Pazar, 22 Muharrem 1446 | 2024/07/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HT–BA–2015–MB–TR–69 H. 13 Zilhicce 1436
M. Pazar, 27 Eylül 2015

Zebadani ve Fua Ateşkesi Adım Adım De Mistura’nın Amerikan Planını Uygulamak ve Devrimi Çalmaktır

Küresel haber ajansları, BM garantörlüğünde Suriye’deki katil rejim adına görüşen İran heyeti ile İdlib kırsalındaki Fetih Ordusu arasında gerçekleşen anlaşmanın detaylarını yayınladılar. Söz konusu anlaşma, iki aşamadan oluşuyor. Aşamalar, savaşçıların, rejim ve onun İranlı ve Lübnanlı müttefiklerine dünyayı dar eden etkili silahlarını imha etmelerinin ardından aileleri ile birlikte Zebadani’den geri çekilmeleriyle başlayacak, Bukayn ve Madaya dâhil tüm Vadi Berdi’den geri çekilmeleriyle de sona erecektir. Bu, Şam’a hayat veren, Beşşar ve rejiminin büyük yenilgilere uğratıldığı bölgelerin tamamını geri rejime teslim etmek anlamına gelir. Bu ateşkes ile yıllarca Guta, özellikle Vadi Berdi kuşatmasından sonra iyice sıkışan, korku ve zafiyete düşen ve yıkılmak üzere olan rejim adeta ödüllendiriliyor. Ayrıca devrimcilerin ele geçirilen bölgelerden geri çekilmeleriyle, silahlarını imha etmeleriyle, bölgeleri zillet içinde terk ederek ülkenin en ücra köşesine atılmalarıyla rejimin ekmeğine yağ sürüldü. Devrimcilerin o uzak bölgelerde varlıklarının hiçbir önemi yoktur. Tüm bölgelerin bir adımda İran ve Rusya’ya teslim edilmesi, devrilmek üzere olan Beşşar rejimi için açık bir zaferdir. Üstelik Suriye halkı, bu günahkâr rejimin, ancak hezimete uğradıktan sonra ülkeyi terk etmek üzere müzakere ve ateşkes yapacağını bildiği halde... Onun kirli geçmişi bu söylediklerimizin kanıtıdır. Yüzlerce tutukluyu serbest bıraktıktan sonra binlerce sivili tutuklamaktan Esed’i hiçbir şey alıkoyamaz.

Türkiye gözetiminde ve izleme komitesine de katılacak olan BM garantörlüğünde gerçekleşen anlaşmanın detaylarını inceleyen kimse, bu anlaşmanın Cenevre anlaşmasının küçük bir kopyası olduğunu görür. De Mistura, yerelle başlayıp daha kapsamlı büyük bir ateşkese geçilmesini öngören girişimiyle sanki Cenevre anlaşmasını yeniden formüle etmiştir. Bu, en ufak detayına kadar Washington’da hazırlanıp pişirilen siyasi bir çözümdür. Dolayısıyla gerçekte bu ateşkes, alternatif bulmak için “adım adım” politikasını izleyerek Amerikan çözümünü fiiliyata dökmektir. Zira Amerika, hâlihazırdaki ajandan sonra gelecek alternatif ajanı olgunlaştıramadığı için bir anda zehirli çözümü dayatmakta başarısız olmuştur!

Biz burada kişileri ihanet, hezimet vb. sıfatlar ile nitelemek istemiyoruz. Vakıa, Zebadani halkı ve çevresinin, direniş ve muhalefet adı altında Amerika’nın savaş makinesini devre dışı bırakan samimi savaşçıların kahramanca sebatına tanıklık etmiştir. Ama [başta Suudi Arabistan ve Türkiye olmak üzere] bölgesel devletler tarafından kurgulanan ve devrimciler arasındaki yerel uşaklar tarafından uygulanan kumpasa ışık tutacak belirli sorular sormak kaçınılmazdır:

-Zebadani devrimcileri, Guta’daki İslam ordusundan, İdlib’teki Fetih ordusuna kadar diğer cephedeki kardeşlerine, ablukayı yarmak ve çok geç olmadan kendilerinin yardımına koşmak için pek çok çağrılar yaptılar. Şeyh Ahmed es-Siyasini’nin çağrısına yanıt olarak Zehran Alluş, Zebadani’ye yardım edecek güç ve kapasiteden yoksun olduğu gerekçesiyle özür diledi. Çok geç olduktan sonra ise Alluş, Zebadani’ye yardım etmeyerek işlediği cürümü örtbas etmek için “Allah galiptir” adında bir göz boyama hareketine kalkıştı... Eğer Alluş isteseydi, Zebadani üzerindeki ablukayı kırabilirdi. Kırabilecek güç ve kapasitesinin olduğunu herkes biliyor.

- İdlib’teki Fetih ordusu ise Esed rejiminin sahildeki kalesini tehdit edebilecek kararlı bir askeri operasyonu alttan almıştır. Eğer Fetih ordusu, böyle bir operasyona kalkışsaydı, savaşın dengesi değişirdi. Çünkü rejimin savaşan güçleri, sahili savunmak için geri çekilecekler, böylece Zebdani çatışması sona erecekti. Ama ne yazık ki böyle olmadı. Kefraya ve Fua’ya yoğunlaşan saldırılara gelince, müzakere için masada bir koz elde etmekten başka bir şey değildir. Bu saldırıların amacı, başat siyasi rolü konsolide etmek ve Ahrar’ur Şam hareketini siyasi anlaşmaların aktif bir partneri olarak kabul ettirmek, daha sonraları da, de Mistura girişiminin tam olarak hayata geçirilmesine katılmaktır.  

Ey Suriye devrimi, İslam ümmetin devrimi Müslümanları!

Evet, yöneticilerin ardından Müslüman orduları da sizi yüzüstü bıraktılar. Kahir ekseriyet Müslümanlar da size yardım etmekten uzak duruyorlar. Arap Baharı adıyla patlak veren ümmetin devrimleri pek fazla uzun sürmedi. Şuan bu devrimlerin meşalesini siz taşıyorsunuz. Bu ne büyük bir şereftir. Siz, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’inbayrağını taşıyarak, ümmetin sabiteleri haline gelen “Ya ölüm ya da zillete hayır” ve “Ya Allah Senden başka kimsemiz yok ya Allah” sloganlarını dillendirerek bu onur ve şerefe nail oldunuz. Kaldı ki bütün bunlar işin bir boyutudur. İşin diğer boyutu ise, Allah Subhânehu ve Teâlâ sizinledir ve hesap etmediğiniz yerden size yardım edecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ sizinle beraberdir ve sizin yardımcınızdır. Bu sizin için yeterli değil midir? Allah Subhânehu ve Teâlâ sabredenler ile birliktedir ve siz de Allah’ın izniyle o sabredenlerdensiniz. Bu sizin için yetmez mi?

Ey Zebdani ve çevresindeki murabıt ve muhlis devrimciler!

Rabbi razı eden bir izzetten sonra O’nu öfkelendiren bir zillet mi? Sergilediğiniz sebat ve elde ettiğiniz zaferler ile bütün dünyayı dehşete düşürdünüz. Siz ve gösterdiğiniz sebat, küfrün başı Amerika’yı hayretler içinde bıraktı. Bu yüzden arka arkaya ölüm makinelerini gönderdi. İran ve onun Lübnan uzantısı, Irak’taki çeteleri ve en son da Rus ordusu. Bir avuç olmanıza rağmen yine de gücünüzü törpüleyemediler, cesaretinizi kıramadılar. Allah Subhânehu ve Teâlâ size sebat verdi, yardım etti ve düşmanlarınızın tuzaklarını boşa çıkardı. Zebadani bir efsane haline geldi. İran ve onun Lübnan uzantısının uykularını kaçırdı. Bütün bunlar, Suriye devriminin zaferinin işaretleridir. Bu ateşkesin İslam’a uygun düştüğünü iddia edenler ve bu ateşkesi Hudeybiye anlaşmasına benzeterek Allah’ın Rasûlü’ne iftira atanlar, sakın sizi aldatmasın. Allah ve Rasûlü onların bu iddialarından beridir. Ey devrimciler! Eğer yalnızca Allah’a tevekkül ederseniz, Allah’ın sebat ve sabırdaki zafer ve yardım ayetlerini gördükten sonra sabreder ve birbirinize sabır tavsiyesinde bulunursanız, size kim ne yapabilir? Bu ateşkes, rejimin ömrünü uzatmak ve Guta’daki şehit topraklarını ucuza teslim etmek demektir. Gelin bu hain ateşkesi çöplüğe atın ve ümmetiniz hakkında Allah’tan korkun. Sebat ve tavizsiz tavrınız ile bembeyaz bir sayfa açın. Bilin ki zafer sadece ve sadece Allah katındadır. De Mistura ve onun Beyaz Saray’daki efendilerinin serabı peşinde koşanlara engel olun. Allah’ın dinine yardım edin ki Allah da size yardım etsin. İns ve cin şeytanları, Amerika ve onun ajanlarının silahlarıyla size karşı savaşan asalaklar, sakın sizi korkutmasın. Şu hak söze uyun:

الَّذِينَ قَالَ لَهُمُ النَّاسُ إِنَّ النَّاسَ قَدْ جَمَعُواْ لَكُمْ فَاخْشَوْهُمْ فَزَادَهُمْ إِيمَاناً وَقَالُواْ حَسْبُنَا اللَّهُ وَنِعْمَ الْوَكِيلُ * فَانقَلَبُواْ بِنِعْمَةٍ مِّنَ اللَّهِ وَفَضْلٍ لَّمْ يَمْسَسْهُمْ سُوءٌ وَاتَّبَعُواْ رِضْوَانَ اللَّهِ وَاللَّهُ ذُو فَضْلٍ عَظِيمٍİnsanlar onlara: “Düşmanınız olan insanlar size karşı bir ordu topladılar, onlardan korkun” dediler. Bu, onların imanını artırdı da: “Allah bize yeter. O ne güzel Vekil’dir” dediler. Bu yüzden kendilerine bir fenalık dokunmadan, Allah’tan nimet ve bollukla geri döndüler; Allah’ın rızasına uydular. Allah büyük, bol nimet sahibidir.” [Ali İmran 173-174]

            إِن يَنصُرْكُمُ اللَّهُ فَلاَ غَالِبَ لَكُمْ وَإِن يَخْذُلْكُمْ فَمَن ذَا الَّذِي يَنصُرُكُم مِّن بَعْدِهِ وَعَلَى اللَّهِ فَلْيَتَوَكِّلِ الْمُؤْمِنُونَ
“Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur. Eğer sizi yardımsız bırakırsa, ondan sonra size kim yardım edebilir? Müminler, ancak Allah’a tevekkül etsinler.” [Ali İmran 160]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hi.zat.one
E-Mail: media [@] hi.zat.one

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER