حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HTu2013BAu20132013u2013MMBu2013TRu20130020 |
H. 28 Rabi’-ul Âhir 1434 M. Pazar, 10 Mart 2013 |
-Basın Açıklaması- Sistemin Onlardan Vazgeçmesinin Ardından... Azerbaycan'daki Birçok Yetim, Cürümsel ve Kirli Bir Hayata İtilmektedir!
06 Mart 2013'de, Azeri Haber Ajansı [ANS Press], geneli kızlardan oluşan yetim çocukların ergenlik yaşına ulaştıklarında herhangi bir yardım ya da hükümetin bir desteği olmaksızın okul içlerine ve barınaklara terk edildiği ifade edilen travmatik toplumsal sonuçları ifşa etmiştir. Bunun sonucunda bunlardan birçoğu, yemek ve barınak için cürüm dolu bir hayata girmektedirler. Nitekim "küçük", korunaklı ve hayat vakıası hakkındaki az bir eğitim ya da deneyimle birlikte başkalarına bağımlı bir hayat tarzı onları, kendi kurumları dışında hazırlıksız oldukları dünyanın "büyük" talepleriyle başa çıkmaya sevketmektedir. Şuan Azerbaycan'da, 9776 çocuğun bakımını üstlenen 43 kamu kurumu bulunmaktadır. Nitekim Ana Bölgesel Psikiyatri merkezinde Psikiyatrist olan Diyanet Razayov'un şunları söylediği aktarılmıştır: "Bu çocuklar, konut ve istihdama muhtaçtırlar. Bunun aksine bu çocukların kolay araçlarla geçim sağlamayı arzulamaları onların suç işlemelerine yol açmaktadır. Bu nedenle bu çocuklar, sürekli yardım almaya muhtaçtırlar." Azerbaycan hükümetinin, onlardan vazgeçmesi sonucunda birçok genç kız hükümetin gözetiminden çıkmaya mecbur bırakılmakta ve malî teminat içerisinde yaşamalarına izin veren düzenli harcamalar olmaksızın ya da konut sağlanmaksızın kendilerini savunmaya terk edilmektedirler.
"ANS Press" Haber Ajansı, ergenlik çağına ulaştıklarında yetimler olarak terk edilen bu genç kızlara daha çok dikkat edilmesinin gerekli olduğuna inanan sosyal uzmanların görüşlerini aktarmıştır. Çünkü onlar, riskli dönemlerinde özel bir nitelikte olup hayatta kalma mücadelesinde genellikle umutsuz oldukları için çoğu zamanda onların durumu, Azerbaycan sokaklarında kendilerini satmakla sonuçlanmaktadır.
Hükümet, Devlet Başkanı İlham Aliyev'in tamamen ilgisiz olduğunu ve toplumdaki muhtaçları ve zayıfları gözetme sorumluluğunu yürütmede başarısız olduğunu kanıtlamıştır. Nitekim onun laik değerleri uygulaması ve İslamî İçtimai Sistem'den vazgeçmesi, milyonlarca yetim kadını barınaksız bıraktığı gibi onları, mücrimlerin ve toplumdaki en kötü bireylerin kötü muamelesine maruz bırakmıştır.
Ancak İslamî İçtimai Sistemin gölgesinde; Allahu [Subhânehu ve Te'âla], kadının erkek akrabaları tarafından korunup gözetilmesini farz kılmıştır. Ancak ailelerin erkek bireylerini kaybetmeleri halinde kendi geçimlerini sağlamaya güç yetiremeyen bu kimselerin sorumluluklarını tamamen devletin yüklenmesi gerekir. Buna karşılık liberal kapitalist değerler, kadının durumunu her hangi bir vatandaşın durumu gibi olduğu ve bu yüzden kadının, risklere maruz kalsa bile kendi geçimini sağlaması gerektiği fikrinin propagandasını yapmaktadır. Dolayısıyla Azerbaycan liderleri, Nebi Muhammed [Sallallahu Aleyhi ve Sellem]'in hadis-i şerifinde geçtiği üzere yetimlerin haklarını açıklayan İslamî kanunları tamamen göz ardı etmektedirler:
من ترك مالا فلورثته، ومن ترك كلا فإلينا "Her kim bir mal bırakırsa, varislerine aittir ve her kim de bir muhtaç bırakırsa (onun bakımı) bize (devlete) aittir."
Dolayısıyla bir kişi bazı mallar bıraktığında o mal varislerine dağıtılır. Ancak zayıf bir çocuk bırakılırsa ona destek vermek devlete ait olacaktır demektir.
Azerbaycan liderlerinin bu meselede samimi olmadıkları gayet açıktır. Zira bu hafta Devlet Başkanı İlham Aliyev, devlet adına Dünya Kadınlar Günü'nde Azerbaycan'daki kadınları tebrik eden resmî bir mesaj yayınladı ve mesajında şöyle dedi: "Kadınlar, şerefli dilimizi, ulusal, ahlakî ve kültürel değerlerimizi, tarihsel miraslarımızı, geleneklerimizi ve göreneklerimizi korumak için ilerlemektedirler..." Ve şöyle bir eklemede bulundu: "Kültürel-ahlakî değerleri en güzel şekilde korumak için... Ben onların bunu yapacaklarına inanıyorum..." Aslında iğrenç gerçek, Azerbaycan hükümetinin bu yetin kızlara karşı uyguladığı büyük zülüm ve zayıf genç kızların refahını gözetmedeki ihmalkarlığı, tolumdaki ahlakî değerleri çökertmesidir. Çünkü gerçek tarihî mirası temeline dayalı İslam Nizamı'nın asil değerleri ve kültürü yerine fasit laiklik milliyetçiliğin kültürü ve sistemi benimsenirse bu kadınların umutsuz malî durumdaki halleri, onların şehir sokaklarındaki aşağılayıcı köleliklerine ve mücrimlerin sömürülerine maruz kalmalarına neden olacaktır. Dolayısıyla Azerbaycan'daki gelenek ve görenekler, Hilafet Devleti Sistemi'nin vacip kıldığı üzere kadınların velayeti, gözetilmesi ve onurlarının tam anlamıyla korunması yerine bu kadınlardan vazgeçilmesine yol açmaktadır. Bu sistem gereği yetimleri, yoksuları ve muhtaçları korumak için yetimhaneler ve devlet yardım sistemleri bulunmalıdır ki böylece onların aşağılanmaksızın gıda, giyim ve barınak hakları garantilenmiş oldun. Aynen Halife Ömer İbn-u el-Hattab yönetimi zamanında olduğu gibi. Bu yüzden sadece genç yetim kızların değil, bilakis toplumun her düzeyindeki tüm kadınların haklarının garantilenmesi sadece İslami yönetim modelinin geri dönmesiyle olacaktır.
Dr. Nesrin Nevaz
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Bürosu Üyesi
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizb-ut-tahrir.info |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |