Pazar, 22 Muharrem 1446 | 2024/07/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi

No: HT–BA–2015–MB–TR–77 H. 29 Muharrem 1437
M. Cumartesi, 21 Kasım 2015

Müslümanlar, Burmalı Kardeşlerine Karşı Devam Eden ve Yenilenen Haksızlıklar Karşısında Allah Önünde Sorumludur

Burma’da devam eden son olaylar, Budist çeteleri ve Burmalı yetkililerin Rohingya Müslümanlarına karşı bir dizi saldırılarına tanık olmuştur. Son Myanmar seçimlerinde, diğer seçmenler oy kullanırken, Rohingya Müslümanları oy kullanma hakkından mahrum edildiler... Burma Başbakanı Thein Sein, Rohingya Müslümanlarının geçici oy kullanma hakkından mahrum edilmelerine karar verdi. Böylece bu hakkın verilmesine karşı yapılan protestolar sonrasında Rohingya Müslümanların referanduma katılmaları engellendi.

Yüzlerce Budist, “Geçici beyaz karta sahip olanların” seçimlerde oy kullanmalarına izin veren yasayı reddetmek için protesto gösterileri düzenlediler. Karar, Yangon bölgesinde başlayan protesto gösterilerinden sadece birkaç saat sonra alındı. Protestocular, ülke vatandaşlığına sahip olmayanların entegrasyonuna izin verildiğini düşündükleri için bu yasayı reddettiler. Ülkede daha önce hüküm süren askeri cunta, Rohingya ve diğer azınlıklara genel seçimlerde oy kullanmak için 2012 yılında beyaz kart olarak bilinen bir evrak vermişti. Bu yasanın amacı, 1982 yılında dönemin askeri hükümeti tarafından alınan ve Bangladeşli olmaları itibariyle Rohingyalı vatandaşları oy kullanma hakkından mahrum eden yanlış bir kararı düzeltmekti.

Bu adım, aniden oy kullanma haklarını iptal etmek ve Budistlere teslim olmak anlamına geliyor. Protestolara katılan rahiplerden biri olan Shein Thumaana: “Beyaz kart sahipleri, ülke vatandaşı değildir. Vatandaşlığa sahip olmayanların ise herhangi bir ülkede seçimlerde oy kullanma hakkına sahip değildir. Bu, oy almak için siyasilerin sadece bir manevrasıdır.” dedi.

Oy kullanma hakkı geri alınmadan önce Nobel Barış Ödülü kazanan Aung San Suu Kyi liderliğindeki Demokrasi İçin Ulusal Ligi partisi, aday listelerinden Müslümanların isimlerini bir grup Budist rahiplerin baskısını bahane ederek sildi.

Buna ek olarak Rohingya Müslümanları siyasi haklardan mahrum edildiler. Myanmar Militan Budist hareketi, Arakan bölgesindeki Budist destekçilerinden, bölgenin Müslümanların eline geçmesini önlemek için eyalete özerkliği dayatmasını istedi. Ulusal Hareketi Ma Ba Tha lideri Nan Da Ba Tha, hükümeti, eyaleti koruyamamakla ve eyaleti Müslümanların eline terk etmekle suçladı. Devamla Tha, “Rakhine halkı, özel yönetime muhtaçtır, merkezi hükümetin idaresine değil.” diye konuştu.

Ey Müslümanlar! Burmalı kardeşlerimizin maruz kaldığı trajediler, sadece iki durumda sona erebilir. Ve sizler Allah Subhânehu ve Teâlâ huzurunda her ikisinden de sorumlusu olacaksınız.

Birincisi:Ya yetkililer ve Müslümanlara karşı işbirlikçi maskesi düşen Aung San Suu Kyi gibi barış için çalıştığını iddia edenlerin desteğiyle cani Budistler istediklerine ulaşacaklar. Ki o da soykırım ve etnik temizliktir. Bu, Rohingya Müslüman kardeşlerimizin, Endülüs, Balkanlar ve Akdeniz adalarındaki Müslümanlar gibi acımasız soykırım saldırılarına maruz kalacakları anlamına gelmektedir. Hatırlayın o dönemlerde soykırıma maruz kalanlar olduğu gibi sürgün edilenler de olmuştu. Ülkede İslam ve Müslümanların varlığının tüm izleri silinmişti.

Bu amaçla Budist çeteler ve Burmalı yetkililer, katliam, kundaklama ve sürgün gibi akla hayale gelmeyen şeyler yaptılar. Kimilerini sağlık ve eğitim haklarından mahrum ettiler. Erkeklerin çalışmasını, kadınların da doğurmasını yasakladılar. Verilen siyasi hakları geri aldılar. Tüm bunlar, BM, Batılı ve demokratik ülkeler, ülkenin İslami yöneticileri, bağımsız medya, Burmalı demokratik muhalefet ve bu şikâyetlerin hepsini görmezden gelen insan hakları örgütlerinin gözleri önünde cereyan etmektedir. BM’nin Rohingya Müslümanlarına oy kullanma haklarının geri verilmesi yönünde yaptığı çağrılar, göz boyamaktan başka bir şey değildir. Burmalı yetkililerin Rohingya Müslümanlarının oy kullanma haklarının geri alınması yönünde aldıkları kararın ardından hayal kırıklığına uğradığını ifade eden Ban Ki-moon, “Ben, azınlıkların oy kullanma hakkından mahrum edilmeleriyle inanın kendimi hayal kırıklığına uğramış gibi hissediyorum” dedi ve böylece skandal rolü sona ermiş oldu.

İkincisi:Tek bir ümmet olmamız hasebiyle Müslümanlara yardım etmek, ilk önce Burmalı kardeşlerimize yakın olan Müslüman orduların görevidir. Tabii ki bunlar da Bangladeş, Malezya, Endonezya, sonra onları takip edenler ve daha sonra da onları takip eden Müslüman ordulardır... Bu cani Budistler karşısında atılacak yegâne adım, onlara doğru orduları seferber etmektir. Elbette bu adım, tüm dünyanın tanıdığı Rohingya Müslümanlarının, beş yüz yıldır ülke insanları olduklarını, yabancılar olmadıklarını kanıtlamak değildir. Bilindiği gibi bu durum, daha önce Burmalı yetkililerin itiraf ettiği sonra da reddettikleri bir durumdur. BM de bunu itiraf etmiş, ama daha sonra da Müslümanlara ihanet etmişti. Daha önce Bosna ve Orta Afrika’daki kardeşlerimize de aynısını yapmıştı. Ayrıca mesele, mültecileri kurtarmak ya da onlara yardım etmek değildir. Aksine mesele, Burmalı kardeşlerimize yapılan haksızlık ve zulmü kaldırmaktır. Bu da sadece Müslüman orduların onlara yardım etmesiyle olur. İşte Müslümanların yöneticileri bu konuda ihmalkâr davranmışlardır.

Ey Myanmar’a komşu Bangladeş, Endonezya ve Malezya ülkelerindeki Müslüman orduları! Kardeşlerinizi kurtarmak için sizi seferber etmeyen ve sefere göndermeyen hain yöneticileri beklemeyin. Aksine kendiliğinizden ve sahip olduğunuz hamasetten, akidenizden ve kardeşlerinize olan sorumluluğunuzdan dolayı harekete geçin. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

أخو المسلم، لا يظلمه، ولا يخذله“Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez ve onu yardımsız bırakmaz.”

Hizb-ut Tahrir olarak biz, tüm Müslümanları Myanmar ve diğer Müslüman ülkelerdeki kardeşlerimizi desteklemek için faydalı ve ciddi bir çalışmaya davet ediyoruz. Biz, bu haksızlıklar ve katliamlar için köklü çözüme çağırıyoruz. Bu da ancak Allah’ın Şeriatını uygulayan bir Halife önderliğinde Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletini kurmakla olur. Halife, Müslümanların işini ıslah eder ve Rablerinin rızasına nail olurlar. Düşmanlarının üstesinden gelirler. Müslümanların kanlarını ve onurlarını korurlar. Dünyaya adalet yayılır.

Ey Myanmarlı kardeşler! Azim sahibi Peygamberlerin sabrettiği gibi siz de sabredin. Allah’ın izniyle zafer yakındır. Sakın umutsuzluğa kapılmayın. Siz, bizim din kardeşlerimizsiniz. Biz, sizi Allah’ın izniyle yakında kurulacak Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinin aydınlığını vaat ediyoruz. Size Musa Aleyhisselam’ın kavmine dediğinden başka bir şey demeyiz:

قَالَ مُوسَىٰ لِقومه اسْتَعِينُوا بِاللَّهِ وَاصْبِرُوا إِنَّ الْأَرْضَ لِلَّهِ يُورِثُهَا مَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّقِينَ “Musa, kavmine, “Allah’tan yardım isteyin ve sabredin. Şüphesiz yeryüzü Allah’ındır. Ona, kullarından dilediğini mirasçı kılar. Sonuç Allah’a karşı gelmekten sakınanlarındır” dedi.”[Araf 128]

                                                                                                            

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hi.zat.one
E-Mail: media [@] hi.zat.one

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER