Cuma, 24 Rebiu’l Evvel 1446 | 2024/09/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Malezya
Medya Bürosu

No: ML-BA-2024-MB-TR-08 H. 17 Rabi-ul Evve 1446
M. Cuma, 20 Eylül 2024

Ey Malezya Başbakanı! Sadece Sözle Değil Eylem ve Kalple de Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem Uymak Gerekir

Malezya Başbakanı Datuk Seri Enver İbrahim, Putrajaya Uluslararası Kongre Merkezi’nde düzenlenen Mevlidi Nebevi 2024 (M.S. 1446H) ulusal kutlamaları sırasında Facebook sayfasında paylaştığı bir mesajda Müslümanlara Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i sadece kişiliğiyle değil, aynı zamanda devlet, toplum ve aile için de bir lider olarak, özellikle de Medine modeli bağlamında örnek alma çağrısında bulundu. Enver “Rol model arayışında, güzel bir örneklik olarak her zaman Allah Rasûlü SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e bakmak yakışık alır.” dedi. Enver’in, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i bir rol model olarak tanımlarken ‘yakışık alır’ kelimesi yerine ‘zorunlu’ kelimesini kullanması daha uygun olmaz mıydı? Enver, sivil devletin arzusunun, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in geliştirdiği, birlik çerçevesinde çeşitlilik formülüne dayanan, adalet ve ihsanı baz alan Medine Vesikası’ndan ders ve ibret alması gerektiğini vurguladı.

Enver’in, bu ülkeyi yönetirken Medine Vesikası’ndan ders alma isteğini dile getirmesi umut verici. Ancak şu soruyu da sormadan yapamıyoruz: Enver, tasarladığı “Medeni Devlet” için Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Medine’deki hükümlerini model almayı mi amaçlıyor, yoksa bu sadece Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in doğum günü kutlamaları sırasında dile getirilmiş bir sözden mi ibaret? Enver, Medine’nin (eski adıyla Yesrib) başlangıçta bir Dar’ul Küfür olduğunu, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in vahye dayalı olarak onu bir İslam Devletine dönüştürdüğünü bilmiyor mu? Enver Malezya’yı vahye dayalı bir İslam Devletine dönüştürmeye çalışacak mı? Dahası, Enver, Medine’de Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem tarafından uygulanan Medine Vesikası ve tüm yasaların vahye dayandığının farkında değil mi? O halde Enver, sömürgeci kafir İngilizlerin yürürlüğe koyduğu anayasa ve yasaları, vahye dayalı İslami bir anayasa ve yasalara dönüştürecek mi?

Enver, eğer gerçekten Medine Vesikası’nı bir model olarak benimsemeyi arzuluyorsa, bugüne kadar bu ülkede yönetimde temel alınan Lord Reid anayasasını terk etmesinin zamanı gelmiştir. Enver’e, Medine Vesikası’nın hem Müslümanlar arasındaki ilişkileri hem de Müslümanlar ile özellikle Yahudiler olmak üzere gayrimüslimler arasındaki ilişkileri düzenleyen bir anlaşma ve temel bir kanun olarak işlev gördüğünü hatırlatmak isteriz. Medine Vesikası, tebaa arasındaki ilişkilerin İslam’a dayalı olması ve tüm tebaanın İslam hukukuna tabi olması gerektiğini açıkça belirtmektedir. Ayrıca anlaşma metni, Yahudilerin İslami kurallara tabi olma ve İslam Devleti’nin çıkarları için Müslümanlarla işbirliği yapma yükümlülüğünü açıkça ortaya koymaktadır. Medine Vesikası’ndaki sayısız madde arasında, devlet içindeki tüm meselelerin Kur’an ve Sünnet ile çözülmesi gerektiğini açıkça gösteren bir maddeye vurgu yapılması yeterlidir.

وَإِنّهُ مَا كَانَ بَيْنَ أَهْلِ هَذِهِ الصّحِيفَةِ مِنْ حَدَثٍ أَوْ اشْتِجَارٍ يُخَافُ فَسَادُهُ فَإِنّ مَرَدّهُ إإلَى اللهِ عَزّ وَجَلّ وَإِلَى مُحَمّدٍ رَسُولِ الله“Bu sahifede (yazıda) gösterilen kimseler arasında zuhurundan korkulan bütün öldürme yahut münazaa vak’alarının Allah’a ve Rasûlullah Muhammed’e götürülmeleri gerekir.”

Medine Vesikası incelendiğinde, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem tarafından kurulan devletin, Allah’ın hükümleriyle yönetilen bir İslam Devleti olduğu açıkça ortaya çıkar. Buna karşılık, şu anda Enver tarafından yönetilen devlet, halkın arzularına göre yönetilen demokratik-laik bir devlettir. Eğer Enver gerçekten Medine’yi bir model olarak takip etmek istiyorsa, bu taahhüdünü bu ülkeyi Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in ümmetine miras bıraktığı gibi, bir İslam Devleti’ne dönüştürerek ve sömürgecilerin yarattığı mevcut demokratik-laik devleti değiştirerek göstermelidir. Enver’e, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ve Medine Devleti’ni örnek alacağına dair sözlerinin, somut eylemlerle hayata geçirilmediği takdirde, sadece Allah’ın gazabına yol açacağını hatırlatmak isteriz.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا لِمَ تَقُولُونَ مَا لَا تَفْعَلُونَ * كَبُرَ مَقْتًا عِندَ اللَّهِ أَن تَقُولُوا مَا لَا تَفْعَلُونَ  “Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz, Allah katında büyük gazap gerektiren bir iştir.” [Saf 2-3]

Unutmayın ki, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i güzel bir örneklik olarak kabul etmek sadece sözlü veya yazılı ifadelerle değil, aynı zamanda içtenlikle kalben de benimsenmeli ve eylemlerle gösterilmelidir. Enver, başbakan olduktan sonra Malezya’yı Kuran ve Sünnete göre yönetmek için ne kadar çaba sarf ettiğini düşünmeli ve Medine Devleti’ni örnek alma arzusunu ne ölçüde gerçekleştirdiğini kendisine sormalıdır. Enver, sözlerini hayata geçirememesi halinde, o zaman açıklamaları boş bir retorikten öteye gitmeyecek ve göreve geldiğinden bu yana gerçek yüzünü ortaya koyacaktır Eğer Enver’de biraz utanma duygusu olsaydı, maskesinin defalarca düştüğünü ve kendi destekçileri de dahil olmak üzere giderek daha fazla insanın gerçek yüzünü gördüğünü fark ederdi.

Medine’yi model bir ülke olarak görmek isteyen herkesin, İslam Devleti’nin (Hilafet) yeniden kurulması için ciddi bir şekilde çalışması farzdır. İlk olarak Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem tarafından kurulan, ardından Hulefa-i Raşidin, Emeviler, Abbasiler ve Osmanlılar tarafından devam ettirilen bu örnek devlet, H. 28 Recep 1342 (3 Mart 1924 M) tarihinde resmen yıkılmıştır. Liderlerin söylemleri veya basit sözleri bu modeli asla yeniden canlandıramaz, aksine, bunun için iman ve onu savunanların samimi ve kararlı çabaları gerekmektedir. Allah Subhânehu ve Teala, iman edip Salih ameller işleyenlere, Hilafet şeklinde onlara iktidar bahşedeceğine dair açık bir vaatte bulunmuştur:

وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنْكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُمْ فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ“Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hakim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hakim kılacağını vadetti.” [Nur 55]

Abdul Hakim Osman
Hizb-ut Tahrir
Malezya

Resmi Sözcüsü

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Malezya
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Khilafah Center 47-1 Jalan 7/7A Seksyen 7 43650 Bandar Baru Bangi, Selangor
Telefon: (+03) 89.201.614
mykhilafah.com
Fax: (+03) 89.201.614
E-Mail: htm@mykhilafah.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER