: 06–629524
E-Mail: ht@tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER